Dolandırıcılık Davası: Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek’in Yargılanması
Dolandırıcılık davası, Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek’in yargılanmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu süreçte yaşananlar, hukukun nasıl işlediğini ve dolandırıcılıkla mücadeledeki zorlukları gözler önüne seriyor.
Dolandırıcılık Davası Devam Ediyor
Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek, dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanıyor. Bu davada toplam 21 sanık bulunuyor ve sanıkların hapis cezası talepleri gündemde. Candan için 44 yıla kadar, Çiçek için ise 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dava sürecinin 3. celsesinde savunma yapan Gülnihal Çiçek, suçlamaları reddetti.
Gülnihal Çiçek’in Savunması
Sanık Gülnihal Çiçek, savunmasında “İfade vermeye hazırım, heyecandan bayılmazsam bir sorun yok” dedi. Ardından, “Burada bir suçlama göremiyorum. İddianameyi defalarca okudum. Avukatlarıma da okuttum. İddianamede bana yönelik açık bir suçlama yok. Bir toplantıya katılmadım. 2021 yılında yanlış birisiyle ilişki yaşadım. Kendisini Kaan olarak tanıtan biri bana gerçek mesleğini söylemedi. İddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın, kendisini iş insanı olarak tanıttı ve benden hoşlandığını belirtti. O dönemde anksiyete problemi yaşıyordum ve bu nedenle özel hayatımla ilgili yanlış bir karar aldım. Hukuk fakültesi mezunuyum, ancak bu olay nedeniyle mesleğimi icra edemiyorum.” şeklinde konuştu.
Toplantılara Katılmadığını Vurguladı
Çiçek, “Ben veganım. Bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor, ben orada uzun süre kalamam. Araç satışı ile ilgili hiçbir bilgim yok.” diyerek toplantılara katılmadığını yineledi. Eşi Faruk Çiçek ile evli olduğunu belirten Gülnihal Çiçek, “O da bana boşanma davası açtı.” dedi.
Gözyaşları İçinde Açıklamalarda Bulundu
Çiçek, gözyaşları içinde savunmasına devam ederek, “Ölümcül bir hastalıkla boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum, 28 kilodan bu hale geldim. Mal varlığım bir iki çanta ve birkaç ayakkabıdan ibaret. Ailece maddi olarak zor durumda kalmış durumdayız.” şeklinde ifade etti.
İddianameden Detaylar
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 38 müşteki ve 1 müşteki şüpheli ile birlikte Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan’a dair önemli bilgiler yer alıyor. İddianamede, sanıkların çeşitli televizyon programlarına katıldığı, ünlü olduktan sonra sosyal medya fenomeni haline geldiği belirtiliyor. Bu durumun, dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurları kandırmada etkin rol oynadığı ifade ediliyor.
Örgüt Toplantılarındaki Rolü
İddianamede, mağdur temin etme görevlisi olan Hacı İsrafil Sağlam’ın ifadelerine de yer veriliyor. Sağlam, “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Nihal Candan, örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi ve toplantılara katılıyordu.” şeklinde bilgi vermiştir.
Cezalandırma Talepleri
İddianamede Alisya Bahar Candan’ın ‘suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar, ‘kişinin kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık’ suçundan 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Nihal Candan için ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer 20 şüpheli için de değişen oranlarda hapis cezası istenmekte.