Çocukların Olumsuz Haberlerden Etkilenmesi: Uzman Uyarıları
Çocukların olumsuz haberlerden nasıl etkilendiğini keşfedin. Uzmanların uyarıları ve önerileriyle, çocukların psikolojik sağlığını korumak için neler yapabileceğinizi öğrenin. Sağlıklı iletişim ve destek yöntemleri hakkında bilgi edinin.
KARADENİZ Teknik Üniversitesi’nden Önemli Uyarılar
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Öğretim Üyesi Esra Hoşoğlu, Türkiye’yi derinden sarsan Narin Güran’ın (8) cinayetiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Hoşoğlu, sosyal medyada yayımlanan haberlerin küçük çocukların psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekerek ebeveynlere uyarılarda bulundu.
Dr. Hoşoğlu, “Çocukların bu haber içeriklerini anlamlandırmaları, yetişkinlerden farklı olabiliyor. Bu durum, onlarda yoğun kaygı ve korku duyguları yaratabilir. Aileler, çocuklarının bu tür bilgileri alması durumunda, gelişim dönemlerine uygun açıklamalar yaparak, onların bu bilgileri anlamlandırmalarına yardımcı olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Olumsuz Haberlerin Etkileri
KTÜ Farabi Hastanesi’nden Dr. Hoşoğlu, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak, özellikle sosyal medyada yayımlanan haberlere dikkat çekti. Çocukların olumsuz haber içeriklerine maruz kalmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Hoşoğlu, “Ekranlarda sunulan haber içerikleri genellikle yetişkinlere yönelik hazırlanıyor. Bu haberler, yetişkinler için bile korkutucu ve kaygı verici olabiliyor. Dolayısıyla, çocukların bu tür içeriklerden etkilenmemesini beklemek pek de mantıklı değil. Çocuklara özel bir içerik bulunmadığı için çocuklar, bu içerikleri farklı şekillerde algılayabilir.” dedi.
Çocuklarda Gözlemlenen Belirtiler
Dr. Hoşoğlu, izlenen haber ya da görüntü içeriğine bağlı olarak çocuklarda farklı belirtiler ortaya çıkabileceğine de dikkat çekti. “Genellikle kaygı ve korkular baş gösteriyor. Çocuklar, kendilerine ya da sevdiklerine zarar gelmesi korkusunu yaşayabilir. Normalde tek başına yatabilen bir çocuk, artık yalnız yatmaktan kaçınabilir, evde tek başına kalmak istemeyebilir. Bazen odayı tek başına geçmekte bile zorlanabilir. İleri seviyede uyku sorunları ve kabuslar görebilir. Ayrıca, izlediği konuyla ilgili sürekli ailelerine soru sorarak, ‘Bizim de başımıza gelebilir mi?’ gibi endişelerini dile getirebilir.” şeklinde konuştu.
Çevreye Güvensizlik Duygusu
Çocukların bu tür içeriklerden etkilendikten sonra çevrelerine karşı güvensizlik hissi geliştirebileceğini belirten Dr. Hoşoğlu, “Uzun dönem etkilerini kesin olarak kestirmek zor; ancak genellikle bu tür olayların çocuklarda çevreye güvensizlik duygusu yaratabileceğini söyleyebiliriz. Eğer çocukların yaşadığı korkular ve kaygılar konuşulmazsa, çocuk bunları kendi başına anlamlandırmaya çalışacak ve bu da yanlış anlamalara yol açabilir. Sonuç olarak, çocuk gelecekte karşılaşacağı durumları yanlış yorumlayabilir. Tehlikeli olmayan durumlar, çocuklar tarafından tehlikeli gibi algılanabilir.” dedi.
Olumsuz Durumlarla İlgili İletişim
Dr. Hoşoğlu, ebeveynlere uyarılarda bulunarak, olumsuz durumlarda çocuklarla iletişim kurulmasının önemine vurgu yaptı. “Bir örnek vermek gerekirse, ilkokul çağındaki bir çocuk, okul servisi kazası haberini gördükten sonra, okul servisine binmekle ilgili yoğun kaygılar geliştirebilir. Eğer aile bu kaygıları çocukla konuşmazsa, bu korkunun çözülmesi uzun zaman alabilir ve bu durum çocuğun hayatını olumsuz etkileyebilir.” şeklinde ifade etti.