DOLAR 32,5874
EURO 34,8578
ALTIN 2.495,97
BIST 9.668,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

FETÖ’cu Hakan Şükür: Futbola dönmek istiyorum

22.02.2020
A+
A-

Rekorlarla dolu futbol kariyerini noktaladıktan sonra yolu siyasetle kesişti. 2011’de AK Parti’den milletvekili seçildi, spor bakanı olacağına dair dedikodular dolanıyordu Ankara kulislerinde. Ancak, siyaset kariyeri futbol kariyeri kadar uzun sürmedi. Önce partisinden istifa etti, daha sonra da baskı ve tehditleri gerekçe göstererek Türkiye’den ayrıldı. 

Euronews muhabirleri, eski milli futbolcu Hakan Şükür ile Amerika Birleşik Devletleri’ndeki evinde görüştü. İşte haberin detayları..

Hakkındaki iddiaları, suçlamaları, geçmişe dair pişmanlıklarını, geleceğe dair umutlarını, hayallerini sorduk. Neden siyasete girdi? Darbe suçlamaları için ne diyor? Fethullah Gülen ile ilişkisi nasıl? Ailesinin güvenliğinden endişe ediyor mu? Mal varlığına el konulduktan sonra ne iş yaptı ve bundan sonra ne yapmak istiyor?…

‘Siyasete girmek istemiyordum ama baskı yapıldı’

Aktif futbolu bıraktıktan sonra, antrenörlük lisansını aldığını ve kesinlikle siyaseti düşünmediğini belirten Şükür “dönemin başbakanı ülkenin bana ihtiyacı olduğunu söyleyerek ısrar etti, baskı yaptı” sözleriyle, Meclis’e neden girdiğini açıklıyor.

Futbol projelerini ülke çapında gerçekleştirme imkanı vadedildiğini söyleyen Şükür, seçildikten sonra bunun mümkün olmayacağını anlamış. “Aslında siyasetin imajımızı, şöhretimizi kullandığını fark ettim” diyen Şükür, şike davası sürecinde yargıya müdahale etmesinin istendiğini söylüyor.

Şöhret olmak, toplumun her kesimi tarafından sevilmek siyasetçiler tarafından kullanılmak isteniyor. Birçok teklif aldım: Belediye başkanlığı, milletvekilliği, spor bakanlığı…

“17-25 Aralık’ta güvenimiz sarsıldı” diyen Şükür, bakanların yargılanmamasına atıfta bulunuyor ve “Bize gelsin yargılansın diyenler, kendileri hakkındaki suçlarla ilgili yargılanmadı.” ifadelerini kullanıyor.

İstifasının ardından, tehditler aldığını belirten Şükür, eşinin iş yerinin taşlandığını, çalışanların taciz edildiğini ve bundan dolayı ülkeden ayrılmaya karar verdiklerini vurguluyor.

Şükür’e göre “O gün ses çıkaramayanlar, mahallecilik yapanlar bugün artık çok geç kalındığını görüyor. Türkiye artık, sistemdeki hataları sorgulayanların hain ve terörist ilan edildiği bir ülke haline geldi.”

Ancak Hakan Şükür yine de geleceğe dair umudunu koruyor. “Ben, devletimi, milletimi, bayrağımı, bütün değerlerimi çok seviyorum.” diyen Şükür’e göre “bu değerlerin arkasına saklanıp suç işleyen insanlara söz söylemek, değerlerimize söylenmiş gibi görülüyor.”

Gülen Hareketi ile ilişkisi nasıl?

Darbe suçlamalarına da değinen Şükür “hakkımda böyle bir iddianame yok. Sadece kara propaganda var. İnsanlar suçsuzluğunu değil, iddia sahibi suçunuzu ispat etmek zorunda” diyor ve ekliyor: “Suçlular kimse ceza alsın. Bunu en çok ben isterim. Hangi hareketten, hangi cemaatten kim varsa ceza alsın.”

Gülen Hareketi’nin bir dönem Türkiye’de özellikle iktidar tarafından el üstünde tutulduğunu söyleyen Şükür, bu cemaatin düzenlediği organizasyonlara da iktidar üyeleriyle katıldığını, hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağıyla dahi götürüldüğünü aktarıyor.

Gülen Hareketi’nin düzenlediği bazı programlara bugünkü Cumhurbaşkanının uçağıyla gittik. O zaman bunlar yasaldı. Bugün suç oldu”

“O dönem her şöhret gibi ben de bu programlara davet edildim ve katıldım” diyen Şükür, hakkındaki suçlamaları reddediyor.”

‘Futbola dönmek, antrenörlük yapmak istiyorum’

Hakan Şükür, kazançlarını Türkiye’de değerlendirmeyi tercih ettiğini ve yurt dışına yatırım yapmadığını söylüyor ve bundan dolayı ABD’de zor günler geçirdiğini vurguluyor. Mal varlığına el konulmasının ardından, kısıtlı bir sermayeyle ABD’de başladığı kafe işinin battığını hatırlatan milli futbolcu, kariyerine yine futbolda devam etmek istiyor.

Uber şoförü olduğuna dair haberlere de değinen Şükür, bir dönem Uber işi yapan bir arkadaşına İngilizce öğrenmek için eşlik ettiğini ancak tam olarak şoförlük yapmadığını belirtiyor. Ancak Şükür içinde bulunduğu durumu “Uber dışında başka birçok iş yaptım.” sözleriyle açıklıyor.

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluklarına vurgu yapan Şükür, Türkiye’de hukukun işlemediği görüşünde. Rahip Brunson’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın talebiyle serbest bırakıldığını söyleyen Şükür, imkanı olsa bile benzer bir durumdan yararlanmak istemeyeceğini belirtiyor.

İmkanım olsa bile Trump’a yardım istemek için gitmem. Rica ve taleple hukukta aklanma olmaz

Her ne kadar Türkiye’de kalan ailesinin can güvenliğinden endişe etse de, mevcut hukuk sisteminin iktidardan bağımsız hareket etmediğini düşünse de, Şükür bir gün ülkesinin normalleşeceğine dair olan inancını koruyor. Şükür, mal varlığını bir gün geri alacağına dair inancını “Ben alın terimle kazandım. Allah onları zayi etmez.” sözleriyle ifade ediyor.

TIKLA BORSADA DÜŞÜK KOMİSYONLA İŞLEM YAPMAYA BAŞLA

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.