HES koduyla seyahat başlıyor

Habertürk’ün haberine göre Bakan Koca, “Kovid 19 pandemisiyle 9 haftadır mücadelesi içerisindeyiz. Aldığımız tedbirler toplum göre kabul gördü. Koronavirüse karşısında mücadelemiz yakın dönemlerdeki en büyük seferberliğimizdir. Bu sürecin mottosu şuydu; hayat evlere sığar. Artık evlerimizin bu savaşı hiç risk almadan kazandığımız yerler olduğunu biliyoruz. Sıhhat güvenliği içinde bulunduğumuz dönemin en kayda değer tarafıdır. Sıhhat güvenliği hayatımızın yeni ve temel kavramlarından biri olacaktır” dedi.

Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

“9 haftalık mücadelenin tek tek lakin defalarca birlikte uyguladığımız tedbirlerin sonuçlarını alıyoruz. Çilesiz önlem olmaz, yeri geliyor çileye de katlanıyoruz. Günlük hayatımızdan feda ederek yaptığımız uğraş öyle fazla insanın hayatında tehlikeyi önlemiştir.

Koronavirüs mücadelesi karnesi her akşam ekranlardadır. Düşüş galibiyet grafiğimizdir. Dün bu rakam binin altına düştüğünde bu düşüş nihai başarının muhabere fişeği olacaktır. Hastalık sebebiyle kaybettiğimiz in anlar var. Hiç kaybımızın olmayacağı günlerin de geleceğini düşünüyoruz. Biz çaresiz tek gün yaşamadık. Gelinen noktada bu umut tedbirlerin minimum meşakkati içereceği sonuca odaklanmıştır.

Dünya virüsten bütünüyle kurtulacağımız tarihi bilemiyor. Uzmanlar böyle bir varsayımda bulunamıyor. İnsan organizmasını istila eden son virüsün ne vakit etkisiz hale getirileceğini anlayışlı olmak muhtemel değildir. Hayatı yeniden planlıyoruz. Virüse karşı korunma tedbirlerini birincil plana alıyoruz.

Bahar havasını ve Ramazan coşkusunu istek ettiğimiz dek yaşayamadığımız bu günlerde hele bayrama birkaç gün kalmışken söylediklerim çok daha müjde yüklü olmasını isterdim ama realist değil. Erken umut tedbirleri önemsiz kılmasın. Hala binlerce doktorumuz ve sağlık personelimizin evlerine döndüklerinde çocuklarına sarılamadıklarını unutmayın.

Virüsün karşılaştığımız kişilerden kimin taşıdığını bilemeyeceğimiz için yeni hasta sayısının azalması sizin için güvence değildir. Sokağa maskesiz çıkılmamalıdır. 1,5 metre sosyal uzaklık kuralına uyulmalıdır.

Size bayram günleri için veremediğim haberleri daha ilerisi için verebilirim. Bayram günlerinde tedbirlere uyarsak ardından daha özgürlük olabiliriz. Bayramı çok dikkatli geçirmeliyiz. Bayram günleri virüsün her tarafta dağılma günü olmamalı. Bu bayramı eski bayramlar gibi kutlarsak hastalığın tırmanışa geçtiği günlere dönebiliriz.

Bayram günlerinde evimizde kalalım, ziyarete gitmeyelim. Anne ve babalarımıza tehlikeli yakınlık olmasın. Onlar için en güzel sözleri düşünüp arayalım. Kalbin kurduğu cümle bir annenin elini öpmekten daha büyük yakınlık kurar. Bayramdan sonraki günler daha tehlikeli olacak. Tedbirlere uyarak yaşayacağımız daha geniş bir sosyal hayatımız olacak. Özgürlüğümüzü tedbirler garanti altına alacak. Bu hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Herkesin katkısı, çabası, ısrarlı dikkatiyle kurulabilecek bize serbestlik sağlayacak hayattır.

