Daskyleion Arkeolojik Kazılarında Lidya Mutfağına Ait İki Yeni Ocak Keşfi

Bandırma’nın Manyas Gölü kıyısında, Anadolu’nun geçmişine ışık tutan Daskyleion Antik Kenti’nde sürdürülen kazılar, 3 bin yıllık bir sürecin izlerini gün yüzüne çıkarıyor. Ergili Mahallesi’nde başlayan çalışmalar, bu yıl da Prof. Dr. Kaan İren başkanlığında ilerliyor ve Mart ayında yeniden yoğunlaşan saha çalışmalarıyla devam ediyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıkesir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ile Manyas Belediyesi’nin ortak desteğiyle yürütülen proje kapsamında arkeologlar, “Lidya mutfağı” olarak adlandırılan bölgeyi odak noktası yapıyor. Ekip, küçük ve hassas aletlerle yaptığı çalışmalar sırasında fare, kedi ve köpek kemiklerine de rastladı; bu bulgular, o dönemdeki mutfak ve beslenme pratiklerine dair önemli ipuçları sunuyor.

Çalışmalar Neticesinde bölgede balıkçılığa dair kanıtlar ortaya çıktı; balık omurgası ve kılçıklarının bulunması, kentte su ürünlerine dayalı bir beslenme kültürünün varlığını gösteriyor. Arkeologlar, mutfak katmanlarının lidya sarayına ait olabileceğini değerlendirirken, yangın olaylarının mutfaktaki değişimi tetiklediğini belirtiyorlar. Özellikle milattan önce 7.” yüzyılın sonunda görülen yangın tabakası ile milattan önce 6. yüzyıl ortalarında çökmüş olan yeni mutfak arasındaki dönüşüm, Pers dönemine uzanan ve üç odalı olarak adlandırılan yüksek bir yapıyı işaret ediyor.

Bu yılki kazılarda iki yeni ocak daha ekip tarafından tespit edildi. Çıkan topraklar hiçbir şekilde çöpe atılmıyor; ekip, flotasyon yöntemiyle mikro kemik ve mikro tohum parçalarını ayıklayarak veri tabanına kaydediyor. Titiz bir çalışmayla Lidya mutfağında ilerlemeye devam eden araştırma ekibi, iğneyle kuyu kazar gibi dikkatli adımlarla keşiflerini sürdürüyor.

Güncel bilgilere göre çalışmalar, Anadolu’nun eski mutfak kültürüne dair somut kanıtların bir araya geldiği nadir çerçevelerden biri olarak konumlanıyor ve Lidya dönemindeki mutfak katmanlarının derinliklerine inerken yeni sorulara da kapı aralıyor.