Hipofiz Tümörü Görme Kaybı ve Geçmeyen Baş Ağrısına Neden Oluyor

13.10.2020

A⁺

A^-

Beynin taban bölgesinde, Türk eyeri adı verilen kemik bir yapı içinde yer alan, bezelye boyutundaki bir organ olduğunu ve bu organın hormon salgıladığını belirten Op. Dr. Burak Kınalı, bu organdan salgılanan hormonların diğerleri üzerinde etkisinin olduğunu aktardı.

Gelişme, büyüme ve üreme fonksiyonlarını da kontrol eden hipofiz bezinin, vücuttaki ana salgı bezi olduğunu söyleyen Kınalı, ‘Hipofiz tümörü, hipofiz bezinden köken alan kitlesel doku bozukluklarına verilen addır. Bu tümörler hormon salgılayabilir veya hormon salgılamayan tümörler olabilmektedir. Büyük çoğunluğu yavaş büyüyen iyi huylu kitleler olmakla birlikte vücudun diğer bölümlerine sıçramazlar, ancak yerel olarak büyüme göstererek komşu anatomik yapılara uyguladıkları bası etkisiyle bazı belirtiler oluşturabilirler.’ açıklamalarını yaptı.

Hipofiz tümörünün belirtilerinden bahseden Op. Dr. Kınalı, baş ağrısı ve halsizlik yanı sıra, görme ile ilgili sıkıntıların olabileceğinden bahsederek, görme alanı bozuklukları, göz hareketlerinde kısıtlılık, çift görme, görme netliğinde bozulma, göz kapağında düşüklük olabileceğini belirtti. Ayrıca bu tümörün belirtileri arasında burundan sıvı gelmesi ve nedensiz kilo kaybı veya aşırı kilo alımı da mevcut.

Op. Dr. Kınalı hormonların aşırı salgılanmasından sebep ortaya çıkabilecek ikincil bulgulardan, ‘Kadınlarda meme başından süt gelmesi, memelerin büyümesi ve hassaslaşması, erkeklerde cinsel problemler, jinekomasti (meme başında büyüme), boyun aşırı uzaması (gigantizm – devlik), vücut şekillerinde bozulma (karın çevresinde mor renkli çizgiler, el-ayak çene gibi uzuvların büyümesi, sırt üst bölümünde şişkinlik ve kilo artışı) ve adet düzensizliği, erken menopoz, adet kesintisi ve kısırlık olarak sıralanabilir.’ şeklinde bahsetti.

TEDAVİ GEREKTİRMEYEN DOKU BOZUKLUKLARI VAR

Hipofiz tanısının, hormonal testler, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi ile konulabildiğini belirten Kınalı, ‘Hipofiz tümörü tedavisinde birçok tedavi seçeneği bulunmakla birlikte tedavi seçenekleri, hipofiz tümörünun yerine, türüne, büyüme şekline ve büyüklüğüne göre değişir. İlaç tedavisi, endoskopik cerrahi tedavi, mikroskopik cerrahi tedavi ve Gamma-Knife tedavi ile tedaviler mümkündür.’ açıklamasına yer verdi. Ayrıca iyi huylu tedavi gerektirmeyen doku bozukluklardan bahseden Kınalı, ‘Hipofiz bezinden kaynaklanabilecek çeşitli iyi huylu tedavi gerektirmeyen doku bozuklukları mevcut olup bunlar genellikle gelişimsel olarak oluşan kistik kalıntılar olmaktadır. Bu doku bozukluklarının takipleri daha uygun olacaktır.’ bilgilerini paylaştı.

TEDAVİSİ MÜMKÜN

Hipofiz tümörü için burun deliklerinden girilerek kafa tabanındaki bölgeye ulaşıp, fazla büyümeyen tümöre kamera ile müdahale edilmesinin mümkün olduğunu söyleyen Kınalı, kamera sayesinde daha yakın ve geniş açılarla gözlem yapılabildiğini aktardı.

Ayrıca Op. Dr. Burak Kınalı, ‘Burun deliklerinden girilerek hipofiz bölgesine ulaşma tedavisi, cerrahi sonrasında genellikle buruna tampon bile koymaya gerek kalmadığı için hastalar açısından büyük kolaylık sağlayan cerrahi yaklaşımdır.’ diyerek yöntemin kolaylığını dile getirdi. Kınalı, hastanede yatış süresini de kısaltan bu yöntemin, her cerrahi operasyonda olduğu gibi risklerinin olduğunu, fakat cerrahi deneyimin bu durumda en önemli nokta olduğunu söylerken, ‘Kitlenin büyüklüğüne ve yerine göre kombine (ikili) yaklaşımlar ve ya mikroskobik cerrahi (kafatasını açarak) yaklaşımlar gerekli olabilmektedir. Cerrahi sonrasında hastalar hormonal yetmezliklere bağlı olarak ve ya tümörün baskılanması adına ömür boyu tedaviler alabilmektedirler.’ açıklamalarını yaptı.