Demir Eksikliği ve Çocuk Sağlığı: Nedenleri, Belirtileri ve Önlemleri
Demir eksikliği, çocuk sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu yazıda, demir eksikliğinin nedenleri, belirtileri ve önlemleri hakkında bilgi edinin. Çocuklarınızın sağlığını korumak için bilgilendirici ipuçları ve öneriler keşfedin.
Demir Eksikliğinin Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Demir eksikliğinin çocuklarda birçok sistemi olumsuz etkileyebileceğini belirten Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gürcan Dikme, “Demir eksikliği anemisi, demirin hücre düzeyindeki fonksiyonları nedeniyle, vücutta birçok sistem ve dokuyu etkileyen sorunlara yol açabilir. Bunlardan en önemlilerinden biri, sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkilerdir” dedi.
Demir Eksikliği Neden Gelişir?
İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Dr. Dikme, çocuklarda demir eksikliğinin nedenlerine değinerek; “Zamanında doğmuş bebeklerde, anneden geçen depo demiri sayesinde ilk 6 ay boyunca demir eksikliği gelişmesi beklenmez. Ancak 6 aylık dönemden sonra hızlı büyüme sürecine girilmesiyle birlikte anne sütü, bebeğin demir ihtiyacını karşılamak için yetersiz kalır. Bu durumda demir bakımından zengin ek gıdalarla beslenme gereklidir. Yenidoğan bebeklerin günlük demir ihtiyacı 1 mg olup, yaş ilerledikçe bu ihtiyaç artar” ifadelerini kullandı.
Normal bir bireyde az miktarda demirin, deri ve mukozal yüzeylerdeki hücre döküntüleri yoluyla ve adet gören kızlarda ise adet kanamaları ile kaybedildiğini vurgulayan Dr. Dikme, “Yeterli miktarda besinlerle alınan demirin bağırsaklardan emilimi ile demir dengesi sağlanır. Bu süreçler göz önüne alındığında, besinlerle yetersiz demir alımı, hızlı büyüme dönemlerinde artan demir ihtiyacı ya da bağırsaklardan demirin emilememesi gibi sorunlar demir eksikliğine yol açabilir. Ayrıca tekrarlayan burun ve bağırsak kanamaları, aşırı adet kanamaları gibi durumlar da demir kaybına neden olabilir” dedi.
İnek Sütü ve Demir Eksikliği İlişkisi
Dr. Dikme, demir eksikliğine sebep olan etkenleri açıklarken, “Çocuklarda demir eksikliğinin temel nedenlerinden biri demir açısından zengin gıdaların yetersiz tüketimidir. Özellikle süt çocuklarında anne sütü yerine inek sütü ile beslenmek, demir eksikliği anemisine yol açabilir. Çünkü anne sütündeki demirin yaklaşık %50’si emilirken, inek sütündeki demirin yalnızca %10’u emilebilir. Ayrıca inek sütünün aşırı tüketimi, diğer besin maddeleri ve demir içeren ilaçların emilimini azaltır. İnek sütü proteininin neden olduğu kolit durumu da bağırsaklardan gizli ya da aşikar kan kaybına yol açarak demir eksikliğine neden olabilir. Bu nedenle çocuklarda günlük inek sütü tüketimi 500 mL ile sınırlandırılmalıdır. 6 aydan sonra bebeklere anne sütüne ek olarak demirden zengin tamamlayıcı gıdalar verilmesi, anne sütünün verilemediği durumlarda ise ilk 9 ay boyunca demir takviyeli formül mamaların kullanılması önerilmektedir” şeklinde belirtti.
Demir Eksikliğinin Yaygınlığı
Demir eksikliğinin dünya genelinde yaygın bir besin eksikliği olduğunu ve büyük bir halk sağlığı sorunu teşkil ettiğini dile getiren Dr. Dikme, “Türkiye’de çocuk ve ergenlerde demir eksikliği görülme sıklığı, farklı bölgelerde yapılan çalışmalara göre %6,5 ile %42 arasında değişmektedir. Batı Avrupa ülkelerinde ise 5 yaşın altındaki çocuklarda demir eksikliği anemisinin sıklığı %10-20 arasında rapor edilmektedir. Bunun temel nedenlerinden biri ülkemizde demir açısından zengin besinlerin yeterince tüketilmemesidir” dedi.
