DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Çiko ve Gizemli Sayılar: Hazine Avı

Çiko ve Gizemli Sayılar ile heyecan dolu bir hazine avına katılın! Sırları çözün, ipuçlarını takip edin ve maceraya atılın!

03.04.2025
A+
A-

Çiko ve Gizemli Sayılar

Minik sincap Çiko, ormanda neşeyle zıplayıp dururken, yerde parlayan bir taş buldu. Taşı eline aldığında, üzerinde tuhaf ve gizemli sayılar yazılıydı: “İki, dört, altı…” Çiko, bu sayıların ne anlama geldiğini merakla düşündü. Tam o sırada yanından geçen bilge baykuş Huhu‘ya dönerek sordu: “Huhu amca, bu sayılar neyin nesi?”

Huhu, gözlüklerini düzelterek gülümsedi ve yanıtladı: “Ah, Çiko’cuğum, bunlar gizemli sayılar. Ormanın derinliklerinde saklı bir hazine var ve bu sayılar, o hazinenin anahtarı.” Çiko’nun gözleri sevinçle parladı: “Gerçekten mi? O zaman hemen hazineyi bulmalıyız!” Huhu, başını sallayarak uyardı: “Ama dikkatli olmalısın. Bu yolculukta seni zorlu engeller bekliyor.”

Çiko, asla korkmadı. Hemen en yakın arkadaşı tavşan Titi‘yi yanına alarak gizemli sayıların peşine düştüler. İlk durakları, şırıl şırıl akan bir şelalenin yanıydı. Şelalenin ardında gizli bir geçit vardı, ancak geçidin kapısı sıkı bir şekilde kilitlenmişti. Kilidin üzerinde ise yeni sayılar yazılıydı: “Sekiz, on, on iki…”

  • Çiko, hemen taşındaki sayılarla karşılaştırdı. “İşte, sayılar eşleşiyor!” diye bağırdı.
  • Taşındaki sayıları kilidin içine soktuğunda kapı gıcırdayarak açıldı.

İçeri girdiklerinde karşılarına karanlık bir mağara çıktı. Mağaranın sonunda loş bir ışık parlıyordu. Işığa doğru ilerlediklerinde, karşılarına yaşlı bir kaplumbağa çıktı. Kaplumbağa, onlara bir bilmece sordu: “On sekiz, yirmi, bu tekerleme burada bitti. Peki, bu tekerlemenin sonu nereye gider?”

  • Çiko ve Titi, bir süre düşündüler.
  • Sonunda Çiko, “Hazineye!” diye bağırdı.

Kaplumbağa, gülümseyerek başını salladı ve önlerindeki gizli geçidi açtı. Geçidin sonunda, parıl parıl parlayan bir sandık duruyordu. Sandığı açtıklarında içinden altınlar, mücevherler ve birbirinden lezzetli havuçlar çıktı. Çiko ve Titi, hem zengin olmuşlardı hem de karnını doyurmuşlardı.

Huhu amca, onlara gülümsedi: “İşte, gizemli sayıların sırrı çözüldü. Ama unutmayın, en büyük hazine dostluk ve yardımlaşmadır.” Çiko ve Titi, Huhu amcaya sarılarak teşekkür ettiler. Tam oradan ayrılacakları sırada Çiko durdu ve dedi ki:

“İki dört altı benden tatlısı var mı? Sekiz on iki on altı bu fırsat kaçar mı? On sekiz yirmi bu tekerleme de burada bitti.”

Ardından Titi ile beraber kahkahayı bastılar. O günden sonra, ormanda her zaman yardımlaşan ve birbirini seven iki arkadaş olarak yaşamaya devam ettiler.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.