Her 3 kadından birinin ortak sorunu miyom!
Her üç kadından biri miyomla mücadele ediyor: belirtiler, tedavi seçenekleri ve yaşam kalitesi üzerinde etkileri hakkında güvenilir bilgiler.
Bir kadının yaşamında sık görülen bir durum olan miyomlar, özellikle 30 yaş sonrası kadınlarda önemli bir gündem oluşturur ve çoğu durumda fark edilmeyebilir. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mesut Polat, miyomların her zaman ameliyat gerektirmediğini, doğru takip ve tedavinin hayati önem taşıdığını vurgular.
YERLEŞİM YERİ BELİRTİLERİ DEĞİŞTİRİYOR — Miyomların konumuna göre şikâyetler farklılık gösterir. Rahim içindeki miyomlar genellikle aşırı kanamaya yol açarken, dışa doğru büyüyenler ise yerleşim yerine bağlı olarak farklı sorunlar yaratabilir. Örneğin, ön duvarda bulunanlar idrar torbasına baskı yaparak sık idrara çıkmaya neden olabilir. Arka duvarlardaki miyomlar ise bağırsaklar üzerinde baskıya yol açarak kabızlık ve karında şişlik hissi yaratabilir.
CERRAHİ NE ZAMAN GEREKİR? — Cerrahi müdahale hakkında önemli bilgiler veren Polat, çoğu miyomun yalnızca düzenli takip ile yönetilebildiğini belirtir. Ancak bazı durumlarda cerrahi zorunlu hâle gelebilir. Aşırı kanama, belirgin bası bulguları veya hastanın yaşam kalitesinin düşmesi gibi bulgular mevcut olduğunda cerrahi düşünülmelidir. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda da miyomun alınması gerekli olabilir.
BÜYÜME HIZI VE TEKRARLAMA ORANI — Miyomlar genelde yıllık olarak yaklaşık 1-2 santimetre büyürler ve hormonlara duyarlı tümörler olarak kabul edilirler. Birden fazla miyom varlığında tekrarlama riski, tek miyoma göre daha yüksektir. Beş yıl içinde tekrarlama oranı yaklaşık %5 ile %10 arasındadır. Kontrollerde, 6 ayda bir veya yılda bir, miyomun büyüme durumu izlenmelidir. Belirli bir çapı geçtiğinde veya klinik bulgu oluşturduğunda cerrahi gündeme gelir; fakat sorun yaratmayan veya aşırı büyümeyen miyomlarda takip yeterlidir.