FIBA sordu, Furkan Korkmaz yanıtladı

Milletlerarası Basketbol Federasyonu (FIBA), korona virüs salgını nedeniyle, dünyadaki canlı spor faaliyetlerini izlemekten uzak kalan basketbolseverler için dijital bir kampanya kampanya olan #FIrstBAsket’i başlatmıştı. FIBA’nın bu haftaki konuğu NBA’de Philadelphia 76ers’ta forma giyen milli oyuncu Furkan Korkmaz oldu.
Furkan Korkmaz’ın FIBA göre sorulan sorulara cevapları şu şekilde:

Profesyonel olduktan daha sonra birincil attığın basketi hatırlıyor musun? Neler hissetmiştin?

İlk basketimden ziyade, Anadolu Efes’te A takıma çıktığım dönemdeki bir basketi hatırlıyorum. Orta sahada Sloukas’ı geçip vurduğum bir smaç vardı A takıma yükseldiğim birincil dönemde. Hatta Ülker Arena’daydı maç. O zaman Fenerbahçe’nin sahasında bir turnuva düzenleniyordu Euroleague takımlarıyla. Oradaki sayım benim aklımda kalan bir sayımdı, birincil basketimden ziyade. Fazla bambaşka hissetmiştim. dahası A ekip seviyesinde bir genç oyuncu olarak… Böyle jeneriklik bir smaç derler ya, pek bir smaçtı o. Herkesin ayağa kalkması, keyifle beni desteklemesi… Takımın bir parçası olduğumu hissetmiştim o zaman.

Sahalara geri döndüğünüzde atacağın birincil basketin nasıl olacağını düşünüyorsun?

İyi bir savunma yaptıktan sonradan rakipten topu çalıp gidip smaçla son vermek isterdim. Kendimce bu güzel bir açılış olurdu. Ama pek çok şey özledim fakat basketbola dair, çok uzun süre oldu ve nasıl olursa olsun artık yalnızca basketbola dönmek istiyorum. Antrenman yapmayı, seyahat etmeyi özledim. Yeri geliyordu bazen evimizde kalalım diyorduk fakat hemen gidip otelde kalmayı özledim, takımla deplasmana gitmeyi özledim. Bu duygular, özlemler basketbolla bütünleşince fazla farklı bir duygu veriyor. Sahaya çıktığımda atacağım birincil basket için hayalim bu şekilde oysa atacağım her rakam beni mutlu eder diye düşünüyorum.

Evde kalınan süreçte neler yaptın, nasıl aktif kaldın?

Basketbol anlamında, antrenman tesislerini yararlanma şansımız pek olmuyor. Natürel ama durumun ciddiyetinin hepimiz farkındayız. Bu yüzden olabildiğince evde kalmaya çalışıyoruz ve evde en etkin şekilde kalmaya çalışıyoruz. Kondisyonumu iyi bir seviyede yakalamak adına evde bisiklet antrenmanları yapıyorum. Bu dönemin bana kattığı bir şey olarak da yoga yapmaya başladım ve yoganın faydalı olduğunu görmeye başladım. aynı zamanda evde ağırlıklar, sağlık durumu topları ve bir takım ekipmanlarla birlikte baskı antrenmanları da yapıyorum ve ekstra kor antrenmanları yapmaya çalışıyorum her gün. Bu işin basketbol kısmı. Onun dışarıda sezon baştan başa fazla yoğun bir tempoda olduğumuz için, bir takım izleyemediğim film ve belgeselleri bu dönemde izlemeye başladım. bununla beraber okumaya, daha artı veri edinmeye çalışıyorum. Yani bu süreç sahiden kişisel gelişim namına da hepimizin azıcık daha kendine bir şeyler katabileceği bir dönem oldu diyebilirim.

Basketbolda en fazla neleri özlüyorsun?

Basketbola dair her şeyi özledim. Ben basketboldan birincil kez bu değin uzaktan kalıyorum. Yaz tatillerinde bile bu dek uzaktan kalmıyorduk basketboldan. Taraftarlarla bütünleşmeyi çok özledim. Çünkü özellikle evimizde oynadığımız maçlarda heybetli bir atmosfer oluyordu Wells Fargo Arena’da. O atmosferi fazla özledim. Fakat dediğim gibi basketbolla aramıza bu değin mesafe girince basketbola dair her şeyi özledim. Çünkü basketbol yaşamımızın bir parçası, bizim için bir yaşam biçimi olmuş diyebilirim.

Seni sahada görmeyi özleyenlere mesajın nedir?

Bizi seven, destekleyen insanlara ben biraz daha sabırlı olmalarını anlatmak istiyorum. Çünkü daha güzel, daha hijyenik, daha pak ve daha dinç bir ortamda ayrıca spora, hem basketbola hepimiz umuyorum yakın bir zamanda kavuşacağız. Her Yerde onların gözünün önünde sahne alıp, her tarafta onlarla buluşacağımız için biz de çok heyecanlıyız gerçekte. Lakin dediğim gibi, olabildiğince bu dönemde el ele verip bu zorlama süreci evde kalarak, sosyal mesafemizi koruyarak devam ettirmeliyiz. Böylece bu süreci birazcık daha kısaltıp bir lahza önce görüşeceğiz diye düşünüyorum.