Hüseyin Özen’in İlham Veren Üniversite Serüveni
Hüseyin Özen’in ilham verici üniversite serüvenini keşfedin, başarı ve motivasyon dolu hikayesiyle gençlere örnek oluyor.
Hüseyin Özen’in Emeklilik Sonrası Yeniden Üniversite Hayatı
Kayseri’de yaşayan ve iki çocuk babası olan Hüseyin Özen, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden albay rütbesiyle emekli olduktan sonra yeni bir hayata adım attı. 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olan ve daha sonra Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Özen, yaşamına yeni bir yön vermek amacıyla 2020 yılında emekliliğin ardından tekrar üniversiteye dönmeye karar verdi. Oğlunun Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü kazandığını öğrenince, ona moral ve destek olmak adına kendi eğitim yolculuğuna da başlamış oldu.
İşte böyle bir motivasyonla, 27 yıl aradan sonra Erciyes Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nü kazanarak hem oğluyla aynı üniversitede okuma şansı yakaladı hem de yeni bir öğrenme macerasına atıldı. Hüseyin Özen’in hedefi, bu bölümü üç yıl içinde tamamlayıp mezun olmak. Emekliliğin verdiği rahatlıkla sınavlara hazırlanan ve derslere katılan Özen, gençlerle birlikte yeni bilgiler edinmenin mutluluğunu yaşıyor.
2020 Yılında Yeniden Sınava Girme Kararı
Emekli olduktan sonra 2020 yılının ağustos ayında üniversite sınavına katılan Hüseyin Özen, şu sözlerle motivasyonunu açıkladı: “Hacettepe Üniversitesi mezunuyum ve Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış biri olarak, Covid-19 sürecinde kendimi denemek ve oğluma destek olmak amacıyla yeniden sınava girdim. 2021-2022 eğitim yılında halkla ilişkiler bölümünü tercih ettim ve kazandım. Bu süreçte, Hacettepe Üniversitesi’nden aldığım bazı dersler geçerliliğe sahip oldu, bu nedenle doğrudan 2. sınıftan başlamış oldum. Hedefim, 4 yıllık fakülteyi 3 yılda tamamlamak.”
Öğrenmenin Yaşı Yoktur Vurgusu
Hüseyin Özen, öğrenmenin yaşı olmadığını ve bu konuda yaşadığı deneyimleri şöyle paylaştı: “Öğrenmenin yaşı yoktur. Burada hem öğrencilerimden hem de öğretim görevlilerimden çok şey öğreniyorum. Askerlik hayatımdan edindiğim tecrübeler ve yaşam deneyimlerim, öğrencilere faydalı oluyor. Başlangıçta, yaş farkı nedeniyle bazı tepkilerle karşılaşsak da zamanla ortam ısındı. Öğretim görevlileri de bizi tanıdıkça, ‘Evet, burada yaşça büyük olanlar da var’ diyerek destek oldular. Öğrenmenin yaşı olmadığını burada her gün bir kez daha anlıyorum.”
İlk başta zorluklar yaşayacağını düşündüğünü belirten Özen, sözlerine şöyle devam etti: “Emekli olduğum için herhangi bir iş beklentim yoktu. Bu rahatlıkla sınavlar ve dersler daha kolay geçti ve herhangi bir stres yaşamadım. Üniversitesi hayatı benim için büyük bir deneyim oldu.”
Gençlerle Birlikte Öğrenmek: Tatlı Bir Deneyim
Özen, üniversite hayatını yaşamamış insanların bu deneyimi yaşamaları gerektiğine vurgu yaptı ve ekledi: “Benim gençlik yıllarımda yaşadığım üniversite ortamını tam anlamıyla deneyimleyememekle birlikte, kendimce bir zevk alıyorum. Bu süreç bana hayat tecrübesi kazandırdı. Çok tatlı bir deneyim. Dezavantajlar ise başlangıçta öğrenci arkadaşlarımın bakış açılarıyla ilgiliydi. Belli bir yaşın üzerindeysen, ‘Bu kişi niye gelmiş’, ‘Ne elde etmeye çalışıyor’ gibi sorularla karşılaşıyorduk. Ama zamanla, derslere katılımımız ve öğrencilere katkılarımızla bu farklılıklar ortadan kalktı. Aslında, böyle sınıflarda birkaç büyük yaşlı öğrencinin olması onların da farkındalığını artırdı. Çok büyük dezavantajlar yaşamadım.”
Baba-Oğul Birlikte Üniversite Hayatı
Hüseyin Özen, baba-oğul olarak aynı üniversitede eğitim görmenin keyfini şu sözlerle ifade etti: “Şu an biraz ara verip farklı bir alana yönelmek istiyorum, ya doktora yapmayı düşünürüm ya da başka bir şey. Oğlumla birlikte Makine Mühendisliği Bölümü’nde okuyoruz. Aslında, biz her gün birlikte üniversiteye gidip geliyoruz. O bölüme ben halkla ilişkiler bölümüne geçiyorum ve böylece baba-oğul üniversite hayatı yaşıyoruz. Farklı bölümlerde olmamıza rağmen, aynı üniversitede eğitim görmenin ayrıcalığını yaşıyoruz.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Kaynak: Ensonhaber