Edirne’nin Rölyef Ustası: Emine Çağlayan’ın Geri Dönüşümden Doğan Sanatı
Edirne’nin rölyef ustası Emine Çağlayan’ın geri dönüşümden doğan sanatıyla zarafeti keşfedin; sürdürülebilirlik ve estetik bir yolculuk.
Edirne’de yaşayan 76 yaşındaki Emine Çağlayan, babasından kalan inşaat ustası ruhunu hâlâ taşır. Evlerin rölyeflerini yaparken karton, kağıt ve diğer geri dönüşümlü malzemeleri kullanıyor; bu süreçte kentteki tarihi dokuyu da el işlerine taşıyor. Şu anda Edirne’de bu sanatı sürdüren tek isim olduğunu söyleyen Çağlayan, gençlerin bu sanata olan ilgisini umutla kucaklıyor ama aynı zamanda bir ihtar gibi de sözlerini dile getiriyor: Bu sanatın gençlere ilham olması ve Edirne evlerinin hatırası olarak yaşaması için çalışıyorum.
Çalışmalarına yaklaşık 25 yıl önce başlayan Çağlayan, rölyefi kursta öğrendi ve evindeki atölyede kendisini geliştirdi. Zamanla kendi tasarımlarını ortaya koymaya karar verince, eski Edirne evlerinin mimari unsurlarını rölyefe dönüştürmeye başladı. Özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Selimiye Camisi başta olmak üzere kentteki tarihi eserleri de el işlerine konu etti. Amacı, Edirne’nin eski konaklarını ve evlerini yeni nesillere tanıtmak; bu yüzden görünür kılmayı ve hatırda yaşamayı hedefliyor.
“Şu anda Edirne’de benden başka yapan yok.” diye konuşan Çağlayan, İstanbul’da da benzer çalışmaların geçmişte yoğun olarak yapıldığını fakat günümüzde pek görülmediğini belirtiyor. Bu sanatı yaşatmak için gençlerin geri durduğunu ifade ederken, geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan rölyefler sayesinde evler, gemiler, konaklar ve saraylar gibi pek çok figürü hayata geçiriyor. Malzemeleri genellikle kağıt, karton, muşamba, dantel ve parlak kağıt gibi geri dönüşümlü öğelerden seçiyor; temiz çalışmayı, el sanatlarına duyduğu sevgiyi ve üretimden keyif almayı ön planda tutuyor.
“Çalışırken babamı hatırlıyorum.” Küçük yaşlardan itibaren babasına yardım ettiği günleri anımsayan Cağlayan, evlerini ve yapım süreçlerini o dönemde birlikte kurduklarını ifade ediyor. Şu an edindiği bilgiyle Selimiye Cami, köprüler, Adalet Kasrı ve Hafız Ağa Konağı gibi pek çok yapıyı rölyefe dönüştürmeye çalıştığını söylüyor. Kendini işine kaptırdığında zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğini de ekliyor; bu süreçte her detayı nereye koyacağını bilir gibi hissediyor.
Gençler sabırsız mı? Emine Çağlayan, gençlerin rölyef sanatına olan ilgisinin düşük olduğundan yakınıyor. Gönüllü olarak öğretmeye hazır olduğunu, malzemeleri karşılamaya da hazır olduğunu ifade ediyor; ancak sonuç alamadığı serüvenler yaşıyor. Yine de çeşitli sergilere katılıyor, tasarımlarını satabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Edirne Kent Konseyi Kadın Meclisi’ne bağlı olarak çalıştığı eserleri oraya bağışlama fikrini de paylaşıyor ve gerektiğinde dernekte sergilemek üzere yeni planlar yapıyor. 1 oğlu ve 3 torunu olan Emine Çağlayan, onların da sanata ilgi göstermediğini üzülerek dile getiriyor.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat