DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

DEM Partisi Eş Genel Başkanları TBMM Muhabirleriyle Buluştu

DEM Partisi Eş Genel Başkanları, TBMM muhabirleriyle bir araya gelerek parti politikalarını ve güncel gelişmeleri değerlendirdi. Toplantıda basın mensuplarının sorularına yanıt verildi ve parti vizyonu paylaşıldı.

16.03.2025
A+
A-

DEM Partisi Eş Genel Başkanları, TBMM Muhabirleriyle Buluştu

Demokratik Eşitlik ve Müzakere (DEM) Partisi Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) parlamento muhabirleriyle önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda, PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın Suriye’deki gruplara yönelik mesajı ve Türkiye’deki barış süreci hakkında detaylı açıklamalar yapıldı.

Hatimoğulları, Öcalan’ın mesajının Suriye’deki grupları kapsamadığını vurgulayarak, “Çağrı metninde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yer almıyor. Bu nedenle, metinde geçmeyen bir konuyla ilgili bizim bir yorumda bulunmamız mümkün değil. Öcalan, çağrısını PKK’ya yaptı. Bizim amacımız; bu sürecin barışla sonuçlanması için demokratik adımlar atmaktır. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl bir şekilde çözmek, Irak, İran ve Suriye’yi de olumlu yönde etkileyecektir. Türkiye, barış sürecini başarıyla inşa ederse, Orta Doğu’daki diğer ülkelere model olabilir.” ifadelerini kullandı.

Çağrı, PKK’ya Yapıldı

Tuncer Bakırhan ise, metinde geçen “Tüm silahlı gruplar” ifadesinin kapsamı üzerine yorum yaparak, “PKK, Türkiye merkezli kurulan bir örgüttür. Öcalan’ın çağrısı, kendi örgütüne yönelik yapılmıştır. Suriye’de henüz oturmamış bir rejim var. Bu rejimin karakteri netleşmeden, insanların her gün katledildiği bir ortamda, bu tür grupların durumu hakkında kesin bir şey söylemek zor. Ayrıca, SDG’nin sadece Kürtlerden oluşmadığını da unutmamak gerekiyor. Orada Kürtlerin yaşamını güvence altına alan bir güç var mı? Ancak barışa giden süreç, orayı da etkileyecektir.” şeklinde konuştu.

Süreç Barışa Ulaşırsa Kayyumlar Olmayacak

Bakırhan, son aylarda il ve ilçe belediyeleri ile ilgili alınan kararların tekrarlanmaması için sürece destek verdiklerini belirtti ve “Bu süreç barışa ulaşırsa kayyum uygulamaları ortadan kalkacaktır. Barış metni, Türkiye’de demokratikleşmeyi öngörmektedir. Öcalan, sadece Kürt kimliğiyle sınırlı bir perspektif sunmamıştır. Silah bırakanlar nereye gidecek? Bu sorunun cevabını siyasi yetkililer vermek zorundadır.” dedi.

Türkiye’nin Demokratikleşme Sürecine Girmesi Gerekiyor

Hatimoğulları, Öcalan’ın çalışma koşullarının siyasi ve yasal bir zemine oturtulması gerektiğini vurgulayarak, “Öcalan’ın mesajının ardından sorumluluk hükümete aittir. Sürecin devam etmesi için atılması gereken adımlar var. Öcalan, PKK’yı feshedebilir. Ancak bunun için uygun çalışma koşullarının sağlanması gerekiyor. İkincisi; bu sürecin yasal çerçevesinin oluşturulması şart. Türkiye’nin eşit yurttaşlık temelinde demokratikleşme sürecine girmesi gerekiyor. Silahları bıraktıklarında nereye gidecekler? Bu konuda infaz yasasından kayyum meselesine kadar en temel demokratik hakların sağlanması elzem.” şeklinde görüş belirtti.

Çözümün Adresi Parlamentodur

Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Hatimoğulları, “Siyasi parti turlarını gerçekleştireceğiz. Bu turların içinde AKP ve MHP de yer alacak. Haftaya görüşmelere başlayacağız. Kapalı kapılar ardında yapılan şeffaf olmayan görüşmelerin başarılı sonuçlar vermediğini herkes biliyor. Biz de ‘Elimizde daha çok bilgi olsa da sizinle paylaşabilseydik’ diyoruz. Bu sürecin çözüm adresi parlamentodur. Meclis, komisyonlar ve Genel Kurul düzeyinde çalışmalara ihtiyaç var. Bu çalışmaları yürütecek bir komisyona acilen ihtiyaç var. Görüştüğümüz partiler de buna hazır olduklarının sinyalini verdi.” ifadelerini kullandı.

CHP Süreci Heba Etmemeli

Bakırhan, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, “Tek amaçlarının bir anayasa değişikliğiyle Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak” yönündeki açıklamalarına değinerek, “Ömrünü cezaevlerinde geçirmiş, baskıcı politikaların mağduru olmuş bir siyasi parti geleneğinden gelenlere, ‘400 için yapılıyor’ demek siyasi etik açısından son derece yanlıştır. Gerçek bir muhalefet varsa, burasıdır. Doğruları çekinmeden ifade eden bir muhalefet anlayışına sahibiz. Ayıptır, biz onların cumhurbaşkanı adaylarına oy verdik ama Erdoğan’a mı oy verdik? İktidarla ne zaman arka kapılar ardında siyaset yaptık? Eğer AK Parti ile gizli bir anlaşmamız varsa, neden cezaevleri bizim arkadaşlarımızla dolu?” dedi. Bakırhan, CHP’nin süreci heba etmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğer beğenmiyorlarsa kendi yol haritalarını ortaya koymalılar. Türkiye’nin bir numaralı partisi olacaksınız ama yol haritanız yok. ‘Birini seçtirmek için uğraşıyorlar’ demek doğru değil. Kimin cumhurbaşkanı olduğu, bu meselelerin çok gerisinde kalır. Gerçek bir muhalefete bu şekilde yaklaşmak doğru değildir. Ne yapalım, silahlar devam mı etsin? Birinci parti böyle olunmaz.” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.