Güllü’nün Ölümü ve Soruşturmadaki Gelişmeler: Şüphelilerin Yakalanması ve İlk İfade Süreci

Yalova’daki trajik olayla ilgili soruşturma sürüyor. Otopsi sonuçları İstanbul’da son buldu ve başlatılan teknik-fiziki takiple birlikte, olayla bağlantılı şüphelilerin ifadeleriyle ilgili ayrıntılar gün yüzüne çıktı. Kızının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile birlikte yurtdışına kaçma planları yaptığı yönündeki iddialar, polis ve savcılık tarafından incelemeye alındı.

Güllü’nün ölümüne ilişkin işlem başlatıldıktan sonra, adli süreç kapsamında şüpheliler Yalova’da ve İstanbul’da ifadeye çağrıldı. Gülter’in kardeşi ve arkadaşıyla birlikte evde bulundukları anlar, güvenlik kameraları ve teknik takiplerle değerlendirildi. Şüphelilerin ifadelerinin ardından, İstanbul’da kaldıkları evin sahibiyle ev sahibiyle bağlantılı isimler de çeşitli sorgularla ele geçirildi.

DÜN AKŞAM ADLİYEYE ÇIKARILDILAR Soruşturmanın ilerleyişinde, gizlilik kararına rağmen savcılık ve polis birimleri, şüphelileri adliyeye getirerek sağlık kontrollerini tamamladı. Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun ifadesi, olay gününün akışını anlamaya yönelik anahtar bilgiler içeriyordu. Gülter, annesiyle ilgili yaşananları anlatırken, olayın kendi ailesiyle olan ilişkilerini de masaya yatırdı. Tartışmalı anlarda hangi hareketlerin yaşandığına dair ayrıntılar, kamuoyunun dikkatini çekti.

‘TUĞYAN GÜL ANNEYİ İTTİ’ ifadesinde söz edilen anlar, olayın gerçekleştiği zamana dair farklı yorumlar içeriyordu. Öte yandan Ulu’nun savcılıktaki ifadesinde, evde yaşanan bir dengesizlik ve annenin düşüşüne dair anlatımlar yer aldı. Her iki taraf da yaşananları kendi bakış açılarıyla aktardı ve çıkış noktaları arasındaki farklar savcılık tarafından kayıt altına alındı.

‘ALEYHİME VERDİĞİ İFADEYİ KABUL ETMİYORUM’ Gülter, bilirkişi raporundaki bazı bulguları reddederek, düşme olayının dış kuvvet ve temasla gerçekleştiğine dair iddiaların kendisiyle bağdaşmadığını savundu. Masumiyetini vurgulayan genç şarkıcı, mahkeme sürecinde üzerindeki suçlamaların düşürülmesini talep etti ve yurtdışı yasağı gibi adli kontrol tedbirlerinin uygulanabilirliğine ilişkin görüşlerini paylaştı.

‘İSTANBUL’A YURT DIŞINA KAÇMAK İÇİN GİTMEDİK’ Gülter, İstanbul’a kamuoyunun dikkatini çekebilecek bir kaçış amacı yüklemenin kendileri için haklı bir gerekçe olmadığını ifade etti. Aile içindeki gerilim, dış etkenler ve sosyal baskı gibi hususlar üzerinde durulurken, yurtdışına çıkma niyetinin mevcut olayla doğrudan bağlantılı olmadığı belirtildi. Aynı zamanda, şüpheli Sultan Nur Ulu’nun savunması da, olayla ilgili beyanların pek çok yönünü tartışmaya açtı.

‘BİLİRKİŞİ RAPORUNU KABUL ETMİYORUM’ Gülter, bilirkişi raporundaki düşme tespitinin kendisiyle çeliştiğini ifade etti. Eğer annesinin düşüşüne dair sözlü bir kanıt olarak karşısında sunulan kayıtlar gerçekse bile, bu belgelere dayanarak suç delili oluşmadığını savundu. Mahkeme süreci için, adli kontrol tedbirlerinin uygulanabilirliği ve tutuksuz yargılanma talepleri öne çıktı.

Güllü’nün ölümüne dair soruşturma kapsamında, kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in tutuklanması ve Sultan Nur Ulu’nun yurt dışı çıkış yasağı talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmesi gibi kararlar, davanın yönünü belirledi. Şüpheli konumundaki diğer kişiler ise serbest bırakıldı ya da adli kontrole tabi tutuldu. Aile avukatları ise davadan çekilme kararlarını duyurarak, süreç içinde tarafların savunmalarını dikkatle izlemeye devam edeceğini belirtti.

SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında ortaya çıkan ses kayıtları, anne-kızı arasındaki gerilimin ve olay öncesi yaşanan tartışmaların iç yüzünü gözler önüne serdi. Kayıtlarda yer alan ifadeler, mahkeme sürecinde delil olarak değerlendirilecek ve tarafların savunmalarını şekillendirecek nitelikte. DHA ve CNNTürk gibi haber ajansları, bu kayıtları kamuoyuna aktardı ve sürecin şeffaflığına vurgu yaptı.