Dijital Platformda Gasallık Mesleği: Hayatın Bir Parçası

Yakın zamanda dijital bir platformda yayımlanan bir dizi, Türkiye’de pek konuşulmayan bir mesleği gündeme taşıdı: Ölü bedenleri yıkayan gasallar. Bu fedakar bireyler, yakınlarının bile cesaret edemediği cenazeleri son yolculuklarına hazırlıyor. Gassallar, mesleklerinin getirdiği zorlukları ve sorumlulukları samimiyetle paylaştı.

Gasallık Nedir?

Gassal Celal Ulaşlı, mesleği hakkında bilgi vererek, “Gassallık, ölü yıkamak demektir. Ölüyü yıkayıp, kefenleyip, son yolculuğuna hazırlamaktır. Bu süreçte, erkekler için 3 adet kefen gerekir. İzar, lifafe ve kamis dediğimiz parçalarla birlikte ayak bağları ve bağcıktan oluşan toplamda 3 parça kefen kullanılır,” dedi. Ulaşlı, cenaze geldiğinde öncelikle avret temizliğinin yapıldığını ve cenazenin teneşir taşına alındıktan sonra yıkanma işlemlerine geçildiğini belirtti. “Cenaze, önce normal namaz abdesti alınarak iki kez yıkanır, durulanır ve en sonunda kefenleme işlemi yapılır,” şeklinde ekledi.

Pandemi ve Zorlu Süreçler

Ulaşlı, “Pandemi döneminde cenazeler, genellikle yıkanmadan defnedildi. Ancak hastalığın geçici olduğu anlaşıldıktan sonra, bu cenazeler tekrar yıkanıp kefenlendi. Deprem sürecinde de yoğun bir şekilde çalıştık, cenazeleri bekletmeden hızlıca hazırlayıp defnettik,” dedi.

En Zor Cenazeler: Bebekler ve Şehitler

Ulaşlı, en çok etkilendiği cenazelerin bebek ve şehit cenazeleri olduğunu dile getirerek, “En zorlandığımız cenazeler genellikle kimsesiz, evde kalmış ve uzun süre bekleyen cenazeler. Ancak bebek cenazeleri insanı daha derinden etkiliyor. Çünkü bu durum, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor,” ifadelerini kullandı.

Mesleğin Manevi Yükü

Gassal Yavuz Akçaba, yaptığı işten memnun olduğunu ve bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını belirtti. “Bu mesleği üstlenmek için birilerinin çıkması gerekiyordu. Biz de bu camia olarak bu mesleğe en uygun insanlarız. Eğitimimiz ve dini bilgilerimizle bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz,” dedi.

Duygusal Anlar ve İşin Hassasiyeti

Akçaba, “Geçen hafta bir genç kardeşimizin eşi, trafik kazasında vefat eden kocasının ayağını öperken, ‘Ben her sabah seni uyandırırken ayaklarını öpüyordum, şimdi seni nasıl uyandıracağım?’ dedi. Bu söz beni çok etkiledi,” dedi. İşin duygusal yanı hakkında da, “Cenazeleri yıkarken asla ölünün yüzüne bakmıyoruz. Bu nedenle zihnimizde kalmaması için bu şekilde davranıyoruz,” ifadelerine yer verdi.

Toplumun Tepkileri

Gassal Selvi Yağmur, mesleği sadece bir iş olarak görmediklerini, aynı zamanda büyük bir insanlık görevi olarak benimsediklerini belirtti. “Her cenazede son bir görev bilinciyle hareket ediyoruz. Mesleğimizi duyanlar arasında hayranlıkla karşılayanlar, korkanlar var. Örneğin, ‘Sen benim annemi yıkamıştın,’ diyenler oluyor,” dedi.

Mesleğin Zorlukları ve Cesaret

Yağmur, “Bir gassal olarak başladığınızda, gördüğünüzde korku hissediyorsanız bu mesleği devam ettiremeyeceğinizi düşünüyorum. Bu iş, sağlam bir irade ve cesaret gerektiriyor,” şeklinde konuştu. Ayrıca, “Her cenaze aynı şekilde olmuyor; bazıları çok zorlayıcı olabiliyor,” ifadelerini kullandı.

Ölüme Dair Düşünceler

Yağmur, “Mesleğimize manevi olarak bakacak olursak, ölüyü kendi ailemizin bir ferdi gibi görerek büyük bir merhametle bu işi yapıyoruz. Bu, hayatımı olumlu yönde etkiliyor,” dedi. Her gün ölümle yüzleşmenin, insanı iman anlamında güçlendirdiğini belirtti.

Unutamadığı Bir Olay

Yağmur, “Deprem döneminde yıkadığım bir kız çocuğunun saçlarından tokalarını çıkarıp annesine vermiştim. O anı asla unutamıyorum,” diyerek duygusal bir anısını paylaştı.