Maske ve 1,5 metre sosyal uzaklık kuralına alıntı yapmak bireylere düşen görevdir. Sıhhat Bakanlığı olarak konuyla ilgili bakanlıklarla yoğun çalışma yürütüyoruz. Virüsün yüksek yayılma riskinin geri dönmesine izin vermemek için gerekli altyapıyı oluşturacağız.

Evden çıktığımızda riske karşısında kontrolün elimizde olması için bize yardım verin. Asansörden pazar yerine, metrodan işyerine, kuaförden banka veznesine her tarafta kontrollü sosyal hayat kurallarına uyarak yapacaksınız. Sıhhat güvenliğinizi riske edecek her şeye aleyhinde tedbirli olacaksınız. Başarımızın büyük ortağı olacağınıza inanıyorum. Mücadelenin birinci döneminde başardık bu dönemde de başaracağınızdan kuşku duymuyorum.

Yeni dönemi pandemi açısından bazı standartlarını tahsis etmek, riskleri durdurmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Yargı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile karşılıklı araştırmalar yaptık.

Çalışma ortamı açısından risk oluşturabilecek dükkan sayısı bakımından en yüksek sektörleri masaya yatırdık. Bilim Kurulumuz bu sektörde rehberleri hazırladı. O işyerinde uyulması gereken kuralları belirten afişler ve rastlama rehberleriyle karşılaşacaksınız.

Vatandaşlarımız kontrollü sosyal yaşam döneminde mücadelede sadece kurallara uyan taraf yok denetleyen taraf olacak. İşyerlerinin girişlerinde, asılı afişlerde, planlanan çalışma saati, bir arada bulunabilecek azami insan sayısını göreceksiniz. Ayrıntılı alıştırma rehberleri de bulunacak.

SEYAHATTE HES DÖNEMİ

Açılabilecek işyerleri için Bilim Kurulumuz rehberler hazırlamaktadır. Bir kısmı hazır durumdadır. Sosyal hayatı kolaylaştıracak mobil uygulamadan bahsetmiştim. Kullanıcı sayısı 10 milyonu aşan bu tatbik evden çıktığınızda rehberiniz olacak.

Mobil uygulamanın bir öteki fonksiyonu da şudur, bireyler risk taşımadığını, hasta veya temaslı olmadığını bu başvuru formu aracılığıyla gösterebilecek. Uçağa binerken bu dilekçe serbest antre kartı olacak. Ulaştırmada bu bilgi bizlerden göstermemiz istenecek. Bu bilgi sosyal hayata katılım laf konusu olduğunda özel bir data değildir. Bu uygulamaya ilk kez şehirlerarası uygulamaya geçiyoruz. Alacağınız kodu kullanarak uçak ve tren seyahati yapabileceksiniz. İlgili seyahat firması göre sağlanıp önlem alınacak. Sonradan bir yolcuya virüs saptama edilirse seyahat esnasında bağlantı ettiği kişilerin takibi yapılacaktır. Hayat Eve Sığar mobil uygulamasından HES kodu alınabilecek. Bütün yolcuların en üstteki düzeyde güvenliği sağlanmaya çalışacak. HES kodları kişiye özel tekil kodlardan oluşacak. TC kimlik numarası gibi değişmez olmayacak. Her paylaşımında öbür bir HES kodu oluşturulabilecek. Önümüzdeki günlerde mobil dilekçe ve HES kodunun yaygın uygulanması hayatımızı kolaylaştıracak. Sosyal hayatın, alıştırma hayatın, insan etkinliğin birlikte gerçekleştiği hayata karşı tedbirler gereklidir. Ekonomiler, ticaret, eğitim de salgın karşısında cılız düştü. Pandemi ile mücadelenin bir cephesi de kültürel hayattan ekonomiye tüm hayatın afiyet bulmasını amaçlayacaktır. Dünya bir gerçeği de algılama etti, her işin başı sağlık durumu cümlesi salgın karşı gerileyen her şeyi içerir. Ülkemizde sağlığa yapılan yatırımlar büyük bir işarettir. Afiyet yatırımları sosyal refahın şartıdır.

