Hulusi Develi: Kalaycılığın Son Temsilcisi
Hulusi Develi, kalaycılığın son temsilcisi olarak ustalığı ve sanatıyla dikkat çekiyor. Geleneksel el işçiliğini yaşatan Develi, kalaycılığın inceliklerini ve tarihini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak sunuyor.
Daha önce babadan oğula geçen bir meslek olan kalaycılık, günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. Adana’da, kalaycılığın son temsilcilerinden biri olan Hulusi Develi, Seyhan ilçesi Karasoku Mahallesi’nde çalışmalarını sürdürüyor.
BABASI “BIRAKMA” DEDİ
Mesleğini babasından öğrenen Develi, yıllarca çıraklık yaptıktan sonra babasının “Bu işi bırakma” demesi üzerine kalaycılığa devam etmeye karar verdi. 55 yıldır bu mesleği icra eden Develi, eski ve yıpranmış bakır eşyaları kalaylayarak yenilediğini ve bu meslek sayesinde çocuklarını okuttuğunu belirtiyor. Her gün 80 kilometre yol katederek iş yerine gelip gittiğini ifade ediyor.
“53 YAŞINDA ÜNİVERSİTE DİPLOMASI ALDIM”
Hulusi Develi, mesleğe başlama hikayesini şu şekilde anlatıyor: “Biz 10 kardeşiz. 9 kardeşim memur, ben ise babamın mesleğini seçtim. Ortaokul öğrencisiyken derslerimden kalmıştım. Babam beni sınavlara gönderdi, ama ben sınavlara gitmeyip tutkuyla bağlı olduğum Adanaspor’un maçına gittim. Döndüğümde babam bana sınavlarımın nasıl geçtiğini sordu. ‘İyi geçti baba’ dedim ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Babam, sınavlara girmeyip maça gittiğimi öğrendi ve ‘Yarın dükkâna gelip kalaycı olacaksın oğlum’ dedi. O günden beri 55 yıl geçti. Baba mesleği olan kalaycılığı yapıyorum. Her gün 80 kilometre yol giderek dükkanıma geliyorum. Çocukken okula devam etmeyip kalaycı olduğum için okuma hevesi içimde bir ukde olarak kaldı. Liseyi dışarıdan bitirip üniversiteyi de açık öğretimden işletme bölümünde tamamlayarak mezun oldum. Okumak insana donanım katıyor. Okumanın yaşı yok; ben 53 yaşında üniversite diploması aldım.”
“İNSANLAR ARTIK BAKIR ÜRÜNLERİ DAHA AZ TERCİH EDİYOR”
Aile içerisinde bu mesleği sürdüren dördüncü kuşak olduğunu vurgulayan Develi, “5’inci kuşak olarak da oğlumu yetiştirdim fakat o şu anda biraz rahatsız olduğu için çalışmıyor. İnsanlar soruyor, ‘Sana bir şey olsa ne olacak? Bakırlarımızı kim kalaylayacak?’ diye. İş başa düşerse sabahtan akşama kadar usta yetiştiririz. Birkaç yıl önce Bakanımız Jülide Sarıeroğlu, kalaycı çırakları yetiştirmemiz için halk eğitim merkezleriyle görüşerek bir kurs programı hazırladı fakat tam o anda koronavirüs pandemisi başladı ve devamını getiremedik. Bu projeyi başlatmak için tekrar yardımcı olurlarsa çok sevinirim. Türkiye’de neredeyse kalaycı ustası kalmadı, halk eğitim merkezleriyle görüşerek acilen usta yetiştirmemiz gerekiyor. Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te bakır cezveler ve kaplar üretiliyor. Bunların kalaylanması lazım, kim kalaylayacak? Derhal usta yetiştirmemiz lazım. Şu ana kadar 300’ün üzerinde çırak yetiştirdim fakat hiçbiri mesleği yapmıyor. İmamoğlu, Aladağ, Karaisalı, Karataş, Ceyhan, Kadirli ve Osmaniye olmak üzere çevrede hiç kalaycı yok. Bu bölgelerin kalaylarının hepsini ben yapıyorum. Teknolojinin ilerlemesiyle ve alüminyum kullanımının artmasıyla kalaycılık geri planda kalmaya başlamıştır. İnsanlar artık bakır ürünleri daha az tercih ediyor. Meslek yok olacak.
“KALAY YAPARKEN FERDİ TAYFUR ŞARKILARI DİNLERİM”
Hulusi Develi, yakın zamanda hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’un büyük bir hayranı olduğunu belirterek, “Kalay yaparken çoğu zaman Ferdi Tayfur’un şarkılarını söylerim ve dinlerim. Çok seviyorum onu, o rahmetli olunca içimden bir parça söküldü. Nasip olursa yazın mezarını ziyaret edeceğim. Onun şarkılarıyla büyüdük, yıllarca da dinlemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.