Deniz Akkaya ve Kızı Ayşe Önbilgin Arasındaki Çekişme ve Mahkeme Kararları

Olayların Başlangıcı ve İddialar

Haber Merkezi’nin aktardığı bilgilere göre, ünlü manken ve iş insanı Deniz Akkaya ile onun kızı Ayşe Önbilgin arasında yaşananlar uzun süredir medyanın gündeminde yer alıyor. Akkaya, kızının kendisine karşı agresif tutumlar sergilediğini, onu fiziksel ve psikolojik olarak zorladığını iddia ederek, olayların detaylarını kamuoyuna açıkladı. Özellikle, kızının kendisini darp ettiğini ve evinin balkonuna kilitlediğini öne sürerek, bu durumun ailesinde büyük bir endişe ve üzüntü yarattığını dile getirdi.

Kız tarafı ise, annesinin kendisine termosla vurduğunu ve davranışlarının aşırı şiddet içerdiğini belirterek, olayların farklı anlatımlarını ortaya koydu. Bu iddialar sonrası, çocuk koruma kurulları devreye girdi ve Ayşe Önbilgin devlet korumasına alındı.

Mahkeme Kararları ve Cezalar

İşte yaşanan bu olaylar neticesinde, İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi’nde görülen davada, önemli kararlar alındı. Mahkeme, Ayşe Önbilgin’e yönelik yapılan suçlamalar çerçevesinde, çocuğun kişiliğine ve özgürlüğüne zarar veren davranışlar sebebiyle, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 2 yıl hapis cezası verdi. Ancak, küçük yaşını göz önüne alarak bu cezayı 10 aya indirdi ve hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Mahkeme ayrıca, Ayşe’nin bundan sonra 3 yıl süreyle denetim altında tutulmasına karar verdi.

Deniz Akkaya’nın Kamuoyuna Mesajı ve Duygular

Mahkeme kararının ardından, Deniz Akkaya sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, yargı sürecine ve alınan karara ilişkin duygularını dile getirdi. Akkaya, resmi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

• “Tevazu göstermeyeceğim. Bu süreçte 15 yıldır, ailemin gösteremediği sevgi, ilgi ve maddi destekle, tek başıma ve büyük zorluklar içerisinde, kızımı yetiştirmeye çalıştım.”
• “Dünyanın şu anki durumunu ve ergenlik döneminin zorluklarını hep birlikte görüyoruz. Eğer kontrolümde olsaydı, bu olaylar bu kadar büyümeden çözülebilirdi. Kızımın bu cezayı alacağını ve onun yerine bana özür dileyerek, babasının hukuki sürecini tamamlamasını ve yurt dışında eğitim görmesine izin vermesini istemiştim.”
• “Ancak, çocuğun üstün hayrı ve psikopatça saplantısıyla hareket eden adam, durumu daha da karmaşık hale getirdi ve sonuç olarak, kızım maalesef ceza aldı.”

İfade ve Duygular

Deniz Akkaya, yaşanan bu süreçte hem annelik duygularını hem de hayal kırıklıklarını açıkça dile getirerek, şunları ekledi:

• “Bundan sonra herkes kendi kaderini tayin edecek. Ben bir anne olarak, kalbim kırık ve aynı zamanda mağdur edilmiş bir kadınım. Bu adaletsizlik ve acı dolu süreçte, bana adaletin yerini bulduğunu gösterecek kararlar verildiği için minnettarım.”
• “Kadınlık onurumu yeniden kazanma yolunda, bu kararla bana güç ve cesaret verildi. Ancak, içimdeki kırgınlık ve güvensizlik de büyük. Tüm bunlara rağmen, adaletin yerini bulduğu bu günlerde, desteklerini esirgemeyen yargı organlarına teşekkür ediyorum.”

Bu olay, toplumda aile içi şiddet ve çocuk hakları konularında farkındalık yaratmaya devam ediyor. Her ne kadar hukuki süreç tamamlanmış olsa da, tarafların yaşadığı duygusal travmalar ve toplumun tepkileri gündemde kalmaya devam ediyor.