Önümüzdeki Pazar günü içinde olduğumuz mübarek ayın ödülü bayramı kutluyoruz. Bu bayram sözün, sarılmanın yerini tutacağı hürmet ve gülüş doymuş görünüm olacak. Bu bayram büyüklerimizle, dostlarımızla bir araya gelemiyoruz. Yakınlıklar kurmanın açıklama etmenin yolu sayısız. En hoş kutlamaları almanızı diliyorum. Bayramınız mübarek olsun, hepinizin bayramını kutluyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

BAŞAKŞEHİR ÇAM VE SAKURA HASTANESİ YARIN AÇILIYOR

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Koca, bu süreçte sağlık durumu turizmini de kontrollü olarak yapmayı amaçladıklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Sağlık Durumu turizmi sezonunu erken başlattık yani bugünden itibaren. 31 ülke için başlatılmış oldu. Şu lahza milletlerarası uçuşların olmadığını da biliyoruz. Gerektiğinde talebe göre charter seferleri düzenlenebilir olacak. Üniversite, özel, sektör, millet kurumlarına müracaat eden kişiler tespit ediliyor. Yoğunluğa tarafından seferler düzenlenmiş olacak. Bugün Libya Sağlık Durumu Bakanı ile görüştüm, çok hoşnut oldular. Bulundukları bölgede testlerini son iki gün içinde yapmış olduklarını önemsemekle birlikte Türkiye gelişlerinde bu testlerin yapılmasını koşul koşuyoruz. Dolayısıyla bu çerçevede Kovidli değil hangi hasta gruplarını, branşlarını belirlemiş olduk. İstanbul için ulus anlamında biz yarın açılışını sayın Cumhurbaşkanımızın Japonya Başbakanı’nın telekonferansla katılacağı Çam Sakura Hastanemiz olacak. Yeniden şu an bitimi yakın noktadayız. Önümüzdeki günlerde açılışı üretilmiş olacak. Keza Sancaktepe hem Yeşilköy’de yapılan acil şart hastanesi olarak adını koyduğumuz hastanelerimizi sıhhat turizmi açısından ayrıca planlıyoruz. Bu iki hastanenin 400 yatağı yoğun bakım yatağı olarak planlandı. Kalıcı fazla amaçlı acil şart hastanesi olarak fonksiyon görecek. İstanbul’da diyaliz hastalarıyla ilgili sorun olduğunu biliyoruz. Her bir hastanenin minimum 80-100 yatağı diyaliz hastaları için olacak. Her iki bölgede 400’er yoğun bakım yatağının devreye girişiyle ciddi anlamda İstanbul’un yoğun bakım sorununu çözeceğiz. Kamunun 482 yataklı Başakşehir Hastanesi olacak. Bu hastaneler Kovid döneminde şu dönemde yoğun bakım ihtiyacında kullanmayı hedeflediğimiz sonra da yoğun bakım ihtiyacımızı tamir etmek için devrede olacaklar. Keza sıhhat turizmi için de etkin ciddi bir fonksiyon görmüş olacaklar.

Sayın Cumhurbaşkanımız bildiri ettiler. Her iki hastane için birine son derece önemsediğimiz hepimizin Murat Dilmener hocamızdı. Çok sevdiğimiz hocamızdı. Hepimizin sevinçle dersini izlediğimiz, hastayı muayene ederken sanatsal bir teşebbüs içinde bize eğitimde faal devrede olan hocamızdı. Kendilerine yeniden rahmet diliyorum. Murat hocamızın isminin bir hastaneye benzer şekilde Cerrahpaşa’dan Feriha Öz hocamıza da Sancaktepe’deki hastanemizin isminin verilmiş olması son derece önemli olduğudur. Bu hastanelere bu hocalarımızın ismi için bile bu hastanelerin yapılmasının son derece önemli olduğunu söylemek istiyordum. Çünkü bunlar hocaların hocasıydı, çok değerli insanlardı.”

