Çözülmemiş Davalar: Oyuncak Mağazalarında Satılan Kurgu Cinayet Oyunları ve Uzman Görüşleri

Çocuklar ve gençler için oyuncak, kırtasiye ve kitap satan mağazalarda internet üzerinden satışa sunulan “Çözülmemiş Davalar” serisi, farklı firmalar tarafından hazırlanan cinayet senaryolarını içeriyor. Oyunlar özellikle oyuncak satan mağazalarda bulunabiliyor ve bazı başlıklar bir dava dosyası hissiyatı veriyor: Çöpteki Kadın Cesedi, Mahzendeki Cinayet, Akıl Hastanesi, Düğün Günü Cinayeti, Seri Katil Davası, Mısırda Firavun Cinayeti, Zehir Cinayeti, Kanlı Para Cinayeti; ayrıca başka firmaların eserlerinde Psikopat Davası ve Arınma Gecesi Davası gibi örnekler bulunuyor.

İçerikler, gerçek dava dosyalarına benzetilerek tasarlanmış olup 12+, 13+ ve 14+ yaş gruplarına yönelik olarak dijital platformlarda da satışa sunuluyor. Her oyun kutusunda şüphelilerin sorgu kayıtları, ipuçları, olay yeri fotoğrafları, mesajlaşmalar, otopsi raporları ve sahte intihar mektupları gibi çok sayıda kurgusal belge bulunuyor. Her yaştan çocuk için erişilebilir olan bu oyunlar, son dönemde ilginin arttığı bir gerçek.

GÜNDEMDE YASAL veEtik Tartışmalar Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Serap Ertuğrul, çocukların korunması gerektiğini ve şiddet içeren oyunların çocuklar için uygun olmadığını vurguluyor. 13–14 yaş grubundaki gençlerin, içeriklere karşı hassasiyetinin ve gelişimsel farklılıklarının altını çizen Ertuğrul, bu oyunların yaşa uygun denetimlerle sunulması gerektiğini ifade ediyor. Yetişkinlerin bile ruh sağlığını etkileyebilecek içerikler taşıyan bu tür oyunların çocuklara sunulması sakıncalı bulunuyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı uzmanı Doç. Dr. Tuba Mutluer, oyun kapaklarındaki temasal unsurların bile ürkütücü olduğunu belirterek, içeriğin intihar niteliğinde materyaller içermesi nedeniyle özellikle dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Mutluer, 12 yaş altı çocukların bu oyunların kurgu olduğunu tam olarak ayırt edemeyebileceğini, ergenlik ilerledikçe bu farkındalığın artması gerektiğini belirtiyor. Denetimsizlik, ebeveyn bilgilendirmesinin eksikliği ve oyun kutusunda ‘‘Aileyle beraber oynanır’’ gibi ifadelerin mevcut olmasının sakıncalı olduğunu ifade ediyor.

Toplumsal ve Etik Boyutlar Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu üyesi Avukat Aylin Onursev, bu oyunların gerçek hayatın travmalarını eğlenceli bir bulmaca olarak sunmasının toplumsal hafızamıza yönelik zararlarını dile getiriyor. Başlıklar arasındaki bazı detaylar kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle ilişkilendirilirken, ebeveynler ve çocuklar için güvenli oyun içeriği konusunda kaygılar ortaya çıkıyor. Avukat Güllü de şiddet içeren oyunların çocuklarda saldırgan düşünce ve davranışları tetikleyebileceğini belirtiyor; yaş sınırlaması, içerik uyarıları ve üretici denetimlerinin önemine vurgu yapıyor.

Bir firma ise oyunlarının yetişkinler için tasarlandığını ve içeriklerinde ahlaki değerleri ön plana çıkarmaya çalıştıklarını belirtiyor. Üretici, ürünlerin oyuncak olmadığını ve toplumsal değerleri hatırlatıcı tiratlarla birlikte sunulduğunu ifade ediyor. Bu açıklama, duyarlılık seviyesinin yüksek olduğu bu tartışmalı alanda tepkileri yatıştırma amacı taşıyor.