Gani Müjde’den Dizi ve Film Sektöründeki Tekelleşme Tartışmalarına Çarpıcı Bir Bakış

Gani Müjde’nin Sosyal Medya Açıklamalarıyla Sektörün Derin Analizi

Son zamanlarda dizi ve film sektöründe sıkça dile getirilen “tekelleşme” ve piyasa hakimiyetine dair iddialar, sektörün önemli isimlerinden Gani Müjde’nin sosyal medya paylaşımıyla yeniden gündeme geldi. Müjde, yaptığı açıklamada, sektörün mevcut durumunu ve yaşanan krizlerin kökenlerini detaylıca irdeledi.

“Bir Menajeri Sorumlu Tutmak Mümkün Değil”

Gani Müjde, sektörün büyük pasta olarak adlandırılan 2,5 milyar liralık dizi pazarında, menajerlerin veya belli grupların bu pastayı tek başına ele geçirmeye çalışmasının gerçekçi olmadığını belirtti. Ayrıca, bu pastanın yakın zamanda önemli ölçüde küçüleceğine dikkat çekti. Müjde, bu durumu şöyle açıkladı: “Kardeş, bu büyük pastayı birkaç menajerin veya grubun kontrol etmesi mümkün değil. Zaten yakında bu pastanın büyüklüğü de azalacak gibi görünüyor.”

“Bu Bilgileri Hiçbir Yerde Bulamazsınız”

Sanılanın aksine, sektörün iç yüzünü ve ekonomik detayları herkesin bilmediğine vurgu yapan Müjde, şu bilgileri paylaştı: “Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri. Kanallar, bir dizi için 15-20 milyon TL arası ödeme yapıyor, ancak bu diziler 12 reytingi geçmedikçe, reklam gelirleri sadece 10-12 milyon TL civarında kalıyor. Bazen daha da aşağıya iniyor.”

“Baskılar Nedeniyle Senaryolar Çekicilikten Uzaklaşıyor”

Müjde, yapımcıların yüksek maliyetlere rağmen zarar etmemek adına yaşadığı zorluklara değindi. Bir dizinin yapım maliyetlerinin, enflasyon ve kanal baskıları sonucu artış gösterdiğini belirten Müjde, “Yapımcılar, başlangıçta 15 milyon TL’lik anlaşma yapıyor. Ancak maliyetler artınca, cebinden ek 3-5 milyon TL harcıyorlar. Sonuçta, her iki taraf da yaklaşık bölüm başına 5 milyon TL zarar ediyor. Bu durumda, satılabilen dizilerde bile kar etmek neredeyse imkânsız hale geliyor.”

“Herkes Zarar Ediyor”

Bir dizi bölümünün toplam satış gelirlerini ve maliyetlerini örnekleyen Müjde, şu detayları paylaştı: “Bölüm başına 200 bin dolar satış yapıldığını varsayalım. Bu toplamda 7.5 milyon TL eder. Komisyonlar ve oyuncu ücretleri çıktıktan sonra, yapımcı ve kanal arasında bölüşüm gerçekleşir. Sonuçta, herkes yaklaşık olarak 2.5 milyon TL zarar eder. Bu da, toplam zarar miktarını gözler önüne serer.”

“Büyük Maliyetler ve Satış Zorlukları”

Müjde, her dizinin başlangıç maliyetlerinin 100 milyon TL civarında olduğunu ve bu rakamların bankaların kredi faizleriyle katlanarak arttığını vurguladı. “Eğer makul bütçelerle yapım yaparsanız, sektör oldukça riskli bir hale gelir. Bu nedenle, büyük yapımlar ve yüksek maliyetler, sektörün sürdürülebilirliğini ciddi anlamda zorlaştırıyor.”

“İşte Bu Nedenden Dolayı Yapılıyor”

Müjde, sektörün bu kadar yüksek maliyetlere rağmen neden bu işe devam ettiğini şöyle açıkladı: “Herkes, ‘Bir Muhteşem Yüzyıl daha yakalar mıyız?’ ümidiyle hareket ediyor. Maliyetlerin düşük olduğu dönemlerde, Muhteşem Yüzyıl gibi diziler, bölümleri 800 bin dolarları aşan satışlar yapmıştı. Bu cazip gelirler, sektörün tekrar aynı başarıyı yakalama hayalini canlı tutuyor.”

“İçerik ve Oyuncu Özgürlüğü Gelişecek mi?”

Müjde, sektörün sürdürülebilirliği adına iki olası çözüm önerisini dile getirdi. Birincisi, kanalların eski yapıya dönüş yaparak, sadece belli günlerde ve yüksek satış garantisi olan dizilere yer vermesi; ikincisi ise, içeriklerin, fikirlerin ve oyuncuların daha özgür hale gelmesi. “Eğer bu adımlar atılmazsa, sektör daha da zor günler görebilir. Ancak, özgürleşen içeriklerle yeni ve kaliteli yapımlar ortaya çıkabilir.”

Son Söz: Gelecek ve Umutlar

Gani Müjde, sektördeki mevcut durumu ve olası çözümleri özetlerken, her zaman umutlu bir yaklaşım sergiledi. “Gelecekte, doğru adımlar atılırsa, sektör tekrar eski parlak günlerine dönebilir. Ancak, bunun için içerik ve oyuncu özgürlüğü büyük önem taşıyor.”