DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Erken Tanıyla Meme Kanseri Başarı Oranını Yüzde 90’ın Üzerine Taşıyan Stratejiler

Erken tanı ile meme kanseri başarı oranını artıran etkili stratejiler, farkındalık ve hızlı müdahale ile hayatta kalma şansını yükseltir.

15.10.2025
A+
A-

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Deniz Böler, meme kanserinin erken tanı konulduğunda başarı oranının yüksek olduğuna dikkat çekti. Dünya Meme Sağlığı Günü vesilesiyle paylaşılan görüşlerinde, her yıl dünya genelinde pek çok kadının meme kanseri teşhisi aldığını belirtti.

Risk faktörü olsun ya da olmasın, meme kanserine yakalanma ihtimalinin yaklaşık %12 civarında olduğunu söyleyen Böler, bu nedenle farkındalığın ve düzenli doktor kontrollerinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Erken teşhis, meme sağlığında en güçlü silahtır; kadınlar kendi bedenlerini tanımalı ve değişiklikleri göz ardı etmemelidir. Erken tanı konulan hastalarda tedavi başarısının %90’ı aştığı belirtiliyor.

Böler, kadınların ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini belirterek şu uyarılarda bulundu: Aynadaki derideki değişiklikler, meme başındaki değişimler veya meme şeklindeki farklılıklar meme kanserinin habercisi olabilir. Kanlı veya şeffaf meme başı akıntısı, memede ele gelen kitleler ve benzeri belirtiler için vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır.

40 yaş üzeri kadınlara düzenli mamografi taraması önerisi yineleyen Böler, meme dokusundaki sessiz ilerlemenin sadece mamografiyle yakalanabildiğini hatırlattı. Çok ufak kireçlenmelerin ve anormal görüntülerin fark edilmesi için taramanın önemi vurgulandı; mamografi korkulacak bir işlem değildir ve kısa süreli bir tarama hayat kurtarabilir. Tedavi başarısının yüksek olduğu bu süreç, dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.

Türkiye’de tarama programlarına dikkat çekildi Böler, birçok kadının tarama programlarını ihmal ettiği ve mamografi korkusunun bazen hastayı ileri aşamaya taşıdığını belirtti. Ailede meme kanseri öyküsü olmayan kadınların bile bu hastalığa yakalanma riskinin bulunduğunu ve pek çok vakada risk faktörü taşınmadığı halde hastalığın geliştiğini vurguladı. Bu nedenle meme kanseri farkındalığının yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor.

Böler ayrıca yaşam tarzının meme sağlığında etkili olduğunu söyledi: düzenli egzersiz, dengeli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden uzak durma ve kiloyu kontrol altında tutma riskleri önemli ölçüde azaltıyor. Emzirmenin meme kanseri riskini azaltan bir etken olduğuna dikkat çekerek, annelerin emzirmeye teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Menopoz döneminde başlanacak hormon tedavileri konusunda ise mutlaka uzman görüşü alınması gerektiğini ifade etti. Ailesinde meme kanseri bulunan veya farklı kanser tiplerinin sık görüldüğü kadınların genetik danışmanlık alması ve düzenli tarama programlarına katılması gerektiğini vurguladı.

Toplumsal farkındalığın artırılmasının hayati olduğuna değinen Böler, “Bir kadının memesinde ele gelen bir kitle her zaman kanser değildir; ancak memeye dair herhangi bir belirtiyi görmezden gelmemeliyiz. Kadınlarımız utanmamalı ve çekinmemelidir. Erken teşhis, kadınlara yeni ve sağlıklı bir hayat şansı verir.” ifadelerini yineledi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.