DOLAR 32,2570
EURO 34,8086
ALTIN 2.410,20
BIST 10.279,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Açık
İstanbul
22°C
Açık
Sal 25°C
Çar 20°C
Per 17°C
Cum 16°C

Çin Uygur kimliğini yok etmek istiyor

09.12.2019
A+
A-

DNA fenotipi tanımlaması adı verilen uygulama ile toplama kamplarında tutulan Uygurlardan zorla alınan kan örnekleri ile DNA bilgileri ele geçiriliyor. Ele geçirilen bilgilerle birlikte, tutuklu Uygurların “henüz yakalanmamış” yakınlarının da peşlerine düşülüyor. Çin’in bu sistemi gözetim teknolojileriyle entegre ederek Uygurlar üzerinde nefes aldırmayacak bir denetim kuracağı belirtiliyor. Çin’in yeni baskı politikasını yenisafak.com’a değerlendiren Uygur aktivist ve gazeteci Tahir İmin, Uygur kültürü ve kimliğinin tamamen yok edilmeye çalışıldığını söylüyor. İmin’in dünyaya çağrısı ise Pekin olimpiyatlarının boykot edilmesi…

Çin Uygurlara karşı uyguladığı sistematik işkencenin boyutlarını artırıyor.

Çin Uygurlardan aldığı kan örnekleri le oluşturacağı DNA haritasını “gen avında” kullanacak. Çin hükümeti, Uygurların DNA’larını ve kan örneklerini alarak yüz oluşturma sistemi kuruyor. Bu sistemle “kaçaklar” yakalanabilecek ve şüpheli görülen kişiler hedef alınabilecek. Uygur gazeteci ve aktivist Tahir İmin Çin’in nihai hedefinin tüm Uygur kimliğini silmek olduğunu söyledi. Dünyanın Çin’e tepki göstermesi gerektiğinin altını çizen İmin, “Tüm dünya Pekin olimpiyatlarını boykot etmeli” diyor.

yenisafak.com’a konuşan Uygur aktivist ve gazeteci Tahir İmin Çin’in DNA örneklerini topladığı yeni “projesinin” Uygurlara karşı uygulanan soykırım politikalarının yalnızca bir kısmı olduğunu söyledi.

Çin’in DNA’ları toplayarak Uygur halkının zihinlerini, duygularını, konuşmalarını ve faaliyetlerini izlemek ve kontrol etmek istediğini ifade eden İmin, nihai hedefin tüm Uygur kültürünü, dinini ve kimliğini yok etmek olduğunu ifade etti.

Ortak baskı gerekiyor

Dünyanın Çin’e tepkisinin yeterli olmaktan çok uzakta olduğunu söyleyen İmin zulme karşı hem sert hem de yumuşak çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade ediyor. Dünyanın Uygur Müslümanlarını koruyacak bir koalisyon kurmasını ve bölgeye bağımsız bir araştırma ekibinin gönderilmesi gerektiğinin altını çizen İmim tüm dünyanın Pekin’de 2022 yılında yapılacak kış olimpiyatlarını boykot etmesi gerektiğini söylüyor:”AB, ABD ve BM’nin Çin’e ortak baskı uygulaması gerekiyor”

Türkiye’den destek bekliyoruz

Türklerden sözlü olarak destek gördüklerini ve Türklerin yakın akrabaları olduğunu söyleyen İmin “Türkiye birçok ekonomik ve güvenlik sorunuyla boğuşuyor. Türkiye’den sadece uluslararası alanda harekete geçmesini bekliyoruz. Türkiye’den Çin ile savaşmasını istemiyoruz yalnızca adalet için bizim yanımızda olmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullanıyor.

DNA Fenotip tanımlama denilen uygulama nasıl çalışıyor?

Uygurlardan alınan kan örnekleri ile DNA haritaları çıkarılıyor. Örnek vericilerle aranan kişilerin muhtemel fiziksel özellikleri çiziliyor. Ten rengi, göz rengi ve soy bilgisi gibi bilgilerle genler analiz edilerek kişilerin yüzleri hakkında kesin tahminlerin yapılması amaçlanıyor. Bu proje aslında eski çağlarda yaşamış insanların neye benzediğini bulmak için kullanılıyordu.

Uygulama neden endişe verici?

Çin hükümeti uzun vadede DNA örnekleri ile, inşa ettiği yüz tanıma sistemlerini entegre edebilir. Bu da yüzü ve ismi bilinmeyen her bir Uygurun tehlike altına olması anlamına geliyor. Windsor Üniveristesi’nden Mark Munsterhjelm, Çin “insan avlamak” için yeni teknolojiler ürettiğini söylüyor.

DNA profilleme, DNA fenotip tanımlama teknolojisi satan şirketler dünya genelinde insan hakları gruplarından tepki görüyor. Dünyada, devlet düzeyinde gözetim için kullanılabilecek DNA veritabanları giderek büyüyor. Hükümetlerin DNA veritabanı kurabilme yetkisi 2000’li yılların başından beri çoğu insan hakları aktivisti tarafından endişe ile izleniyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.