TÜRKİYE’DE R DEĞERİ 0.72 OLDU

Koronavirüsün yayılım hızıyla ilgili veri veren Bakan Koca, “Yer yer halk sağlığı hekimlerimiz arasında da tartışılagelen fakat bu anlamda da önemli olduğu açıklama edilen daha fazla burada manâlı olan hastalığın yayılım hızını gösteren bir katsayı. Bu kabaca R değeri olarak. R 0 değeri, RT değeri var. Burada terbiyesizce R değeri olarak söylediğimizde geçen bir oran vermiştim. Bugüne değin ortalaması olan R değeriydi. Bugün itibarıyla R 0 veya R değeri 0,72 olduğunu söyleyebilirim. Her geçen gün oranın düştüğünü, giderek bulaşıcılık hızının azaldığını, sayıların düşmeye devam ettiğini gösteren bir oran” dedi.

“İMTİHAN ANINDA MASKE ÇIKARILABİLİR”

Bakan Koca, “Öğrencilerimizle ilgili Bilim Kurulu’nda birkaç kere görüşüldü. Bugün de görüşüldü. Bu konuyla ilgili kılavuz yayınlanmış olacak. Bütün öğrencilerimizin maskeyle sırasına oturması istenecek. Yani herkesin maskesiyle imtihana gireceği sıraya oturması sağlanacak. Mesafe korunabiliyor ise o durumda maskesini çıkarmasını Bilim Kurulu öneriyor. Özellikle maskeli olacak lakin sınav hemen maskenin devam etmesi gerekmiyor, maske çıkarılabilir” dedi.

Hem TÜBİTAK’ın keza de bakanlık bünyesinde TUSEB’in desteklediği 20’ye yakın egzersiz olduğunu vurgulayan Bakan Koca, “Bir kısmı antikor safhası bir kısmı PCR ile ilgili. Daha süratli sonuç vermeye odaklı çalışmalar. Bazılarında yol aldığını görüyoruz. Şu dönemde üzerinde durduğumuz antikor testinin seri eliza yöntemiyle yapılabilir olmasını önemsiyoruz. Çünkü eliza testinin 99 küsur oranında doğruluk payının olduğunu biliyoruz. Gelişmeleri paylaşmış oluruz.

Testle ilgili bildiğiniz gibi Bilim Kurulu’nun kimlere test yapılabilirliğinin algoritması vardı. Bu süreçte ayrıca OSB benzeri yerlerde test sayılarını giderek arttırıyoruz. Yakın zamanda bahsettiğim şekliyle havaalanlarında yurt dışından gelen yolcuların deneme yapılması şeklinde bir çalışmamız var, gümrük ve sınır kapıları dahil olmak üzere. Önümüzdeki dönem bu testleri belli bölgelerde herkese yapılması biçiminde bir algoritmaya dönmüş oluyor. Toplumun keza PCR değeri keza antikor çalışmasıyla TÜİK ve ahali sağlığımız arasında görüşmeler yapılarak bir noktaya gelmiş oldu. Orada da biz toplumdaki yaygınlığını görmüş olacağız. Antikor anlamında yok şu an OSB’lerde 50 bine yakın kişiyi taradık. Bu deneme içinde artı çıkma oranı binde 3,5. Fazla düşük olduğunu anlatmak istiyorum. Ama esas ne kadarı geçirmiş durumda onu bilmiyoruz. Onu da belirttiğimiz çalışmayla daha net söyleyebiliyor olacağız” dedi.

