DOLAR 32,2126
EURO 34,8008
ALTIN 2.418,54
BIST 10.055,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Sal 19°C
Çar 19°C
Per 21°C
Cum 23°C

Hıncal Uluç: “Daha önsözü okurken çarpılıyor insan..”

27.06.2020
A+
A-

Kovadaki Balıklar.. Bu da ikibinli yılların başında ilk defa basılmış, lakin o zaman kim bilir kimlerin baskısıyla yazdırılmamış, konuşulmamış, unutturulmuş bir mucizevi kitabın, derlenmiş, toparlanmış son baskısı..

Fahrettin Aslan’ın oğlu, gerçekte uzun yıllar “Maksim Krallığı”nı perde arkasında doğrusu yönetmiş Sacit Aslan, harikulade data, harikulade kültür, mükemmel espri ve müthiş kalem Necef Şanslı ile yerleşik.. Günlerce konuşmuşlar.

Sonra bu konuşmaları çözmüş. Edit etmiş, derlemiş, toparlamış Necef..

“Neymiş” diye şöyle bir açtım kitabı.

Bıraktığımda iki saat geçmişti. Hani bir sigarayı eskisi ile yakan ve gün boyu devamlı tiryakiler vardır. Bu kitap da böylece.. Başladınız mı, birinin elinizden çekip alması lazım..

Kitap, Sacit Aslan’ın doğumuyla başlıyor..

Necef, hangi yılları anlatıyorsa Sacit, o günlerin dünyasını, Türkiye’sini ve İstanbul’u anlatıyor..

Fahrettin Aslan’ın kurduğı İmparatorluğun sırlarını o günlerin içindeki dünya, Türkiye ve İstanbul’la birlikte değerlendirmek bir başka lezzet veriyor, okuyana..

Sacit nasıl doğru ve nasıl hiç kimse ve hiçbir şeyden çekinmeden, neler neler anlatmış, aklınız durur..

O iki saat içinde kaç defa “Vay anasını!. Vay canına” dedim, bilemezsiniz..

Fakat ben, Modern Folk Üçlüsü’nün meneceri olarak yıllarca o ortamda, o kulislerde yaşadım.

Iddiaya Göre içerden bilirim, pek çok şeyi..

Daha önsözü okurken çarpılıyor insan..

O yılların romanlarında ve filmlerinde “İnce rahatsızlık” diye geçerdi tüberküloz ve veremli kız mutlak ölürdü sonunda..

Bir hastanede tanışıyorlar, veremli delikanlı ile genç kız. Ve bu tanışmadan doğuyor Sacit Aslan..

Delikanlının adı Fahrettin, genç kız da Necla..

Sacit de çok yakın arkadaşım. Yıllardan Beri hemencecik her akşam saatlerce Ortaköy nizamiyesi dediğimiz Ertekin’in uygun oturduk. Nasıl sıkı sohbetçiydi, iyi bilirim.

Bu kitabı alın. Dedim ya, kapağını açtığınız anda tiryakisi olacaksınız..

Bir orda anlatılan magazin dünyasını okuyun, bundan başka bugün “Magazin” diye sayfalar, ekler dolusu yazılan, daha açık konuşmak gerekirse o magazinin “M” si bile yazılmayan koca başlıklar ve koca resimlerle şişirilmiş, içi doldurulmuş sayfalarını düşünün. www.postigayayinlari.com

HINCAL ULUÇ / SABAHTAN GAZETESİ

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.