Diyarbakır’da 300 Yıllık Gelenek: Mayıs Ayındaki Kırbaç Festivali
Diyarbakır’da 300 yıl süren geleneksel Mayıs ayındaki Kırbaç Festivali’nin tarihini, anlamını ve kutlama törenlerini keşfedin. Geleneklere tanıklık edin!
Surlar ve Kırsal Mahallelerde Yeniden Canlanan Köklü Bir Gelenek
İç Anadolu’nun derin köklerine sahip ve asırlardır süregelen bu gelenek, Diyarbakır’ın kırsal bölgelerinde her yıl Mayıs ayının ortasında yeniden hayat buluyor. Sur, Dicle, Hani ve Eğil ilçelerinin birleştiği Terkan bölgesinde, yaklaşık 300 yıldır devam eden bu mistik ve geleneksel etkinlik, her yıl Mayıs ayının 15’inde başlayıp ay sonuna kadar farklı mezralarda gençler ve aileleri tarafından büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bu etkinlik, bölge halkının kültürel mirasının önemli bir parçası olarak, geleneksel panayır atmosferinde sürdürülüyor.
Gençler ve Aileler Arasındaki Kırbaç Ritüeli
Festivalin en dikkat çekici yanı, gençlerin ve ailelerinin bir araya gelerek gerçekleştirdiği “kırbaçlama” törenleri. Gençler, gruplar halinde, hakemlerin gözetiminde karşı karşıya gelerek birbirlerini kırbaçlıyorlar. Bu ritüel, güç gösterisi ve dayanıklılık simgesi olarak kabul ediliyor. Hakemler, kural ihlali veya aşırı güç kullanımını önlemek amacıyla devreye giriyor ve galipleri veya yenenleri belirliyor. Bu sayede, etkinliğin barış ve birlik ortamında devam etmesi sağlanıyor.
300 Yıllık Gelenek ve Artan Endişeler
Sur ilçesinin kırsal Doğanlı Mahallesi Muhtarı Mehmet Baran, yaptığı açıklamada, bu geleneksel etkinliğin yaklaşık üç yüzyıldır devam ettiğini ve dedelerinden günümüze kadar aktarıldığını belirtti. Baran, şunları söyledi: “Bu gelenek, Mayıs ayının 15’inde Terkan bölgesinde aralıklarla gerçekleşiyor. Her iki taraf karşı karşıya duruyor, hakemler gözetiminde birbirlerini kırbaçlıyorlar. Bir sorun çıktığında hakemler devreye giriyor ve olay büyümüyor. Ancak, dedelerimize sorduğumuzda bu gelenek hakkında herhangi bir bilgi alamıyoruz. Bu, yaklaşık 300 yıldır devam eden ve geleneksel hale gelen bir uygulama. Ancak, bizler artık bu etkinliğin sonlandırılmasını istiyoruz çünkü bu uygulama gençlerin sağlığını tehlikeye atıyor ve modern değerlerle uyuşmuyor.”
Festivaldeki Heyecan ve Sağlık Zararları
Festivalde aktif rol alan ve deneyimlerini paylaşan Mehmet Kılıç, şunları dile getiriyor: “Buraya, daha çok oynamak ve geleneksel kültürümüzü yaşatmak için geliyoruz. Dedelerimizden kalan bu gelenek, bizim için çok önemli. O anki heyecan ve adrenaline kapılıp hiçbir şey hissetmiyorsun. Futbolda olduğu gibi burada da hakemler var; iki-üç hakem, kural ve adaleti sağlamak amacıyla devreye giriyor. Eskiden ben de bu oyuna katılırdım, ancak artık oynamıyorum. Bu etkinliği yapanlar ise, bir hafta boyunca uyuyamıyor, sırtlarında morluklar ve açıklıklar oluşuyor, bazen kanamalar bile oluyor. Bu nedenle, zamanla bu gelenekle ilgili endişelerimiz artıyor.”
Bu geleneksel etkinliğin, bölge kültürü ve gençlerin sağlığı açısından tekrar gözden geçirilmesi gerektiği düşünülüyor. Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)