Hastane Dolandırıcılığı Davasında Sanık Hande Yolaç’a 1 Yıl 1 Ay 10 Gün Hapis Hükmü
Hastane dolandırıcılığı davasında sanık Hande Yolaç’a 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verildi. Detaylar ve gelişmeler için haberimizi inceleyin.
Olayın Gelişimi ve Hastanedeki Süreç
13 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşen bu olayda, müşteki Hayrettin Erden, göğüs ağrısı şikayetiyle ilk olarak kamu hastanesine başvurdu. Durumu ağır olan Erden, daha sonra özel bir hastaneye sevk edildi ve burada yoğun bakım ünitesine alındı. Doktorlar tarafından yapılan anjiyo işlemi sırasında, hastanın durumunun kritik olduğu ve acil müdahale edilmesi gerektiği vurgulandı. Ancak bu süreçte, hastane yönetimi ve sağlık personeli arasında fiyat pazarlığı ve pazarlık sırasında yaşananlar dikkat çekti.
Hastanede yapılan görüşmelerde, anjiyo işleminin koldan yapılacağı ve buna göre ücret talep edileceği bilgisi verildi. Bu sırada, muhasebeci Hande Yolaç’ın hastane çalışanlarıyla birlikte, hastanın iradesini zorlayacak şekilde, fiyat konusunda pazarlık yaptığı ve hasta yakınlarından hileli yöntemlerle ek ücret talep ettiği iddia edildi. İşlem sırasında, başlangıçta 7 bin lira talep edilmesine rağmen, hastadan 7 bin lira alındığı ve hastanın ise bu ücretin kendisine yansıdığını fark ettiği belirtildi. Ayrıca, hastanın devlet tarafından karşılanan stent yerine farklı bir stent önerildiği ve bu durumun hastaya uygun olmayan bir uygulama olduğu öne sürüldü.
İddianame ve Mahkeme Süreci
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Hande Yolaç’ın hastanedeki görevini kötüye kullanarak, hastanın iradesini zayıflatmaya yönelik hareketlerde bulunduğu ve hileli yöntemlerle, ücretsiz sunulan sağlık hizmetlerinden haksız menfaat sağladığı vurgulandı. İddianamede, hastanın acil durumu ve zor şartlar altında olması nedeniyle iradesinin özgürce kullanılamadığı, bu nedenle sanığın suçunun nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Mahkeme sürecinde, sanık Hande Yolaç’ın savunmasında, kendisinin hastanın bilgilendirme göreviyle sınırlı olduğunu ve işlem sırasında herhangi bir pazarlık ya da tahsilat işlemi yapmadığını iddia ettiği görüldü. Ayrıca, hastanın kendisinden işlem kasıktan mı yoksa koldan mı yapılacağı konusunda bilgi aldığını ve hastanın tercihine göre hareket ettiğini belirtti. Erden ise, hastanede kendisine herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, sanığın ve doktorların fiyat pazarlığında aktif rol aldığını ve hastanın iradesinin zorla veya aldatılarak etkilendiğini ifade etti.
Mahkemenin Verdiği Karar ve Sonuçlar
İddianame ve savcılık mütalaası doğrultusunda mahkeme, sanık Hande Yolaç’ın suçunu kabul etti. Mahkeme, yapılan yargılama ve mevcut deliller ışığında, sanık Yolaç’ı “Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan, önceki yasal düzenlemelere uygun olarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, sanığın cezaevinde geçirdiği süre, sabıkasız olması, zararı giderdiği ve tekrar suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaatler göz önüne alınarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
Mahkeme, sanığın yurt dışına çıkışını engellemek amacıyla adli kontrol kararı ve yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Ayrıca, sanığın tahliyesine hükmedilerek, yasal prosedürler tamamlandı.
İddianame ve Kamuoyu
İddianamede, olayın başlangıcında hastanede yaşananlar ve sanığın pazarlık süreci detaylı şekilde anlatıldı. Hastanın iradesinin zorla veya aldatıcı yöntemlerle etkilendiği, sağlık hizmetinin ücretsiz olması gereken durumda hastadan yüksek miktarda para talep edilmesi ve bunun sonucunda sanığın haksız kazanç sağladığı kaydedildi. Bu olay, sağlık sektöründe etik ve yasal sorumlulukların sorgulanmasına neden oldu ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.