Gaziantep’te Eczacılar Artan Maliyetlere Karşı Seslerini Yükseltti
Gaziantep’teki eczacılar, artan maliyetlere karşı seslerini yükseltiyor, çözüm ve destek talep ediyor. Detaylar için hemen okuyun.
Gaziantep’te Sağlık Sektöründe Ekonomik Zorluklar ve Eczacıların Çığlığı
Gaziantep’te faaliyet gösteren eczacılar, artan maliyetler ve sağlık politikalarındaki tutarsızlıklar nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek önemli bir açıklama gerçekleştirdi. Bu etkinlik, sadece yerel değil, aynı zamanda ülke genelinde sağlık sistemi ve eczacılık sektörünün karşı karşıya kaldığı ciddi krizlere dikkat çekti.
Genel Sekreter Abdullah Cem Mercan önderliğinde gerçekleşen gösteride, 30 binden fazla eczanenin karşılaştığı ekonomik baskılar ve hizmet kalitesinin düşüşü vurgulandı. Sözlerine, “Eczanelerimiz, sadece ilaç satışı yapan ticari işletmeler değildir; aynı zamanda halkın sağlık hizmetine en hızlı ulaşabildiği güvenilir noktalardır” diyerek başlayan Mercan, sağlıkta tasarruf politikalarının ve ilaç fiyatlarındaki dengesizliklerin hastaların sağlığını nasıl tehdit ettiğine dikkat çekti.
İlaç Erişimi ve Ekonomik Sıkıntılar
Mercan, özellikle ilaç firmalarının piyasa koşullarındaki değişiklikler ve kur farkları nedeniyle Türkiye pazarından çekilmesinin, hastaların ilaca ulaşmasını zorlaştırdığını belirtti. “Mevcut ilaçların bile yüksek fiyat farklarıyla satılması, halkımızın sağlığını tehlikeye atıyor” diyerek, sağlık sisteminin sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
2024 Yılı ve Gelecek Endişeleri
2024 yılını, hem hastalar hem de eczacılar açısından büyük zorluklar yılı olarak tanımlayan Mercan, ekonomik yüklerin ve mali sıkıntıların artmasıyla 2025’te daha büyük problemlerin yaşanabileceğine dikkat çekti. “Eczanelerimiz, verdiği hizmetleri sürdürebilmek için ağır maliyetlerle karşı karşıya. Eğer bu durum devam ederse, kapanmalar kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullandı.
Sağlıkta Tasarruf Politikalarının Etkileri
Mercan, 2009 yılından beri uygulanan ve sağlıkta tasarruf adı altında başlatılan politikaların, bugün ciddi bir sağlık krizine dönüşmekte olduğunu söyledi. İlaç harcamalarının bütçe içindeki payının azaltılmasıyla, hastaların ve eczacıların bu duruma nasıl etkilendiğine dikkat çekti.
“Son 15 yılda, ilaç harcamalarının GSMH içindeki oranı yarı yarıya düştü. OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında, ülkemiz oldukça geride kaldı. Bu durum, eczacıların ilaç bulamaması ve hastaların tedaviye ulaşamaması gibi ciddi sorunlara yol açıyor” dedi.
Fiyat Güncellemeleri ve Karlılık
Enflasyonun her alanda olduğu gibi sağlık sektörünü de olumsuz etkilediğine vurgu yapan Mercan, ilaç fiyat kararnamesinin enflasyon oranlarına göre güncellenmesi gerektiğini belirtti. Otomatik karlılık baremlerinin devreye alınmasıyla, eczacıların maliyetlerin artması karşısında ayakta kalabileceğini ifade etti.
“Bir kutu ilacın üretim maliyeti artarken, kar marjımız sabit kalırsa bu iş sürdürülebilir değil. Kira, personel giderleri ve faturalar eklenince, birçok eczane artık kendi kirasını ödeyemeyecek duruma geldi” diyerek, mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.
Hasta Katılım Paylarındaki Artış ve Sosyal Güvenlik
Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki düzenlemelerle hasta katılım paylarının %542’ye varan artışlar gösterdiğine dikkat çeken Mercan, bu durumun özellikle emekliler, düşük gelirli vatandaşlar ve kronik hastalar için büyük bir yük oluşturduğunu belirtti. İnsanların hastaneye gitmekten korkar hale geldiğine işaret etti.
Mercan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türk Eczacıları Birliği arasındaki İlaç Temin Protokolü‘ün 1 Ekim 2024 tarihinde sona erdiğini ve hâlâ yeni bir anlaşma yapılmadığını hatırlattı. Bu belirsizliğin, eczacıların ve hastaların büyük sıkıntılar yaşamasına neden olduğunu vurguladı. Gelecekteki güvence ve sürdürülebilirlik için acil yeni protokolün imzalanması gerektiğine işaret etti.
Sonuç ve Çözüm Önerileri
Mercan, ekonomik gerçeklere uygun bir protokol ve sürdürülebilir bütçe planlaması ile sağlık sektöründeki bu krizin aşılabileceğine inanıyor. Ayrıca, ilaç fiyatlarının enflasyon ve maliyet artışlarına göre güncellenmesi ve karlılık oranlarının otomatik ayarlanması çağrısında bulundu.
Son olarak, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların, halkın ve eczacıların mağduriyetini giderecek, güçlü ve sürdürülebilir bir sağlık politikası geliştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.