Dünyanın en göz kamaştırıcı kanyonu: Grand Kanyon Ulusal Parkı
5-6 milyon yıl önce rotasını belirleyip akmaya başlayan Colorado Nehri, günümüze dek usta bir sanatçı gibi taşları nazikçe aşındırıp dünyanın en nadide eserlerinden birini meydana getirmiş. Grand Kanyon’a gitmeden önce ne kadar fotoğraf görülürse görülsün, ne kadar kaynak okunursa okunsun, gözlerin o uçsuz bucaksız manzarayla ilk buluştuğundaki hissi aktarmakta asla başarılı olamıyor. Toprak tonlarının hâkim olduğu kanyon ile masmavi gökyüzünün birleştiği görüntü öylesine nefes kesici, manzara öylesine derin ki, aşağı doğru bakmak bile yürekleri hoplatıyor. Siz kanyonun derin sessizliğini tadarken, tam önünüzden hızla uçarak geçen bir kartal kendinizi bir film sahnesinde hissettirebilir. Gezi programı ne kadar yoğun olursa olsun buraya gelen herkes günbatımını aceleye getirmeden sindirerek izlemeli.

class=’cf’>
Zamanınız kısıtlı, park büyük ve görülecek çok yer var belki ama parkların içinde keyifli zaman geçirirken, görme şansınız olursa rotanıza özellikle eklemenizi istediğim bir kaç yer daha var. Benim için çok özel bir yeri olan Antelope Kanyon görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yerin altında bir yarık olan kanyonun içinde yürümek ve o ışık oyunlarına tanıklık etmek çok özel. Navajo bölgesinde bulunan kanyona tur eşliğinde girebiliyorsunuz. Listedeki diğer bir isim olan Horseshoe Bend, gözlerinizi ovuşturarak bakacağınız manzara sizi derinden etkileyecek. Kalabalığa yakalanmamak için gün doğumuna denk gitmeyi deneyebilirsiniz. Arizona ve Utah sınırında bulunan Monument Valley (vadi) listeye ilk sıralardan giriyor. Navajo yerlilerinin topraklarında bulunan Monument Vadisi’nde sayısız eski Amerikan filmi çekilmiş. Havasu Şelaleleri ise size vereceğim listedeki son isim. Kızıl renkli bir tepeden, buz renginde havuza akan şelalelere ulaşmak için ya yürümek gerekiyor ya da helikopterle geçmek gerekiyor. Eğer buraya gelecek kadar gözünüzü karartırsanız yanınıza mayonuzu almayı unutmayın.

Grand Kanyon’a gelmenin en uygun zamanı sonbahar (Eylül,Ekim,Kasım) ve ilkbahar (Mart,Nisan,Mayıs) aylarıdır. Sıcaklık hem rahatsızlık vermez, hem de can sıkıcı kalabalıklarla bu büyüleyici yeri deneyimlemek zorunda kalmazsınız.
