Doktor Sleemi: Gazze’de Açlık ve Sağlık Krizi Yaşanıyor
Gazze’de yaşanan açlık ve sağlık krizi hakkında detaylı bilgiler, doktorların yaşadığı zorluklar ve çözüm önerileri. Güncel ve bilinçlendirici içerik.
İsrail’in devam eden abluka ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nde, uluslararası yardım girişimleri ve yerel çabalar yetersiz kalırken, bölgede yaşayan insanların yaşam şartları giderek daha da zorlaşıyor. Özellikle sağlık ve gıda konusunda yaşanan ciddi eksiklikler, insani bir kriz haline dönüşmüş durumda. Bu ortamda gönüllü olarak görev yapan Amerikalı ürojinekolog ve cerrah doktor Ambereen Sleemi, savaşın yıkıcı etkilerini ve bölgedeki kadınlar ile çocukların karşı karşıya kaldığı trajediyi gözler önüne seriyor.
Gazze’de yaşayanlar, açlık, sağlık malzemesi kıtlığı ve sürekli devam eden saldırılar nedeniyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sleemi, yaptığı açıklamada, “Gazze’deki hastanelerde yatak, ilaç ve gıda bulunmuyor. Hamile kadınlar ve çocuklar ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Erken doğan bebekler aşırı düşük kilolarıyla hayatta kalmaya çalışıyor,” ifadelerini kullandı. Bu durum, bölgedeki sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü ve acil müdahale gerektiren bir insani kriz olduğunu ortaya koyuyor.
Sağlık ve İnsan Hakları Krizi
Gazze’deki sağlık altyapısı, savaşın etkisiyle neredeyse tamamen tahrip olmuş durumda. Hastanelerdeki malzeme ve yatak sıfır seviyesinde. Sleemi, “Tüm hastanelerde ekipman, gıda ve tıbbi malzeme eksikliği var. Doğum yapan kadınları yatıracak yer yok, yeni doğan bebekleri kabul edemiyoruz. Durumu ağır savaş yaralıları ve yetersiz beslenen hastalarla mücadele ediyoruz. Kimse, Gazze’de yaşananları hayal bile edemez,” diyerek yaşananların boyutunu gözler önüne seriyor.
Doktor, kuvözde yaşam mücadelesi veren, derisi kemiklerine yapışmış zayıf bir bebeği göstererek, “Bu bebek, iki hafta önce sezaryenle doğdu ve şu anda ciddi beslenme eksikliği yaşıyor. Her gün benzer vakalarla karşılaşıyoruz. Artık açlık, doğan çocukların kaderi haline geldi,” ifadelerini ekliyor. Ayrıca, hijyen koşullarının çok kötü olması ve sürekli yer değiştirmek zorunda kalan insanların enfeksiyon hastalıklarına açık hale geldiğini belirtiyor.
Hamile kadınlar, savaş ve yetersiz beslenme nedeniyle enfeksiyonlara karşı savunmasız hale geliyor. Sleemi, “Hamile kadınlarda ciddi enfeksiyon vakaları görüyoruz. Birçok kadın, bombardımanlarda yaralanmış, yanıkları ve derin kesikleri var. Bu kadınlar, travma ve sağlık sorunlarıyla boğuşuyor,” diyerek bölgedeki dramatik durumu ortaya koyuyor.
İnsanlık Dramı ve Savaşın Gölgesinde Kadın ve Çocuklar
Doktor Sleemi, yaşadığı bir olayı anlatırken duygularını şöyle dile getiriyor: “22 yaşındaki altıncı aylık hamile bir kadın, yakınında patlayan bombanın sonucu kocasını kaybetti. Kendisi yüzünden ağır yaralandı ve bir gözünü kaybetti. Vücudunda ciddi yanıklar ve kesikler vardı ve ameliyat edilmek zorunda kaldı. Aynı saldırıda 3 yaşındaki çocuğu da yaralandı. Bu kadın şu anda ağır travma altında, ama bu sadece bir örnek. Gazze’deki herkes benzer acılar yaşıyor.”
İsrail’in uyguladığı abluka ve saldırıların sağlık üzerinde yıkıcı etkileri, bölgedeki annelerin ve bebeklerin yaşamını tehdit ediyor. Sürekli stres, yetersiz beslenme ve saldırılar, erken doğum oranlarını artırıyor. Doğan bebeklerin büyük bir kısmı, ciddi kilo kaybıyla dünyaya geliyor. Enfeksiyonlara açık olan ve bağışıklıkları zayıf olan bebekler, gerekli bakım imkanlarından mahrum kalmış durumda. Yoğun bakımda olması gereken birçok bebek, sıradan yataklarda tutuluyor çünkü ne kuvöz ne de ilaç bulunuyor. Sağlık personelinin yetersizliğiyle birleştiğinde, bu durum çocukların hayatta kalmasını oldukça zorlaştırıyor.
Gazze’nin İnsanlık Çıkmazı
İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişinin kısıtlanmasıyla birlikte, Gazze Şeridi ciddi bir insani felaketle karşı karşıya. Temel ihtiyaçlar karşılanamaz hale gelirken, su, ilaç ve hijyen malzemeleri eksikliği, hastalıkların hızla yayılmasına neden oluyor. Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan bölgedeki yerinden edilme sayısı 2 milyona ulaşmış durumda; çok sayıda kişi defalarca yer değiştirmek zorunda kalıyor. Bu insanlar, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalık alanlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışırken, hijyen malzemeleri ve temizlik imkanları yok denecek kadar az. Bulaşıcı hastalıklar hızla yayılıyor ve sağlık koşulları her geçen gün kötüleşiyor.
İsrail ordusu, günlük düzenlediği saldırılarla, yerinden edilenlerin çadırlarını ve sivil noktalarını hedef alıyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana gerçekleşen saldırılarda, en az 59 bin 821 Filistinli yaşamını yitirdi, 144 bin 851 kişi ise yaralandı. Bölgedeki insani kriz, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, yardım ve müdahale çabaları yetersiz kalıyor. Gazze, açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerinin yokluğu nedeniyle adeta ölümle burun buruna gelmiş durumda.