Hakan Doğukan Taşcı’nın İfadesi ve Bebek Tüccarlığı Skandalı
Hakan Doğukan Taşcı’nın ifadesi, bebek tüccarlığı skandalını derinlemesine inceliyor. Bu olayın ardındaki gerçekler, mağdurların yaşadığı travmalar ve toplum üzerindeki etkileri hakkında bilgilendirici bir içerik.
Hakan Doğukan Taşcı Kimdir?
Şüpheli Hakan Doğukan Taşcı, kendisini lise mezunu bir hemşire olarak tanımlamakta ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtmektedir. Taşcı, “Fırat Sarı isimli kişiyi, Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemden tanıyorum. Kendisi hastanenin çocuk doktorudur. Beni usulsüz işlerin içine çeken kişi Fırat Sarı’dır. Hastanede doktor bulundurması gereken Fırat Sarı, doktor yerine beni bırakıyor. Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahısla birkaç kez telefonla ve yüz yüze görüşmek zorunda kaldım. Bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim, zira bebek tüccarlığı yapmaktaydı.” şeklinde ifade etmiştir.
Taşcı, “Bu kişi, 112 Acil’de ambulans şoförü olarak çalışmakta ve birçok özel hastane ile iş yapmaktadır. Genellikle hastanelerdeki başhekimler ve müdürlerle anlaşarak dışarıdan yeni doğan bebeklerin yatışını yaptırmakta ve bu işlemden kar elde etmektedir. Hastanelerin bu yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan, yalnızca para kazanmak amacıyla bebeklerin hayatını tehlikeye atarak hastanelere sevkini sağlamaktadır.” diyerek durumu açıklamıştır.
Hakan Doğukan Taşcı, “Birinci Hastanesi’nde çalıştığım dönemlerde, Şeyhmus Çelik isimli doktorun yerine epikriz yazdım ve çeşitli düzenlemeler yaptım. Bu işlemleri yaptığımın farkında olan kişiler, Şeyhmus Çelik ve Fırat Sarı’dır. Bu raporları yazmamı bana Fırat Sarı söyledi. Geceleri nöbetçi hekim bulunmadığı zaman, sorumluluğu benim gibi hemşirelere yıkıyorlar. Hasan Basri ile birlikte Curusorf isimli ilacın usulsüz olarak satışını yaparak gelir elde ettik. Yaptığım tüm işlemlerden dolayı pişmanım ve bu sebeple etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum.” şeklinde sözlerine devam etmiştir.
Bir bebeğin ölümü ile ilgili bildiklerini aktaran Hasan Basri Gök, “Bir bebek hastaneye geldiğinde durumu kötü değildi. Ancak yatışının 2. veya 3. gününde durumu kötüleşmeye başladı ve kalp anomalisi sorunları yaşamaya başladı. Fırat Sarı, bebeği kalp ameliyatı için herhangi bir tedavi yapılmadan, olumsuz koşullardaki Birinci International Hastanesine sevk ettiği için hastanede bebeğe herhangi bir ameliyat işlemi uygulanamadı. Bebeğin bakımından sorumlu kişi Hakan Doğukan Taşcı’ydı. Hatta bebeğin ailesiyle görüşen Doğukan, kendisini doktor olarak tanıtarak bebeğe doktor sıfatıyla müdahalede bulunuyordu.” ifadelerini kullanmıştır.
Gök, “Bebeğe uygulanabilecek tek ilaç bir kalp ilacıydı ve Hakan Doğukan bu ilacı veriyordu. Bir süre sonra ilacı kesmişti. Ağır narkotik bir ilaç ile bebeği uyutmaya çalıştı. Sonrasında bebek, müdahale edilmesine rağmen kalp anomalisi nedeniyle günden güne morarmaya başladı. Ancak Hakan Doğukan Taşcı, verdiği ilaçlar sayesinde bebeği yaklaşık olarak 1.5 ay kadar hayatta tutmayı başardı.” şeklinde durumu özetlemiştir.