DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Havran’da Andık Mağarası’nda Tarih Öncesi Kazılar Devam Ediyor

Havran’da Andık Mağarası’nda tarih öncesi kazılar sürüyor; keşifler ve buluntularla arkeoloji güncelliğini koruyor.

17.08.2025
A+
A-

Havran ilçesinin İnönü Mahallesi yakınlarındaki Andık Mağarası, sularını eşeğe yükleyerek zorlu arazide ilerleyen arkeologlar için geçmişe açılan bir kapı oluyor. Kocaçal Tepe’nin İnboğazı mevkiinde yer alan bu mağara, 1949 yılında Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından keşfedildi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Derya Yalçıklı ve ekibi tarafından yürütülen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi Müdürlüğü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Havran Belediyesi’nin destekleriyle sürdürülüyor. Sabahın ilk ışıklarıyla İnönü Mahallesi’ndeki kazı evinden hareket eden ekip, arazi aracıyla patikadan Kocaçal Tepe’ye ulaşıyor; burada araçtan inip sularını eşeğe yükledikleri yüklerle mağaraya yöneliyorlar.

Mağaranın duvarlarında, bir dağ zirvesi ve leopar figürüyle süslenen bir resim bulunuyor. Çalışmalarında titiz davranan ekip, geçmişin izlerini sürüyor ve seramik kaplar ile taş ve kemik aletler gibi buluntuları gün yüzüne çıkarıyor.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Yalçıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2022’de başladıkları çalışmaların bugün de yoğun bir biçimde devam ettiğini ifade etti. Mağaranın kuzey ve doğu galerilerinde yerleşim tabakası olarak Prehistorik çağlara odaklandıklarını vurgulayan Yalçıklı, özellikle Neolitik ve Kalkolitik dönemlere ait katmanları yakın geçmişte daha ayrıntılı biçimde belirlediklerini söyledi.

Geç döneme ait izler de ortaya kondu: milattan önce 1500-1400 arasındaki Geç Tunç Çağı, milattan önce 546’yı kapsayan Arkaik Çağ ve 1204 yılı sonrası Bizans dönemiyle ilişkili ritüel uygulamalar mağarada kaydedildi. Ayrıca daha yakın dönemlerde mahrum bırakan bir kullanıma ilişkin bulgular da elde edildi: mağaranın ağıllar halinde kullanıldığı tespit edildi.

“Daha eski dönemlere ulaşma çabamız sürüyor” diyen Yalçıklı, çalışmaların özellikle Neolitik ve Kalkolitik çağlar üzerinde yoğunlaştığını belirtti. Karbon analizleri sonucunda milattan önce 6700’e uzanan tarihlerin belirlendiğini söyleyen arkeolog, bölgenin bu çağlarda da yerleşim açısından önemli bir merkezi olduğunu kaydetti. Yaşam alanlarının mağaranın farklı galerilerinde görüldüğünü, taban oluşumları ve ocakların izlerinin gün yüzüne çıktığını aktardı.

Kalkolitik ve Neolitik dönemlerin bölgede nadir bilinen merkezlerden olduğu için bu buluntuların büyük değere sahip olduğunu söyleyen Yalçıklı, şu ifadeleri ekledi: “Şu anda üzerinde çalıştığımız dolgunun, yaklaşık 20-25 yıl sürebilecek bir kazı potansiyeli taşıdığına inanıyoruz.” Henüz daha eski dönemlere ait katmanlar için aramaların sürdüğünü belirten arkeolog, şu anki evrelerin bölgede daha önce bilinmeyen dönemlere işaret ettiğini ifade etti.

Yalçıklı, mağaranın Havran için de önemli bir kültürel miras olduğunun altını çizerek, bazı iyileştirmelerle bölgenin turizme büyük katkı sağlayacağını dile getirdi. Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy da ilçelerindeki mağarada sürdürülen kazılara destek vermekten memnun olduklarını ifade etti ve mağaranın turizme kazandırılmasının kente katkısının büyük olacağını vurguladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.