Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanma Süreci ve İBB’ye Kayyum Atama İhtimali

Levent Ersin Orallı’nın Değerlendirmesi

Ekrem İmamoğlu Tutuklanır Mı?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi, tutuklama ile ilgili önemli ilkeleri açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, güçlü bir suç şüphesinin yanı sıra, kuvvetli delillerin varlığı da aranmaktadır. Delil karartma ihtimali, diğer tanıklar ve şüpheliler üzerinde baskı kurma potansiyeli gibi durumlar, tutuklama için bir gerekçe oluşturabilir. Ayrıca, eğer suç anayasal düzene karşı işlenmişse ve Ceza Kanunu’nun 314. maddesindeki suçlardan birini kapsamaktadırsa, tutuklama kararı alma gerekliliği doğar. Ancak burada unutulmaması gereken önemli bir nokta, tutukluluğun bir istisna olduğu ve bu kararın dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğidir.

Şu anda 4 günlük gözaltı süresinin ardından, tutukluluk kararı verilirse bu durumun sürpriz olmayacağını belirtmek gerekir. Toplamda 105 ayrı şüpheli tespit edilmiş ve önemli deliller toplanmış durumda. Aynı anda yapılan gözaltı işlemleri ve ifadelerin alınması süreci devam ediyor. Üç gün içerisinde ifade süreçleri tamamlanacak ve ardından dosya suç ceza hâkimine sevk edilecektir. Savcılığın, bazı isimler için tutuklama talebiyle yargı sürecini başlatması muhtemeldir. Bunun yanı sıra, bazı şüphelilere yurtdışına çıkış yasağı veya İstanbul sınırları içinde imza verme zorunluluğu gibi adli kontrol tedbirleri de getirilebilir. Ancak bu süreçte tutuklama kararlarının çıkma ihtimali oldukça yüksektir.

Kimlerin tutuklanacağına gelince; örgüt üyeliği ile ilgili kurucu kadroda yer alanlar veya rüşvet, yolsuzluk ve irtikap gibi suçlarla bağlantısı olan kişilerin tamamının tutuklanmasını beklemek gerçekçi olmayabilir. Ancak, önemli bir tutukluluk sürecinin yaşanacağı ve bu süreçte bazı önemli gelişmelerin yaşanacağı kanaatindeyim.

İBB’ye Kayyum Atanır Mı?

5393 sayılı Belediye Kanunu, başkanlık makamının boşalması durumunda izlenecek adımları tek tek sıralamaktadır. Bu kanunda iki ana durum söz konusudur. Eğer bir kişi, uzun süreli bir tutukluluk haliyle görevini yapamayacak duruma gelirse, belediye meclisi toplanarak bir çözüm bulmalıdır. Seçilmiş bir kişinin iradesi bulunmakta ve bu iradenin kaybolmaması adına atanmış bir kişinin belediye başkanlığına vekalet etmesi istenmemektedir.

2016 yılında, Türkiye’nin 15 Temmuz sürecinin ardından ilan edilen olağanüstü hâl döneminde, 5393 sayılı Belediye Kanunu’na önemli bir madde eklenmiştir. Bu madde, terör kapsamında bir tutukluluk durumu söz konusu olduğunda, belediye meclisinin kendi içinden seçim yapmayacağını belirtmektedir. Eğer Ekrem İmamoğlu, TCK 314 ile ilgili bir tutuklama kararıyla karşı karşıya kalırsa, bu durumda 45. madde devreye girecektir. Bu madde, terör örgütüne üyelik gibi suçlamalarla tutuklama söz konusu olduğunda kayyum atanması gerektiğini ifade etmektedir.

Eğer tutuklama kararı, çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurma suçlamasıyla gerçekleşirse, belediye meclisi kendi içinden birini seçer. Ancak, terör örgütüne üyelikten dolayı bir tutuklama olursa, bu durumda bir kayyum atanması ihtimali doğmaktadır. Bu süreçlerin nasıl gelişeceği ise önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.