Dünya Altın Konseyi Yıllık Raporu: Merkez Bankaları Altın Alımına Devam Ediyor
Dünya Altın Konseyi’nin yıllık raporunda, merkez bankalarının altın alımını sürdürdüğü ve piyasalardaki etkileri inceleniyor.
Dünya Altın Konseyi’nden Yıllık Rapor: Merkez Bankaları Altın Alımına Devam Ediyor
Dünya Altın Konseyi (WGC), yıllık araştırmasını yayımladı ve dünya genelindeki merkez bankalarının altını önemli bir rezerv varlık olarak görmeye devam ettiğini vurguladı. 2022 yılı içinde bu bankaların altın alımına devam etmeleri bekleniyor. Bu gelişmeler ışığında analistler, altınla ilgili beklentilerini paylaşıyor.
Merkez Bankaları Neden Altın Alıyor?
WGC, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, 57 merkez bankasının katıldığı yıllık Merkez Bankası Altın Rezervleri (CBGR) anketinin sonuçlarını paylaştı. Ankete katılanların %25’i önümüzdeki 12 ay içinde değerli metal rezervlerini artırmayı beklediklerini ifade etti. 2021 anketinde ise bu oran %21 olarak belirlenmişti. Analistler, raporda şu önemli hususlara değiniyor:
- Uluslararası para sisteminde beklenen değişiklikler,
- Rezerv para ekonomilerinde artan ekonomik risklere ilişkin endişeler.
Bu durum, planlanan satın almaların başlıca kaynağını oluşturuyor ve olası bir küresel mali krizin getirdiği endişelerle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. WGC, bu yılki anketin gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankaları ile yükselen piyasalardaki ve gelişmekte olan ekonomilerdeki (EMDE) merkez bankaları arasında yeni bir ayrım ortaya koyduğunu belirtti. Rapor, altın almayı planlayan merkez bankalarının %25’inin EMDE ülkelerinden geldiğini gösteriyor. Toplamda, EMDE merkez bankalarının %80’i küresel altın rezervlerinin önümüzdeki yıl artmasını bekliyor. WGC, bu durumun şu değerlendirmesini yapıyor: “Sonuçlar, bu bankaların altını, risk azaltıcı varlıklar olarak genel rezerv yönetimi stratejilerinin daha önemli bir bileşeni olarak görme eğiliminde olduğunu gösteriyor.”
Peki, Merkez Bankaları Altını Neden Elinde Tutuyor?
Merkez bankalarının altın tutma nedenleri arasında tarihsel konumu en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl, çoğu merkez bankası, kriz zamanlarında gösterdiği performans nedeniyle altını elinde bulundurduğunu belirtmişti. Ancak bu gerekçe, bu yıl ikinci sıraya düşmüş durumda. İlk beş nedeni şu şekilde özetleyebiliriz:
- Altının uzun vadeli bir değer/enflasyon hedge aracı olarak görülmesi,
- Temerrüt riski taşımaması,
- Etkin bir portföy çeşitlendiricisi olarak işlev görmesi.
Analistler, daha zorlu bir ekonomik ve jeopolitik ortamın mevcut olduğunu belirtiyor. Bu nedenle merkez bankası altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi bekleniyor. Altının güvenli bir liman olma ve enflasyondan korunma özellikleri, merkez bankalarının bu varlığa olan inancını pekiştiriyor.
“Altın için Uzun Vadeli Görünümün Temeli”
Bir piyasa analisti, altın piyasasının son üç haftadır bir bekletme modeline hapsolduğunu ifade ediyor. Ayrıca, gelecek haftaki Federal Rezerv para politikası toplantısına kadar konsolide olmaya devam edeceğini belirtiyor. StoneX’in EMEA ve Asya için Piyasa Analizi Başkanı Rhona O’Connell, son haftalık analizini yayımladı ve altın yatırımcılarının gelecek haftaki duyurunun ardından olası beklenmedik tepkilere dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, daha geniş resme odaklanmaları gerektiğini de ekliyor.
Bu arada, altın fiyatları 1.850 dolar seviyesinde işlem görmeye devam ediyor. Fed’in agresif para politikası duruşuna rağmen, piyasalar faiz oranlarının yıl sonunda %3,50’ye ulaşacağı tahmininde bulunuyor. Ancak enflasyon baskıları yüksek kalmaya devam ediyor. Rhona O’Connell, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Şu anda, ABD’nin iki yıllık faizleri %2,7, manşet enflasyon ise %8,2. Ancak yine de yıllık hesaplamalardan çıkarılacak bazı sonuçlar var. Faiz artırımlarıyla ilgili manşetlerin piyasalarda ani tepkilere yol açması muhtemel. Buna rağmen, değerli metal için uzun vadeli görünümün kalıcı negatif reel faizler etrafında dönmesi gerekiyor.”
“Temel Finansal Parametreler Altını Desteklemeye Devam Ediyor”
Piyasalar yaz boyunca önemli faiz artışlarını fiyatlamaya devam edecek. Ancak O’Connell, Fed’in bilançosunu küçültme planının mevcut para politikalarına nasıl uyacağınına dair hala çok fazla belirsizlik olduğunu kaydediyor. Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere, bu ay Fed, bakiyesini 47,5 milyar dolar düşürmeye başladı ve Eylül ayına kadar bilançosunu 95 milyar dolar küçültmeye başlayacak. Bu kapsamda analist, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Sıkılaştırma, tahvil faizlerine doğal bir canlılık veriyor. Ayrıca, Fed’in faiz artırımı konusunda tahvil piyasalarının iskonto ettiğinden daha az agresif olmasına izin vermesi kesinlikle mümkün. Yani, temel finansal parametreler sarı metal için destekleyici olmaya devam ediyor. Ancak profesyonel piyasalar hala herhangi bir boyutta taahhütte bulunmuyor.”
“Altın ETF’lerine Akışın Gücü”
City Index kıdemli piyasa analisti Matt Simpson, altın tahminlerini paylaştı ve belirli seviyelere dikkat çekti. Altın, dün 1.848 dolar civarında destek sağlarken, bir dizi daha yüksek dip oluşturmuş oldu ve bugün 1.850 dolar civarında oldukça rahat bir görünüm sergiliyor. Bilindiği üzere, aylık ABD tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verileri Cuma günü açıklanacak. Reuters anketine göre ekonomistler, yıllık enflasyonun %8.3 olmasını bekliyor. Matt Simpson, konuya ilişkin olarak şunları ifade ediyor: “Her iki yönde de sürdürülebilir bir hareket görmeden önce muhtemelen yarınki TÜFE raporuna kadar beklememiz gerekecek. Ancak dün altın ETF akışlarının bir ay içinde en güçlü olduğunu görünce rahatladık.”
“Belirsizlik ve Altın Fiyatları”
SPDR Gold Trust, dünyanın en büyük altın destekli ETF’sidir. Hisseleri Salı günü 1.063.06 tondan Çarşamba günü %0,2 artışla 1.065.39 tona yükseldi. AirGuide kurumsal danışmanlık direktörü Michael Langford’ın altın tahmini ise şu şekilde: “Belirsizlik şu anda altın fiyatını bir aralıkta tutuyor. Ancak eğilim Nisan’dan bu yana açıkça düşüş gösteriyor. Altının karşı karşıya olduğu en önemli sorun, yükselen faiz ortamında getiri sağlamaması.”