Ülkemizde demir eksikliği anemisi açısından daha hassas olan 2 yaşın altındaki çocuklar için Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılından beri “Demir Gibi Türkiye Programı” yürütülmektedir. Bu program aracılığıyla 4-12 ay arası her bebeğe demir eksikliği anemisini önlemek amacıyla ücretsiz demir desteği sağlanmakta, 13-24 ay arasında ve anemisi olan bebeklere demir tedavisi uygulanarak, 6-24 ay arası bebeklerde demir eksikliği anemisi sıklığının %30’lardan (%12-80) %6,3’e gerilemesi sağlanmıştır. Ailelerin bu programa uymaları oldukça kritik bir öneme sahiptir” dedi.
Demir Eksikliği Anemisinin Belirtileri
Çocuklarda demir eksikliği anemisinin sıklıkla belirti vermediğini ve çoğunlukla başka bir nedenle yapılan kan testlerinde fark edildiğini dile getiren Dr. Dikme, “Semptomlar genellikle aneminin şiddetlenmesi ile ortaya çıkar. Demir eksikliği anemisinin en sık görülen bulgusu solukluktur. Bu durum en iyi avuç içlerinde, tırnak yataklarında ve gözlerin beyaz kısmında (konjonktiva) gözlemlenir. Ancak solukluk, çocuklarda kan (hemoglobin) değeri 7-8 g/dL’nin altına düşene kadar fark edilmeyebilir. Aneminin diğer belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, kolay üşüme, saç ve tırnaklarda kırılganlık, tırnaklarda kaşıklaşma, çarpıntı, nefes darlığı, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, huzursuzluk ve unutkanlık gibi zihinsel işlevlerde azalma yer almaktadır. Ayrıca ‘pika’ adı verilen kağıt, toprak ve buz gibi şeylerin yenmesi durumu da demir eksikliğinin bir başka belirtisidir. Bu nedenle çocuklara, kan değerlerinin düşüp aneminin semptomlarının ortaya çıkması beklenmeden düzenli olarak anemi açısından kan tetkiki yaptırılması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Demir Eksikliği ve Enfeksiyon Riski
Dr. Dikme, demir eksikliğinin çocuklarda hangi sağlık sorunlarına yol açabileceğini açıklarken, “Demir eksikliği anemisi, demirin hücre düzeyindeki işlevleri nedeniyle birçok sistem ve dokuyu etkileyen sorunlara neden olabilir. Bu etkilerin başında sinir sistemi üzerinde meydana gelen olumsuz etkiler gelmektedir. Bu durum, özellikle 2 yaşın altındaki ve beyin gelişimi devam eden çocuklar için kritik öneme sahiptir. Demir eksikliği anemisi, bu çocuklarda katılma nöbetleri, uyku bozuklukları, gelişimde gecikme ve hatta gerileme gibi sorunlara yol açabilir. Bu yaş grubundaki çocuklarda demir eksikliğinin neden olduğu zihinsel problemler, ömür boyu sürebilir. Daha büyük çocuklarda ise dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, sinirlilik, okul başarısında düşüş, anlama ve algılama güçlüğü ile huzursuz bacak sendromu gibi sorunlar görülebilir. Ayrıca demir, hem doğal hem de edinilmiş bağışıklıkta önemli bir rol oynar. Bu nedenle demir eksikliği olan çocuklarda enfeksiyon sıklığının arttığı gözlemlenmektedir” dedi.
Demir Eksikliğine İyi Gelen Besinler
Demir eksikliğine iyi gelen besinler hakkında bilgi veren Dr. Dikme, “Demir açısından zengin gıdalar, başta kırmızı et, karaciğer, balık ve yumurta sarısı gibi hayvansal gıdalar olmak üzere, kuru fasulye, nohut, mercimek ve soya gibi baklagiller de önemli besin kaynaklarıdır. Çocukların bu gıdaları haftada en az üç-dört kez tüketmeleri demir ihtiyacını karşılayacaktır. Ayrıca C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin demir emilimini artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle bu gıdaların tüketilmesi faydalı olacaktır. Demir emilimini azalttığı bilinen fitat içeren tahıllar, susam veya tanin içeren çay ve kakao gibi besinlerin tüketimi ise sınırlandırılmalıdır” şeklinde öneride bulundu.
Fast-Food Tüketiminin Riskleri
Son olarak, fast-food’un çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Dr. Dikme, “Fast-food veya abur cubur, yüksek miktarda tuz, yağ ve şeker içerdiği için enerji açısından zengin, ancak protein, lif, vitamin ve mineral gibi önemli besin maddeleri açısından oldukça fakir gıdalardır. Ayrıca birçok fast-food ürünü, sağlığa zararlı trans yağlar ve tehlikeli gıda boyaları içermektedir. Fast-food tüketimi, başta demir olmak üzere diğer temel vitaminlerin ve minerallerin eksikliğine yol açmakta ve çocuklarda obezite, hipertansiyon ve bozulmuş glukoz toleransı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır” dedi.