Erciyes Üniversitesi’nde Deprem Riski ve Ecemiş Fayı Konferansı
Erciyes Üniversitesi’nde düzenlenen Deprem Riski ve Ecemiş Fayı Konferansı, deprem güvenliği ve risk yönetimi konularında önemli bilgiler sunuyor. Alanında uzman konuşmacılarla, güncel gelişmeler ve araştırmalar hakkında derinlemesine bilgi edinin.
Erciyes Üniversitesi Konferansı: Deprem Riski ve Ecemiş Fayı
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Sabancı Kültür Sitesi’nde gerçekleştirilen önemli bir konferansa katılanlar arasında ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Kayseri Şube Başkanı Sefa Karademir, akademisyenler ve öğrenciler yer aldı. Bu etkinlikte, deprem riski ve özellikle Ecemiş Fayı’nın potansiyel tehlikeleri üzerine derinlemesine bir tartışma gerçekleştirildi.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Kayseri’nin bulunduğu coğrafi konumun tehlikelerine dikkat çekerek, şunları ifade etti:
- “Kayseri, Orta Anadolu’nun en büyük fay sistemlerinden biri olan Ecemiş Fayı üzerine inşa edilmiştir.”
- “Bu fay, eninde sonunda bir deprem üretecek. Özellikleri itibariyle, 7’nin üzerinde bir büyüklüğe sahip bir depreme yol açma potansiyeline sahiptir.”
- “Kayseri, bir fay düzleminin üzerinde oturuyor ve bu da şehri bir deprem kenti haline getiriyor.”
- “Ne zaman deprem olacağını kesin olarak bilemeyiz; bu, yalnızca Allah’ın takdirindedir.”
Naci Görür, deprem riskinin belirlenmesinde fayın tekerrür periyodunun önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, “Ecemiş Fayı, tam olarak 730 kilometre uzunluğunda ve Erzincan’dan başlayarak Mersin’e kadar uzanmaktadır. Bu fay, tek bir kırık değil, parçalı kırıklar halinde yer almaktadır. Ancak yer altında bu kırıklar birleşir.” şeklinde konuştu. Ayrıca, “Bu fay kesinlikle 7’nin üzerinde bir deprem üretir. Eğer bizden 7.3 mü, 7.4 mü diye sorarsanız, bunu kesin bir şekilde bilmek mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Kayseri’nin zemin yapısının da deprem riski açısından son derece kritik olduğunu belirten Görür, “Kayseri, olabilecek en çürük zemin üzerinde yer almaktadır. Bu durumu göz ardı ederek, yüksek binalar inşa etmek oldukça risklidir.” uyarısında bulundu. “Verilere, bilime ve teknolojiye dayanarak, deprem dirençli yapılar inşa etmeliyiz.” diyerek konuşmasını tamamladı.