İBB ve CHP’li Belediyelere Soruşturma Dalgası

İstanbul’da gerçekleştirilen çarpıcı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, kamuoyunu derinden sarsmaya devam ediyor. Yakın zaman önce başlatılan ve geniş kapsamlı soruşturmalar sonucunda ortaya çıkan detaylar, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı iştiraklerindeki usulsüzlükleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu süreçte, İETT ve İsfalt gibi kurumlarda gerçekleştirilen yüksek meblağlı ihalelerin, usulsüzlük ve önceden belirlenmiş şirketlere yönlendirilerek gerçekleştiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Kurum içi bilgi sızdırma, komisyon üyelerinin belli firmalar lehine kararlar vermesi ve sonuçların, örgütlü bir yapı tarafından ayarlandığı öne sürülüyor. Bu operasyonlar, sadece kurum içi usulsüzlükleri değil, aynı zamanda büyük çaplı rüşvet ve menfaat aktarımını da ortaya çıkardı.

İşte operasyonların hedefindeki önemli isimler ve detaylar:

• İETT’de gözaltına alınanlar: İrfan Demet (Genel Müdür), Kazım Taylan Sever (Araç Bakım Onarım Daire Başkanı), Halil İbrahim Kaya (İkitelli Garaj Müdürü), Ali Haydar Topçu (Muhasebe Müdürü), Şeymus Oral (Mali İşler Daire Başkanı), Cevdet Akarsu (Satın Alma Daire Başkanı, vekil)
• İsfalt’ta gözaltına alınanlar: Rana Uysal (Satınalma Müdürü), Sencer Hacıoğlu (Avrupa Yakası Uygulama Müdürü), Murathan Altınışık (İdari İşler Müdürü) ve diğer teknik personeller: Göktunç Şentürk, Zafer Sola, Burak Sırali, Oktay Aktaş, Erenay Delipınar, Ahmet Savaş, Murat Delice, Halil Yanmaz.

Aziz İhsan Aktaş ve Suç Örgütü

İşte bu gelişmelerin ardından, kamuoyunun en çok merak ettiği soru: “Bu sistem nasıl oluştu ve kimler bu yapıya dahildi?” sorusu, yeni bir boyut kazandı. Burada, İstanbul merkezli iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın adı öne çıkıyor. Aktaş, geçmişte birçok kamu ihalesine danışmanlık hizmeti verdiği bilinen, güçlü bağlantılara sahip bir isim olarak tanınıyor. Ancak, Ocak 2024’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ciddi bir soruşturma kapsamında, “suç örgütü liderliği” suçlamasıyla tutuklandı.

Aktaş, tutukluluğu sırasında “etkin pişmanlık” yasası çerçevesinde ifade verdi ve bu ifadeler, sadece kendi örgütü değil, aynı zamanda birçok CHP’li belediye başkanı, başkan yardımcısı ve şirket yöneticisini de soruşturmanın merkezine oturtacak nitelikte. Bu suç örgütü, belediyelerle çalışmak isteyen firmalarla irtibata geçiyor, bazı belediye yöneticileriyle “komisyon” karşılığında anlaşmalar yapıyor, ihaleleri örgüte yakın firmalara yönlendiriyor ve sonunda rüşvetler dağıtılıyor. Elde edilen gelirler ise, taşınmaz alımları, lüks araçlar ve çeşitli şirketler aracılığıyla aklanıyor, böylece sistemin derinliği daha da ortaya çıkmış oluyor.

31 Mayıs Operasyonu ve Belediye Başkanlarının Tutuklanması

Bu suç örgütünün ortaya çıkmasıyla birlikte, 31 Mayıs’ta gerçekleşen ve geniş yankı uyandıran operasyon, olayların yeni bir aşamasına işaret etti. Bu tarihte, Aziz İhsan Aktaş’ın ifadesi doğrultusunda, İstanbul’da ve diğer illerde toplam 5 belediye başkanı gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu isimler şunlardır:

• Hasan Akgül (Büyükçekmece Belediye Başkanı)
• Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı)
• Utku Caner Çaykara (Avcılar Belediye Başkanı)
• Kadir Aydar (Ceyhan Belediye Başkanı)
• Oya Tekin (Seyhan Belediye Başkanı)

Başkanlara yöneltilen suçlamalar arasında, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak ve dağıtmak, kamu görevini kötüye kullanmak ve haksız mal edinmek yer alıyor. Ayrıca, Adana ve Adıyaman gibi farklı şehirlerdeki belediye başkanlarının da bu çetenin parçası olduğu iddialar arasında. Zeydan Karalar, Seyhan Belediyesi’nde temizlik işleri müdürü aracılığıyla maddi çıkar sağlamakla suçlanırken, Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan’ın da nakit para alımıyla bağlantısı olduğuna dair bilgiler dosyada yer aldı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında ise, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla farklı bir dosya olduğu bildirildi.

Beşiktaş ve Rıza Akpolat Davası

Soruşturmanın ilk halkası, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a uzandı. 17 Ocak’ta tutuklanan Akpolat, Beşiktaş Belediyesi’nde Beltaş A.Ş. üzerinden yürütülen ihalelerin, örgüt tarafından yönlendirildiğine dair ciddi iddialar ile karşı karşıya kaldı. Başkan yardımcısı Alican Abacı ve Beltaş A.Ş. Başkanı Önder Gedik de aynı gün gözaltına alındı. İddialar arasında, rüşvet karşılığı ihalelerin yönlendirilmesi, üçüncü şahıslar üzerine taşınmaz ve araç tescili ile yurt dışına para transferleri yer alıyor. Bu gelişmeler, özellikle siyaset ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden gündeme taşıdı.

Siyasi Perspektif ve Kamuoyu Yorumları

İşte bu süreç, özellikle CHP cephesinde farklı yorumlara neden oluyor. CHP’li yetkililer, bu operasyonların “siyasi intikam” veya “seçim başarısının cezalandırılması” amacıyla yapıldığını iddia ederken, savcılık ve yargı kaynakları, tüm adımların belgeli ve teknik delillere dayandığını vurguluyor. İktidara yakın çevreler ise, daha sert bir dil kullanarak, “Halkın vergileri, siyaseten güçlenmiş kadroların servet aracına dönüşemez. Bu, yargının bağımsız ve adil mücadelesidir” diyerek, operasyonların siyasi değil, hukuki olduğunu savunuyor.

Gelecek günlerde, soruşturmanın kapsamının genişlemesi ve yeni gözaltı dalgalarının olası olduğu öngörülüyor. Özellikle, İBB iştirakleri ve belediye yönetimlerinin detaylı incelenmesiyle birlikte, olayların daha da derinleşeceği ve yeni gelişmelerin yaşanacağı tahmin ediliyor. Aynı zamanda, Aktaş’ın ifadelerinin ikinci bölümünün henüz alınmadığı ve soruşturmanın henüz tamamlanmadığı bilgisi de gizlenmiyor.