65 YAŞ ÜSTÜ VATANDAŞLARA MÜJDE

Bakan Koca’dan 65 yaş üstü vatandaşlara da bir müjde geldi. Bakan Koca, “65 yaş üzeri büyüklerimiz bu dönemde çok büyük fedakârlık gösterdiler. Bu dönemde en fazla düzen ve hassasiyet gösteren büyüklerimiz oldu. Gençlerimiz de oldu. 83 milyon bu dönemde hassasiyet noktasında olması gerekeni yaptığı kanaatindeyim. 65 yaş üzeri büyüklerimizle ilgili sayın Cumhurbaşkanımızla da görüştüm. 65 yaş üzeri büyüklerimize ufak bir müjdemiz olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Bilim Kurulu’nda görüşmüş olduk. 65 yaş üzeri büyüklerimiz eğer memleketlerine gitme noktasında sabit bir yere gittiğinden emin ise, sağlık durumu durumları aile hekimleri açısından bir sorunları yoksa ilgili Kaymakamlıktan yanlarında zorunlu gerektiğinde bir veya iki birey edinmek suretiyle 1 aylık bir vakit zarfında dönmemek üzere bir müsade durumu yarından itibaren söz konusu olacak. Bunu anlatmak istiyorum. Bununla ilgili ilan hem İçişleri Bakanlığımız göre yapılmış olur. Bu hareketliliği sağlayan bir unsura dönmemeli. Gidildiği yerin sabit olması aile hekimliği tarafından peşine düşüp takip edilmesi ve gittiği yerde evden dışarı çıkmayacaklarından belli olmalıyız. Bu hareketliliğin yoğun olmamasını önemsiyoruz. Daha kontrollü ve uygun mekan laf konusu ise buraya geçişi karşılamak için şartları sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.

“TURİST SAYISININ YÜZDE 20’Yİ GEÇEBİLECEĞİNİ SANMIYORUM”

Turizm açısından Rusya gibi koronavirüs görülme oranı yüksek olan ülkelerden gelen kişiler için de HES gibi bir başvuru formu kullanılabilir mi sorusuna Bakan Koca, “Bu konu tartışılıyor. Turizmle ilgili Turizm Bakanımızla da görüşüyoruz çoğu kez. Burada geçişi, sezonu kontrollü gerçekleştirmek istiyoruz. Haziran için daha önceki dönemlere göre turist sayısının yüzde 20’yi geçebileceğini düşünmüyoruz. Riskli ülkelerden gelişlerle ilgili zamana yayılarak o bölgedeki salgını da değerlendirerek enerjik işlem içerisinde planlanıyor olacak. Ülkedeki salgın durumu göz önüne alınarak tasarlanmış olacak. Gelenlerin ayrıca testleri yapılıyor olacak keza bulundukları ortamda hangi kurallara uyulması gerekiyorsa bunlara çalışıldı. Bu çerçevede de devamında hasta gelen turiste nasıl davranılması gerektiği, hangi hastanede çare edilmesi gerektiği gibi tüm detayların çalışıldığını bilelim. Rusya gibi riskli ülkeyle ilgili anında planlanabileceği olmayacak” yanıtını verdi.

