Hülya Avşar ve Merve Taşkın Hakkında Suç Duyurusu: Gündemi Yoğunlaştıran Hukuki Süreç

Türkiye’nin dijital medya gündeminde yeniden yer alan mesele, Hülya Avşar ile sosyal medya fenomeni Merve Taşkın arasında savcılığa yapılan suç duyurusu üzerinden şekillendi. İkilinin bir YouTube programında yaşanan tartışmanın ardından gelen bu süreç, izleyicilerin de dikkatini çekti.

Olayın kökeni, Avşar’ın canlı ayrıcalıkla konuk ettiği Taşkın’ın söylediği ifadelerin fuhşa teşvik, müstehcenlik ve halkı aşağılamaya yönelik söylemler içerdiği iddiasıyla vatandaşlar tarafından dile getirildi. Şikâyetler, ilgili mercilere resmi başvurularla iletildi ve kamuoyunun gündemine kısa sürede taşındı.

Raporlarda ve şikâyet dilekçesinde, Taşkın’ın “fuhuşun kolay para kazanma yöntemi olduğunu” belirttiği ve bu ifade ile gençler üzerinde olumlu bir algı oluşmasına yol açabileceği savunuldu. Ayrıca, bu tür sözlerin özendirici niteliğe sahip olduğu ileri sürüldü ve programın içeriğinin kamu düzenine ve toplumsal değerlere aykırı bulunduğu vurgulandı.

Şikâyet, yalnızca Taşkın’ın sözlerine odaklanmıyor; Avşar’ın tutumunu da eleştiriyor. Avşar’ın açıklamalara destekleyici ve normalleştirici bir yaklaşım benimsediği ifade edilerek, yayına ilişkin sorumluluğun iki taraf arasında paylaşılması gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle erişim engeli talebinin de dilekçeye dahil edildiğini belirtilmelidir.

İddiaların merkezinde dört ana başlık bulunuyor: Taşkın’ın açıklamaları fuhuş eylemini kolay kazanç kapısı olarak göstermekle suçlanırken, bu durum gençleri özendirebilir. Programdaki bazı ifadelerin kamu ahlakına aykırı ve müstehcen olarak değerlendirilebileceği öne sürülüyor. Ayrıca, bazı açıklamaların toplumun belirli kesimlerini küçümseyici veya aşağılayıcı bulunabileceği iddia ediliyor. Dilekçenin temel amacı, video içeriğine yönelik erişim engeli talebini de içermektedir.