Edirne’de Ramazan Geleneği: Davulculuk ve Sosyal Zorluklar
Edirne’de Ramazan geleneği: Davulculuk ve sosyal zorlukların kültürel önemi, tarihçesi ve günümüzdeki yansımalarını keşfedin.
DHA Türkiye, paylaşımcılık ve hoşgörü ayı olan Ramazan’ın gelişini kutluyor. Maneviyatın ve birlikteliğin ayı olarak bilinen bu mübarek dönemde, atalarımızdan kalan önemli gelenekler yaşatılmaya devam ediyor. Bu gelenekler arasında en bilinen ve sevilenlerinden biri ise Ramazan davulculuğudur. Ancak, ne yazık ki, bu anlamlı geleneğin yaşatılması her zaman kolay olmuyor.
Bahşiş Az Geldiği İçin Davulculuk Yapılmıyor
Özellikle Edirne’nin Umurbey Mahallesi gibi düşük gelirli nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, 2022 yılından itibaren birçok davulcu, bahşişlerin yeterli olmaması nedeniyle ramazan aylarında davul çalmaktan vazgeçti. Mahalle muhtarı Turhan Özgünden, o yıl gençlerle birlikte bu geleneği devam ettirmeye çalıştıklarını, ancak ekonomik zorluklar nedeniyle başarılı olamadıklarını belirtti.
Son Üç Yıldır Davul Sesi Çıkmıyor
Özgünden, durumu valilik ve belediyeye de ilettiğini, ancak yardım alamadıklarını dile getirdi. Bu nedenle, son üç yıldır mahallede ramazan aylarında davul sesi duyulmamaktadır. Muhtar, yaptığı açıklamada:
- “Üç sene önce davulcularımız burada çalmak istemediler çünkü verilen bir maaş veya belirli bir ücret yok. Sadece toplanan bahşişler var ve mahallemizden de fazla çıkmıyor. Bu yüzden kabul etmediler.”
- “2022 yılında gençlerle birlikte geleneklerimizi sürdürmeye çalıştık. Ancak, 2023 ve 2024 yıllarında yapamadık. Bu konuda kurumlar tarafından destek istedik, valilik, belediye, vakıflar, Kızılay gibi kuruluşlardan ramazan aylarında davulculara maaş verilmesini talep ettik. Ama herhangi olumlu bir dönüş alamadık.”
Mahallede Yüzde 70’İ Maddi Zorluklar Yaşıyor
Mahallede yaşayanların yaklaşık %70’inin maddi açıdan zor durumda olduğunu vurgulayan Özgünden, şunları söyledi:
- “Sorduğumuz insanlar, bahşiş çıkmadığı ve ekstra bir ücret olmadığı için davulculuk yapmak istemiyorlar. Gecenin 3 veya 4’ünde kalkıp bunu yapamayacaklarını söylüyorlar. Daha büyük ve daha zengin mahallerdeki arkadaşlarına yöneliyorlar.”
- “Mahallemizin toplam nüfusu yaklaşık 3.900. Ağırlıklı olarak, günlük hamallık, bulaşıkçılık, merdiven temizliği gibi düşük gelirli işleri yapan ve evlerini geçindirmekte zorlanan insanlar var. Kapılarını fazla açmak istemiyorlar ve doğal olarak bahşiş vermek de istemiyorlar. Verirlerse de genellikle 5-10 lira gibi cüzi tutarlarda oluyor, bu da davulcuları tatmin etmiyor.”
Geleneğin Devamı İçin Yetkililere Çağrı
Muhtar, yetkililere seslenerek:
- “Buradan, geleneğimizi sürdürebilecek kurumlara çağrıda bulunuyoruz. Bu güzel gelenek devam etsin, üç yıldır hiç davul sesi duymuyoruz. Eğer bu durum böyle devam ederse, zamanla tamamen kaybolabilir.”
- “Bu bizim sorunumuz, ancak ekonomik güçlükler nedeniyle diğer mahallelerde de benzer durumlar yaşanabilir. Bu nedenle, bu gelenek yavaş yavaş sona erecek gibi görünüyor.”
Mahalle Sakinlerinden Davulculuk Beklentisi
Mahallede yaşayan Ahmet Örs, davulcuların olmamasının kendilerini üzüntüye boğduğunu belirterek:
“Üç yıldır davulcumuz yok; bu gerçekten bizim için üzücü bir durum. Ramazan’da davul çalmaması, geleneklerimizin yaşatılmaması anlamına geliyor. Muhtarımız bu konuda yetkililere başvurularını yaptı, ama henüz herhangi bir cevap alamadık. En büyük isteğimiz, bu geleneksel uygulamanın devam etmesidir.”
![]()
Ekrem Daval’dan Kendine Özgü Yaklaşım
15 yıldır ramazan davulculuğu yapan Ekrem Daval, kendi mahallesinden memnun olduğunu ve bu geleneği sürdürebilmek için insanların duası ve destekleriyle bu işi yaptığını söyledi:
“Kiminin parası, kiminin duası ile bu işi sürdürüyorum. Allah ne verdiyse, gönüllerden ne koparsa, onu alıyorum. Mahallemden memnunum; insanlar ellerinden geldiği kadar destek oluyorlar. Yeter ki, bu gelenek yaşasın. İnsanlar, cüzi de olsa bahşiş veriyorlar ve biz de bu bereketle işimizi yapıyoruz. Her ne kadar ekonomik koşullar zor olsa da, mahallemden memnunum ve bu geleneğin devam etmesini istiyorum.”
Sonuç ve Güncel Durum
Bu anlamlı gelenek, Edirne’nin kültürel mozaiğinde önemli bir yer tutuyor. Ancak ekonomik zorluklar ve toplumsal değişimler nedeniyle, bu geleneksel uygulama ciddi anlamda tehdit altında. Yetkililerin ve toplumun desteğiyle, Ramazan ayının ruhunu yaşatan bu güzel alışkanlığın devam etmesi en büyük dileğimiz.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA), Ensonhaber