TÜRKİYE’DE SALGININ ETKİSİ AZALDI

“Türkiye’de artan bir şekilde salgının etkisinin azaldığını fazla gizli söyleyebiliriz” diyen Bakan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Virüsün sadece etkisi yitirme anlamında olduğunu söyleyemeyiz. Bundan Böyle virüsü tanıdığımızı, salgın döneminde Türkiye’de ayrı bir çare algoritması uyguladık. Bunu dünya da DSÖ de biliyor. İkinci haftadan itibaren tedavi algoritmasının hemencecik değiştirildiği dönem oldu. Türkiye’deki çare algoritmasının farklılığı ile hastane, yoğun bakım ve entübe hastalarımızın azaldığını gördük. Erken ilaç başlama durumu, Çin’den getirilen ilacın ne vakit hangi hastalığa uygulanması algoritmasında çeşitlilik yaptık. Çin daha çok entübe olan hastalarda kullandı biz daha erken dönemde faydasını gördük. Yayın yapma anlamında ciddi çalışmalar var. Önümüzdeki 2-3 hafta içinde epey yol alacağımızı bu verileri dünyaya sunacağımızı şimdiden söyleyebilirim. Tedavideki girişim, geç entübe, yüksek cereyan oksijen dahil edinmek üzere bu dönemde olan tabloya, erken dönemde kan sulandırıcı ilaçların veriliyor olması fazla erken d önemde başladığımız uygulamalardı. Tüm bunlar farklılığımızı ortaya koydu. Hastaların hastanede yatışı, yoğun bakımda kalışı ve entübe edilme durumlarının giderek azalmasına sebep oldu. Türkiye’deki azalışın bu olduğunu söylemek istiyorum. Algoritma farklılığımız hastanedeki yükümüzü azaltan bir öğe oldu. 160 binlerde olan olgu sayımıza rağmen hastane yükümüz, yatak doluluk oranımız yüzde 30-32’leri, yoğun bakım yüzde 62’leri geçmedi. Dünya bu anlamda hastayı yatıracak yatak bulamadı. Burada sağlık çalışanlarımızın, hekimlerimizin pratiği, sağlık altyapımızın yeterliliği ve çare algoritmasındaki aldığımız başarıydı.”

“İKİNCİ DALGA BEKLEMİYORUZ”

İkinci dalga riski hakkında da veri veren Bakan Koca, “İkinci dalga riski şu dönemde düşünmüyoruz. Özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günler sonrası bir yoğunluğun oluşmuş olmasını etkisini biz bir hafta 10 gün sonra zaten görüyoruz. Geçen hafta Pazartesi günü 1.100 rakamlarına değin düştü sonradan 1.600-2.200’lere değin yükselme bir önceki haftanın Salı’dan itibaren hareketliliğin getirdiği bir sonuçtu. Acilen baştan altında düşüş laf konusu. Bugün ve yarın alt düşeceğini görüyoruz. Bu hareketliliğin kontrollü olması gerekiyor. Maskeli ve de mesafeye hassasiyet gösterirsek kontrollü olmanın bize ciddi katkısı olacak. Önümüzdeki dönemde ikinci bir dalga beklemiyoruz eğer kurallara uyarsak. Kontrollü sosyal hayatın gereklerini yapma konusunda uğraş gösterirsek. Tüm dünya Eylül-Ekim gibi aynı bir durumun olup olmayacağı noktasında gündem içinde. Bu anlamda Bilim Kurulumuz zaten aktif devrede. Olabilecek tedbirleri alma noktasında tecrübeli olduğumuzu, endişe etmemiz gerektiğini sadece uyarılarımız noktasında gereken hassasiyetlerin gereği yapılmasını istiyoruz. Birlikte başaracağımızı inanıyoruz” diye konuştu.

“AŞI 3-6 AYDA HEMENCECIK KULLANILABİLECEK BİR KOŞUL DEĞİL”

Aşı çalışmaları hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Bakan Koca, şunları söyledi: “Erciyes’teki çalışma önemsediğimiz bir alıştırma. Benzer diğer çalışmaların olduğunu biliyorsunuz. Hayvan deneyi aşamasına gelen birkaç tanesinden birisi bu alıştırma. Aşıyla ilgili herkes bir şeyler söylüyor. Şunu bilelim aşı 3-6 ayda derhal kullanabilecek bir koşul değildir. Bu en erken 8-10 aylık vakit diliminden önce olacağını düşünmüyoruz. Bu anlamda en fazla mesafe bölge ülkenin Çin olduğunu biliyoruz. İnsan deneyi safhasına geldiğini biliyoruz. Türkiye’deki çalışmaların da daha hayvan aşamasında olduğunu bu çalışmaların 2-3 ay kadar devam edebilir görünüyor. Gelişmeler daha somut olduğunda gündeme taşımak istiyorum. Erkenden biz aşı yapıyoruz, 2-3 ay sonra, siz bakımlı olun diye bir yaklaşma içerisinde değilim. Aşı konusu alıngan bir konusu. Belli bir süreçten daha sonra netice alamadım deme noktasına gelebilirsiniz. Umudumuzu koruyalım lakin fiziki bir şey geliştiğinde size bunu fazla daha net ifadelerle zaten söylemiş olurum.”

