DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Doğu Karadeniz’de Yağışlar ve Sel Tehditleri: İklim Değişikliğinin Bölgeye Etkileri

Doğu Karadeniz’de yağışlar, sel tehditleri ve iklim değişikliğinin bölgeye etkilerini ele alan kapsamlı analiz.

23.09.2025
A+
A-

Doğu Karadeniz’de iklim değişikliğinin etkileri giderek belirginleşiyor. Rize ve Artvin’de kaydedilen yoğun yağışlar, sağanaklar halinde metrekareye yaklaşık 450 kilogram düzeyine ulaştı ve bu durum sel ile heyelana yol açtı. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin iklim değişikliğine karşı henüz hazırlıklı olmadığını vurgulayarak, “Bölgemiz hızla ısınıyor. Deniz suyu yükseldikçe rutubet artıyor ve bu da ani sellerin oluşmasına zemin hazırlıyor” ifadelerini paylaştı. 1950’lerden günümüze yağışların artış gösterdiğini belirtti ve ekledi: “Artan yağışlar, bölgede sık sık şiddetli taşkınlar ve erozyonlar meydana getiriyor.”

Uzmanlar, Doğu Karadeniz’in yoğun yağışlarıyla birlikte sel baskınlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Karadeniz’in bu bölümü, deniz üzerinde yenilenen rutubet nedeniyle sel ve heyelan riskini artıran dinamiklere sahip. Uzun vadeli etkiler, yalnızca su kaynaklarını değil, toprak yapısını ve inşa edilen yolları da tehdit ediyor. Ayrıca şehirleşmenin dar bir alanda yoğunlaştığı bölgelerde dere yataklarının daraltılması, taşkınları tetikleyen bir diğer etken olarak öne çıkıyor.

İklim değişikliği artık gerçek olarak ifade ediliyor. Bölgenin sıcaklığı yükseldikçe yağışların dağılımı değişiyor ve bu durum sellerin daha kısa sürede, daha fazla şiddetle ortaya çıkmasına neden oluyor. Bölgedeki mevcut dere yataklarına yapılan müdahaleler ve kara yollarının derenin taşması anlarında meydana getirdiği zararlar, sel felaketlerini daha kolay tetikleyebiliyor. Uzmanlar, derenin doğal akışını bozan yerleşim ve yapılaşmaya karşı uyarılarını yineliyor.

Bektaş, Doğu Karadeniz için en önemli savunma unsurlarından birinin yatay ve dikey olarak planlanan altyapı projelerinin derelerle uyumlu hâle getirilmesi olduğunu belirtiyor. Dere yataklarındaki yerleşimlerin güvenli bölgelerde konumlandırılması, kayma ve taşkın riskini azaltmada kilit rol oynuyor. Buna ek olarak, iklim değişikliğine bağlı olarak değişen hava olaylarına karşı il risk azaltma çalışmaları ve afet yönetim planlarının uygulanması gerekiyor.

Yetkililer AFAD ve ilgili raporlar aracılığıyla alınması gereken önlemleri hatırlatıyor. Ancak bütçe ve uygulama eksiklikleri nedeniyle bu raporların sahaya yansıtılmadığı eleştirileri sürüyor. Bölgedeki taşkın mevsimi artık yeniden gündeme gelirken, toplumsal farkındalık ve yerel yönetimlerin koordineli çalışmasıyla dayanıklı bir altyapı kurmanın önemi bir kez daha vurgulanıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.