Hendek’teki Geleneksel Yayla Göçü Renkli Görüntüler Eşliğinde Gerçekleşti
Hendek’teki geleneksel yayla göçü renkli görüntülerle gerçekleşti. Doğal güzellikler ve kültürel mirasın buluştuğu bu etkinliği kaçırmayın.
Hendek ilçesinde geleneksel yayla göçü coşkulu ve renkli görüntülerle başladı
Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Dikmen Mahallesi’nde, köklü bir gelenek olan yayla göçü, her yıl olduğu gibi bu yıl da heyecan ve neşe içinde gerçekleştirildi. Besiciler ve köylüler, havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını otlaklara götürmek üzere hazırlıklarını tamamladı ve yollara düştü.
Göç sırasında hayvanlar, rengarenk püsküller, boyalar ve süslemelerle donatılarak görsel bir şölen oluşturdu. Kadınlar ise geleneksel kıyafetleriyle, el emeği göz nuru kıyafetlerini giyerek bu özel ana anlam kattı. Bu görkemli görüntü, yayla yolculuğuna katılan herkesin yüzünde memnuniyet ve gurur ifadesi oluşturdu.
Yaylaya Yolculuk ve Geleneksel Kutlama
Yaklaşık 10 kilometrelik yürüyüşle, 1725 metre yükseklikteki Dikmen Yaylası‘na ulaşan göçerler, yaklaşık 118 yıldır devam eden bu geleneksel etkinliği büyük bir sevgi ve bağlılıkla sürdürüyor. Yol boyunca hayvanların zil ve çan sesleri, yayla atmosferine eşsiz bir ahenk katarken, besiciler ve katılımcılar, kemençe ve davul eşliğinde horon oynayarak eğlenceye ara vermedi.
Geleneksel Süsleme ve Eşsiz Atmosfer
Hayvanlar, rengarenk püsküller ve boyalarla süslenerek adeta sanat eseri haline getirildi. Bu özel günlerde hayvanların güzelleştirilmesi kadar, insanların da kendilerini geleneksel kıyafetleriyle donatması önemli bir detay olarak öne çıktı. Kadınlar, yöresel kıyafetleriyle, el becerilerini sergileme ve geleneklerini yaşatma fırsatı buldu.
Göçerlerin Duyguları ve Günlük Hayat
Göçerlerden Ayfer Ark, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu yıl da hayvanlarını özenle süslediklerini ve yaylaya göç ettiklerini belirtti. Ark, “Hava biraz sisli ve yağışlı olsa da, geleneklerimiz ve doğanın güzelliği bizi mutlu ediyor. Burada hayvanlarımız için daha verimli otlar bulunuyor ve süt, yağ, çökelek gibi ürünlerimizi burada yapıyoruz. Bu gelenek, bizim için bir yaşam biçimi ve kültürel mirasdır.” dedi.
Havva Yılmaz ise, yaylaya çıkış hazırlıklarını tamamladıktan sonra hayvanlarını süslemeye başladığını ve yolculuk boyunca geleneksel kutlamalar ve eğlencelerle günü geçirdiklerini anlattı. Yılmaz, “Burada obamızda toplanıp, horon teper, şarkı söyler ve eğleniriz. Ekim ve kasım ayına kadar burada kalıyoruz. Bu gelenek, 118 yıldır yaşatılıyor ve bizler de bu güzel kültürü gelecek nesillere aktarmaktan gurur duyuyoruz.” diye konuştu.