DOLAR 32,3863
EURO 34,7722
ALTIN 2.405,67
BIST 10.195,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cum 17°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 22°C

İç savaştan kaçtım!

20.08.2018
A+
A-

◊ İzlediğim son filminiz “Hotel Artemis”te başrolü Jodie Foster ile paylaşmıştınız. Nasıl bir deneyimdi Jodie ile karşılıklı oynamak?

– Jodie Foster ismi ilk başta gözümü korkuttu tabii ki… Onunla ilgili yıllar öncesine dayanan bir hatıram var aslında.

◊ Paylaşır mısınız bizimle?

– Tabii… 10-11 yaşlarındaydım. Bir Fransız kanalında haberlere çıkmıştı. Temiz, aksansız bir Fransızcası vardı. Annem onun aslında Fransız olmadığını söylediğinde şaşırmış ve etkilenmiştim. Çünkü Fransızca sonradan öğrenenler için aksansız konuşulması neredeyse imkansız bir dil. Yaptığı işlere ve yeteneğine gelirsek, bunu konuşmak, değerlendirmek benim haddim değil. “The Accused” en sevdiğim filmidir.

◊ Sette nasıl biri?

– Setteyken onun için her şey yarattığı karakterden ibaret. Başka hiçbir şeyin kendisini etkilemesine izin vermiyor. Hepsi bir yana Jodie Foster çok zeki bir kadın.

◊ Yeni filminiz “Climax” 9 Kasım’da gösterime girecek. Filmin prömiyeri Cannes Film Festivali’nde yapıldı ve “Directors Fortnight” ödülünü kazandı…

class=’cf’>

◊ Neden dans her şeyin önüne geçti?

– Yaratıcı ve artistik bir ailede büyüdüm. Okula ilk başladığımda, sınıfta öğrendiğim her harf ya da sayıyı eve dönüşte duvarlara yazardım. Annem “yapma” demezdi, mimar olduğu için renkli kalemlerini benimle paylaşırdı. Babam ise enstrümanlarını verirdi. Bana kendimi mümkün olan her şekilde ifade etme fırsatı tanıdılar. Ama kendimi en özgür hissettiğim dal dans oldu.

◊ Cezayir’de büyüdünüz diye biliyorum…

– Ben 10 yaşıma gelene kadar Cezayir’de yaşadık. Sonra iç savaş nedeniyle Fransa’ya taşındık. O yüzden şimdi Suriye’deki çocukların neler hissettiğini çok iyi anlıyorum. Kaldı ki benim çocukluğumdaki savaş bu kadar şiddetli değildi, ona rağmen savaşın varlığını hayatımızda fazlasıyla hissediyorduk.

◊ Neler hatırlıyorsunuz o günlerden?

– Örneğin akşam 7’den itibaren sokağa çıkma yasağı başlardı. Evlerimize su haftada bir kere sadece 1 saat verilirdi. En temel besinlere ulaşmak bile bizim için lükstü. Marketler boştu.

Bizim çocukluğumuzda şekerlemeler falan yoktu. Zor zamanlardı, insanlar Cezayir’den kaçmaya çalışıyordu.

Eğer kaçarken yakalanırlarsa hapse atılıyorlardı.

 Ben ve ailem yasal olarak ülkeden çıkma şansına sahip şanslı azınlıktık. Yaşamayanların anlaması zor bir durum.

İç savaştan kaçtım

 LOS ANGELES’A YERLEŞME SEBEBiM MICHAEL JACKSON

Cezayir, Fransa ve şimdi Amerika… Bu üç kültürü karşılaştırmanızı istesem…

– Los Angeles’tayım artık. Burayı haritada arayıp bulma sebebim Michael Jackson’dı. Anneme çok hayran olduğum Micheal Jackson’ın nerede yaşadığını sormuştum. “Los Angeles” demişti. Dans, hayatımın bir parçası oldu. Madonna ile dünya turnesine çıkmak için seçildim. Turne öncesi tüm provaları Los Angeles’ta yaptık. Turne sona erip de dönüş biletimi nereye istediğimi sorduklarında hiç düşünmeden “Los Angeles” cevabı verdim. 10 yaşımdayken güvenli bir ülkede yaşamak için Fransa’ya taşındık. Fransa, ilk başlarda Cezayir’de sahip olmadığım şekerleme ve oyuncakları temsil ediyordu benim için. Los Angeles’a taşınmak ise kendimin, özgürlüğümün varış noktasıydı. Cezayirli olmaktan gurur duyuyorum. Kanımda Fransız kültürü taşımaktan gurur duyuyorum. Los Angeles’ta yani kendi seçtiğim varış noktamda olmaktan, başarmaktan gurur duyuyorum.

ETRAFTA DOLANIP “HEY BEN BAŞARDIM” DEMiYORUM

  Vazgeçmiyorsunuz, çalışkansınız, hırslısınız, meraklısınız. Sizin gibi başka ülkelerden gelip de Hollywood’da başarı arayanlara ne tavsiye edersiniz?

– Burada başarının belli bir sırrı yok. Etrafta dolanıp “Hey ben başardım” da demiyorum. Benim motivasyonum sanata olan derin sevgimdi. Hiçbir zaman kendimi yeterli görmüyorum, filmlerimi izlerken korkudan siniyorum. Aklımda hep aynı soru: “Daha iyi nasıl yapabilirdim?” Dans ederken de böyleydim ben. Kendini işine adamış bir insanım, disiplinliyim ve hâlâ daha iyisi için çabalıyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.