DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Erzurum’da Kanser Tedavisinde Umut Dolu Bir Yaklaşım: Kahkaha Terapisi Projesi

Erzurum’da kanser tedavisinde umut vaat eden kahkaha terapisi projesiyle yaşam kalitesini artırmaya ve pozitif enerjiyi yaymaya devam ediyoruz.

11.05.2025
A+
A-

Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nden Yenilikçi Bir Uygulama: Kahkaha Terapisi

Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi, kanser tedavisi gören hastaların moral ve psikolojik dayanıklılıklarını artırmak amacıyla yeni ve özgün bir projeyi hayata geçirdi. Bu projeye “Kansere İnat, Haydi Gülümse” adını veren hastane yönetimi, hastaların sadece fiziksel değil, ruhsal açıdan da iyileşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nden Yenilikçi Bir Uygulama: Kahkaha Terapisi

Projenin temelinde, hastaların tedavi sürecinde yaşadıkları stres ve umutsuzluk duygularını hafifletmek için kahkaha terapisi kullanılması yer alıyor. Bu uygulamanın öncüsü ise uluslararası sertifikaya sahip kahkaha yogası eğitmeni olan Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Çıracı Yaşar. Gözlemler sırasında hastaların kemoterapi öncesi yaşadıkları stres ve morali bozukluklarına karşı harekete geçen Yaşar, Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bilici ve İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehtap Tan ile birlikte bu yenilikçi projeyi geliştirdi.

Nefes Egzersizi ve Kahkaha ile Moral Buluyorlar

Proje, Ekim ayından itibaren uygulamaya kondu. Hastalar, kemoterapi öncesi düzenlenen grup seanslarında nefes egzersizleriyle başlıyor ve ardından kahkaha yogası yapıyorlar. Bu seanslar sayesinde hastalar, bol bol gülerken hem fiziksel hem de ruhsal açıdan güç kazanıyorlar. Seanslar sırasında hastaların moral ve motivasyon seviyeleri yükselirken, stres seviyelerinin de azaldığı gözlemleniyor.

Nefes Egzersizi ve Kahkaha ile Moral Buluyorlar

Dr. Yaşar, bu süreçte sadece fizyolojik değil, psikolojik zorlukların da hastaları olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Kahkaha terapisi, hastaların ruhlarına dokunmanın ve onları psikolojik açıdan rahatlatmanın güçlü ve etkili bir yolu.”

Multidisipliner Çalışma ve Pozitif Sonuçlar

Her hafta düzenlenen yaklaşık 30-40 dakikalık grup seanslarında, öncelikle nefes egzersizleri yapılıyor. Bu egzersizler, hastaların hem fiziksel hem de duygusal olarak hazırlanmasını sağlıyor. Ardından, kahkaha yogası seanslarına geçiliyor. Özellikle kanser hastaları gibi hassas gruplar için, seanslar onların ihtiyaçlarına göre özenle planlanıyor. Bu sayede, hastalar kemoterapiye daha rahat ve umut dolu bir ruh haliyle giriyor.

Sosyal hayatlarında da stres seviyelerinin azaldığını ve daha pozitif olduklarını belirten hastalar, bu yöntemin kendilerine büyük katkılar sağladığını dile getiriyor. Yaşar, elde edilen verilerin bilimsel çalışmalarla destekleneceğini ve bu yeni yaklaşımın ruh sağlığını güçlendirmede ne kadar etkili olduğunu ortaya koyacağını ifade ediyor.

Hedef: İçteki Gücü Keşfetmek ve Psikolojik Direnci Artırmak

Yaşar, projenin temel amacını ise şu sözlerle özetliyor: “Amacımız, sadece bir gülümseme yaratmak değil; hastaların iç dünyalarındaki gücü keşfetmelerine ve psikolojik dirençlerini artırmalarına yardımcı olmak.”

Hastalar ve Çalışanlar Projeden Memnun

Projeye katılan 43 yaşındaki Fatma Çelikbilek, kahkaha terapisi sayesinde hem hastaneye hem de hayata farklı bir açıdan bakmaya başladığını belirtiyor. Şöyle anlatıyor:

  • “Seanslara katıldıktan sonra, kemoterapi öncesi rahatlıyoruz ve içimizdeki karanlığı dışarı atıyoruz.”
  • “Burada, nefes terapisiyle başlayıp yüz kaslarımızı çalıştırıyor ve gülümsemeyi yeniden öğreniyoruz.”
  • “Artık yüzümüzde hüzün değil, umut var.”

Ayrıca, hastane hizmetlerinden ve sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyeti de dile getiren Çelikbilek, bu uygulamanın tüm kemoterapi hastalarına önerilmesi gerektiğine inanıyor.

Bu yenilikçi yaklaşım, hastaların yaşam kalitesini yükseltirken, sağlık alanında da psikolojik destek konusunda yeni bir kapı aralıyor. Atatürk Üniversitesi’nin bu girişimi, kanser hastalarının tedavi sürecine pozitif katkılar sağlayacak önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.