Halil Karaca: Doğru Çizginin Hat Sanatındaki Usta Yolculuğu
Halil Karaca: Doğru çizginin hat sanatındaki usta yolculuğu, zarafet dolu detaylar ve özgün tekniklerle Türk hat sanatını yeniden yorumluyor.
Eskişehirli hat sanatçısı Halil Karaca, emekliliğe adım attığı dönemde tasarımlarını kamış kalemle aharlı kağıda sabırla işleyerek hem kendi üslubunu geliştirdi hem de yeni ustalar yetiştirdi. 1955 doğumlu Karaca, Seyitgazi’de dünyaya geldi ve 29 yıl imamlık yaptıktan sonra 2003’te emekli oldu. Çocukluk yıllarından beri ilgisini çektiği hat sanatına 47 yaşında eğitimle başlayıp 7 yıl boyunca hattat Mahmut Şahin ile çalıştı. Hüsn-i hattın bir çeşidi olan sülüsle çalışan Karaca, zamanla nesih, rika ve celî divânî gibi türleri de öğrendi.
Talik yazısını öğrenmek için kursa katılan sanatçı, ustasından icazet almanın ardından 2009’da Odunpazarı’ndaki Kurşunlu Külliyesi içindeki mevlevihanede çalışmalarını sürdürdü. Sipariş üzerine hazırladığı eserler Türkiye’nin çeşitli şehirlerinin yanı sıra yurtdışına da ulaştı ve 2023’te taşındığı Türk Dünyası Vakfı atölyesinde üretimini sürdürdü. Buradaki atölye, hem üretim yapmayı hem de yeni hattatlar yetiştirmeyi amaçlıyor; Karaca burada eğitimleri ücretsiz veriyor.
Hat sanatını “doğru çizgi çekme sanatı” olarak tanımlayan Halil Karaca, 7 çocuk babası olmanın da verdiği sorumlulukla AA muhabirine hayatı doğru çizgiye oturtmanın önemini vurguluyor. Çocukluk yıllarında güzel yazıya duyduğu ilginin ortaokul ve lisede öğretmenleri tarafından beğenilmesi, onun bu sanata yönelmesinde ana etken oldu. İmamlık yıllarında metinleri okumak, zor metinleri akıcı bir şekilde çözmeye çalışmak onun için bir marifet meselesi haline geldi ve bu süreçte sabır ile pratik öne çıktı.
“20 yılda yüzlerce öğrenci yetiştirdim” diyen Karaca, hat sanatının el becerisi ve büyük sabır gerektirdiğini belirtiyor. Günlük olarak gelen pek çok kişi olsa da devamlılık nadir oluyor; şu an 50 kişilik bir grubun düzenli devamı sürüyor, 7 öğrenci icazet aşamasına geldi ve şu anda ders verdiği 4 öğrenci bulunuyor. Ücretsiz eğitim vermek, onun için sanatın sürekliliğini sağlamak anlamına geliyor.
Türkiye’nin yanı sıra Avustralya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi farklı coğrafyalarda eserleri ilgi görüyor. Özel siparişler arasında gül, lale veya tuğra formunda isim ve ayet yazımları bulunuyor; düğün veya doğum günü hediyesi olarak da sıkça talep ediliyor. Eserler, onaya sunulduktan sonra teslim ediliyor ve genellikle büyük beğeni kazanıyor.
Karaca, sülüs, nesih, rika, celî divânî ve talik olmak üzere beş farklı yazı türünde ustalaştığını vurguluyor; ayrıca geleneksel mürekkep yapımı ve kalem uçlarının hazırlanması gibi süreçleri de öğrendiğini paylaşıyor. Yeni hattatların yetişmesini en büyük arzusu olarak gören sanatçı, icazet sürecinde Elif Kasidesi’nin yazımını esas alıyor. Hat eserinin hazırlık, tasarım ve yazım aşamalarının birkaç günden bir haftaya kadar sürebildiğini söyleyen Karaca, bu sanatın zamanla hayat görüşünü ve estetik anlayışını nasıl değiştirdiğini ifade ediyor.