Giresun’da Nüfus Mübadelesinin Anısına Yapılan Park ile Tarihin İzleri Korunuyor
Giresun’da Nüfus Mübadelesinin anısına yapılan park, tarihi izleri yaşatıyor ve kültürel mirası koruyor. Geçmişle geleceği buluşturan anlamlı bir alan.
Türk-Yunan nüfus mübadelesinin 102. yılı dolayısıyla, Giresun’un Bulancak ilçesinde mübadele ailelerinin hatırasını yaşatmak amacıyla özel bir girişimde bulunuldu. Bu anlamlı adım, emekli profesör İshak Özkan’ın öncülüğünde gerçekleşti ve ilçedeki mübadele ailelerinin anısına önemli bir park kazandırıldı.
İshak Özkan, ailesinin 1924 yılında Selanik’ten göç ederek Bulancak’a yerleştiği hikâyeyi ve mübadele sürecini detaylarıyla araştırdı. Ailesinin göç sırasında yaşadığı zorluklara ve kayıplara tanıklık eden Özkan, bu tarihî olayın unutturulmaması adına çalışmalar yaptı.
Parkın Oluşumu ve Anlamı
Özkan, ailesinin kökenleri hakkında bilgi toplamak amacıyla Selanik’teki köylerini ziyaret etti. Ayrıca, mübadele sırasında göç eden ailelerin sayısı, geldikleri bölgeler ve soyadları hakkında detaylı araştırmalar yaptı. Bu çalışmalarını neticesinde, Bulancak Belediyesi ile iletişime geçerek ilçeye yerleşen mübadele ailelerinin anısına bir park yapılmasını talep etti.
Bu talep kabul edilerek, parkın ismi “Mübadele’nin 100. Yılı Parkı” olarak belirlendi. Ayrıca, parkta yer alan bilgilendirme panolarında nüfus mübadelesi sırasında ilçeye gelenlerin sayıları, geldikleri bölgesel özellikler ve soyadları hakkında detaylı bilgiler yer aldı.
İshak Özkan’ın Anıları ve Ailesinin Hikayesi
Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2006 yılında emekli olan ve uzmanlık alanı psikiyatri olan İshak Özkan, ailesinin kökenlerinin Kayalar kazasının Çalcılar köyüne dayandığını belirtti. Özkan, ailesinin “İshakhocaoğulları” olarak bilindiğini ve göç sırasında yaşanan trajedilere tanıklık eden acı olayları paylaşırken, özellikle dedesinin ve aile üyelerinin yaşadığı büyük kayıplara vurgu yaptı.
Özkan, göç sırasında ailesinden dört kişinin hayatını kaybettiğini ve bu kayıpların ailesi üzerinde derin izler bıraktığını söyledi. Amcasının yolda Yunan çeteleri tarafından vurulması, halalarının hastalıktan vefat etmesi ve en büyük halasının Gülcemal Vapuru’nda Samsun açıklarında yaşamını yitirmesi gibi olaylar, aile tarihinin en acı sayfalarını oluşturuyor.
Göç Süreci ve Zorluklar
Özkan, ailesinin tüm mal varlıklarını ve mülklerini geride bırakarak, ailesiyle birlikte uzun ve zorlu bir göç yolculuğu yaptığını anlattı. 24 Mayıs 1924 tarihinde Gülcemal Vapuru ile yola çıkan 748 kişiden 360’ının, ilk etapta Giresun’un Bulancak ilçesine yerleştirildiğini dile getirdi. Ailesinin o dönem 7 yaşında olan babası ve diğer aile bireylerinin yaşadıkları travmaları ve yaşam mücadelesini detaylandırdı.
Dedesine ve Ailesine Dair Anılar
Özkan, dedesine olan saygısının her geçen gün arttığını ve onun çektiği acıların, anlatmaya değmeyecek kadar büyük olduğunu belirtti. Dedesiyle ilgili anılarını paylaşmak istemediğini, çünkü yaşanan kayıpların ve travmaların çok derin olduğunu ifade etti. Özkan, “Büyük acılar yaşamış bir insanın hikâyesini anlatmak gerçekten zor. Dedem, bu travmalar nedeniyle çoğu zaman anlatmak istemedi, biz de saygı gösterdik.” diye ekledi.
Köy ve Tarihî Doku
Özkan, ailesinin Selanik’teki köyü olan Çalcılar’ı ziyaret ederek, köydeki farklı mahalleleri ve kilise ile cami yapılarını inceledi. Eski caminin yıkıldığını ve yerine yeni binalar yapıldığını belirtti. Bu ziyaretler sırasında, köydeki tarihî dokunun ve göçmenlerin yaşadıkları değişimin farkına vardı.
Sonuç ve Günümüz Perspektifi
Özkan, mübadelenin üzerinden yaklaşık bir asır geçmesine rağmen, bu olayın ilçedeki ve ailesinin hayatında büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, mübadele sonrası göç eden ailelerin ve yerli halkın kaynaşmasını sağlayan bu süreç, toplumun birlik ve beraberliğine önemli katkılar sunduğunu ekledi.
Özkan, Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç ve meclis üyelerine, parka isim verilmesi ve bu tarihi olayın unutmaması adına gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti. “Bu isim, sadece geçmişteki acıları anımsatmak değil, aynı zamanda göçle gelen halk ile yerel halkın kaynaşmasını ve bir arada yaşama kültürünü desteklemek adına bir adım.” ifadelerini kullandı.