‘Farklılık heyecan veriyor’
‘Maide’nin Altın Günü’ filmiyle vizyonda olan Ezgi Mola, komedi ya da dram ayrımı yapmadığını söyledi. Oyuncu, “Farklılık heyecan veriyor. Elimden geldiğince başka kadınları oynamak isterim” dedi
Beş yıldır dizi yerine sinema filmlerine ağırlık veren Ezgi Mola, öyküsünün kendisine ait olduğu ‘Maide’nin Altün Günü’ projesiyle seyirci karşısına çıktı. Oyunculuk sayesinde büyük tecrübe edindiğini söyleyen Mola, “Çok keyifle çalışıyorum ve hiç hayıflanarak iş yapmadım” dedi. Oyuncuyla, projesi ve beş yıldır uzak kaldığı dizi sektörünü konuştuk.
Maide nasıl bir karakter?
Herkesin tanıdığı bir kadın. Bazı teyzelerimiz, saçının renginden, giydiği kıyafete kadar belli yıllarda kalır. Modayı takip etmektense, kendine yakışan kıyafetleri giyerler. 80’li yıllardan kalma gibidirler ve teknolojiden uzaklardır. Maide, bildiğimiz teyzeler gibi çok titiz, maharetli, evinde misafir ağırlamayı seven ve mahallenin her şeyini bilen bir kadın.
Maide’yi oynamak nasıldı?
Teyzelerimizin cesaretleri beni çok güldürüyor. Maide’yi canlandırırken yaş almanın insanda nasıl bir cesaret sebebi olduğunu anladım. Çünkü yaşı olan insanlar akıllarından geçenleri hemen söylerler, laflarını esirgemezler. Toplumumuzda yaşını almış kişilere büyük saygı duyarız. Söyledikleri en ağır sözleri bile hoşgörüyle karşılarız. Maide’de böyle bir durum vardı ve ben bunu tadını çıkardım. Normalde Ezgi olarak kimseden bir şey isteyemem ama sette çay isterken Maide gibi, “Oradan bana bir çay getir evladım” diye seslenince herkes gülüyordu.
Öykü size ait. Aslında izlediğimiz Maide Teyze sizin çocukluk yıllarınızda yaşadıklarınız. Sette neler hissettiniz?
Filmin çekildiği ev dekor değil, eski bir binaydı. Evin dekorasyonu bana çocukluğumu yaşatacak bir sıcaklığa sahipti. Zaten normalde de çocukluğuyla yaşayan bir insanımdır. Psikolojim de hep oralarda gezinir.
Plastik makyaj olmadan 20 yaş yaşlandığınız görünüyor. Nasıl bir teknik kullandınız?
Film başlamadan önce vücudumun kalıbı alındı. Silikondan vücut yapıldı. Sete başlamadan önce kalıp vücudu giyiyordum. Onun dışında kaşlarımı fazladan dolduruyorduk, hem ifadeyi değiştiriyor hem de kadına daha uygun bir tarz oluyordu. Bir de dudaklarımı makyajla daha incelttik. Fondötenle kapatıp, ruj sürdük.
Plastik vücut ağır mıydı? Hazırlık süreci zor oldu mu?
Biraz güçlüyümdür. Filmde izleyenler görecekler, içinde motoru yoktu ama kazanı olan çamaşır makinesini tek seferde kalırdım. Hazırlık süresi 1.5 saatimi alıyordu.
Filmde çocuk oyuncu Mesut Can Tomay’la çok sahneniz var. Nasıl bir uyumunuz vardı?
İyi ki Yağmur karakterini Mesut oynamış. Çok yetenekli, hoşgörülü ve yaşından olgun bir çocuk. İyi ki tanışmışız ve onunla çalışmışız.
Dram ya da komedi diye bir ayrım yapıyor musunuz?
‘Maide’nin Altın Günü’ dışında bu sene oynadığım diğer üç sinema filmi dram. Rolümü sevdikten sonra iki türde de oynayınca heyecanlanıyorum. Farklılık heyecan veriyor. Elimden geldiğince başka kadınları oynamak isterim.
‘Tecrübeyi parayla satın alamazsın’
Çok fazla komedi filmi vizyona giriyor. Gişe sizi endişelendiriyor mu?
Hepsini takip etmeye çalışıyorum ve bir seyirci olarak izlemekten çok keyif alıyorum. Komedi ya da dram diye ayırmıyorum, Türk filmlerini görmek beni heyecanlandırıyor. Bu sene sinemada en fazla seyirci çeken yıl olarak, rekor kırıldı. Bu çok kıymetli bir şey, böylece Türk sineması daha çok büyümeye ve geniş işler yapmaya başlayacak. Her türde film olsun.
Beş yıldır ekrandan uzaksınız. Dizi senaryolarını mı beğenmiyorsunuz yoksa sinemayı mı tercih ediyorsunuz?
Aslında yeni bir dizi yapacaktım. Ama ‘Maide’nin Altın Günü’ olunca film yapmak istedim. Diziyle çekimleri aynı döneme denk geliyordu, ben de o yüzden sinemayı tercih ettim.
Size artık tamamen ‘sinema odaklı’ diyebilir miyiz?
Sinema filminde oynamaktan keyif alıyorum. Ama bu dizilerden keyif almadığım anlamına gelmesin. Aslında beş yıl geçti, keyif alacak mıyım yoksa keyifsiz mi olacağım, bunu yeniden tecrübe etmem gerekiyor. En son dizi yaptığım dönemde, bir kanalda akşamları iki dizi ekrana geliyordu. Şimdi bir bölüm 140 dakika olduğu için oyuncular haftanın altı gününü sette geçiriyorlar.
Oyunculuk size neler kazandırdı?
İşimi o kadar çok seviyorum ki, kazandırdığı en büyük şey tecrübe. Keyifle çalışıyorum ve hiç hayıflanarak proje yapmadım. Yıllardır bu kadar iş yapıyorum, sete hiç şikayet ederek gittiğimi bilmem. Tecrübeyi parayla satın alamazsın.