Bakan Koca, atamalarla ilgili gelen bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Bu dönemde bakanlık olarak atamaları yapmıştık. Toplam 33 bin kişiyle ilgili tayin dönemi geçirdik. Önümüzdeki aylarda gereksinim olduğunda, yeni hastanelerin devreye girmesiyle bu alım söz konusu olmuş olacak.”

65 YAŞ ÜSTÜ VATANDAŞ KAYMAKAMLIKTAN İZİN ALACAK

Bakan Koca 65 yaş üstü vatandaşlara gelen yolculuk izniyle ilgili şunları söyledi: “65 yaş üzeri büyüklerimizle ilgili bilhassa gittiği yerde değişmez olan ve orada yaşayabileceği bir yerse o durumda izin veriliyor olacak. Lakin aile hekimleri daha çok yolculuk edebilir, herhangi bir semptomunun olmadığını bildiren bir düzenleme yapmış olacak. Herkesin kendi aile hekiminin peşine düşüp takip ediyor olması olacak. Yanlarında bir en fazla iki kişinin gidebileceği biçiminde kaymakamlıktan müsade alınmış olacak. Gideceği yer noktasında bir sorun yahut, gittiği yerden 1 ay önceden geri dönmemek üzere kaymakamlık tespit etmiş olacak.”

“FAZLA RİSKLİ ALANLAR ERKEN DÖNEMDE KAPANDI, EN GEÇ AÇILMASI EN DOĞAL OLANI”

Sinemalar, kafeler ve restaurantların açılışıyla ilgili gelen soruya Bakan Koca, şu yanıtı verdi: “Fazla tehlikeli olan alanlar erken dönemde kapandı, en geç açılması en doğal olanı. Restaurantların nasıl açılması gerektiği, oturma düzeni dahil elde etmek üzere bakanlık yetkilileri ve sektör temsilcilerin de bu noktadaki beklentilerini daha nasıl dinç boyutta şekillendirebiliriz diye bakıldı rehberler hazırlandı. Açılım takvimine göre rehberler hazır oluyor. Örneğin restaurantlarla ilgili rehberler hazırlandı. Otellerdeki restaurantların uyması gereken kurallarla ilgili rehber yayınlandı. Bayramdan önce zaten düşünülmüyor bayramdan sonraki süreçte salgının seyrine kadar enerjik bir yaklaşımla Bakanlar Kurulunun gündemine gelmiş olur. Sayın Cumhurbaşkanımız gerektiğinde bildiri etmiş olur.”

İLERİ YAŞ VE KRONİK HASTA GRUBUNA KISITLAMALAR DEVAM EDEBİLİR

Bakan Koca, sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili de şu bilgileri verdi: “Bilim Kurulumuz tarafından değerlendiriliyor. Daha da gevşetilmiş olacak. Yeni dönemde bilhassa üzerinde durduğumuz riskli gördüğümüz hasta, ihtiyar, kronik hasta grubumuzu daha denetlemek istiyoruz. Onları ve büyüklerimizi bu anlamda azıcık güvene olmak istiyoruz. O nedenle o yaş grubuna ve kronik hasta grubuna biraz daha kısıtlamalar devam edebilir. Bu Bilim Kurulunun önerisi, Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmiş olacak. Sokağa çıkma anlamında kronik ve de büyüklerimizle ilgili kısmen olabilir.”