Büyükada’da Bisiklet Treni Uygulaması ve Toplumsal Tepkiler

Görüşler ve Gelişmeler

Bölge sakinleri, esnaf ve turizmciler, yeni uygulama olan bisiklet treni sayesinde ziyaretçilerin daha bilinçli ve güvenli biçimde bisiklet kullandıklarını belirtiyor. Ayrıca, adadaki trafik karmaşasının azaldığını ve daha huzurlu bir ortamın oluştuğunu ifade ediyorlar. Büyükada’yı ziyaret eden turistler ise adayı bisikletle keşfetme tutkusunu taşıyorlar; ancak yolların karmaşık ve adanın dokusuna yabancı oldukları için zaman zaman zorluklar yaşadıklarını dile getiriyorlar. Bu noktada, bisiklet treni uygulamasının, ziyaretçilerin adayı rahat ve eğlenceli bir şekilde gezebilmelerine imkan tanıdığı ve memnuniyetle karşılandığı görülüyor.

“Adalar’da Var Olan Bisiklet Kültürünü Yok Etmeye Çalışıyorlar!”

Bu yenilikte aktif rol alan Bisiklet İnisiyatifi kurucusu Cengiz Yargıç, yaptığı açıklamalarda uygulamanın önemine vurgu yaparak dikkat çekici ifadeler kullanıyor. Yargıç, “Tarih boyunca Büyükada’da 140 yılı aşkın süredir var olan bisiklet kültürüne ciddi anlamda müdahale ediliyor. İstanbul’da bisikletli ulaşımın yaygınlaşması için mücadele ederken, adalarda zaten var olan bu kültürü yok etmeye çalışan projelerle karşılaşıyoruz” sözleriyle durumu özetliyor.

İstanbul’un araç trafiği nedeniyle adeta bir ulaşım çıkmazına sürüklendiğine dikkat çeken Yargıç, “Küçük bir adaya, toplamda sadece 6 kilometrelik alana devasa minibüsler konuyor. Bu, sadece Büyükada değil, tüm İstanbul’un sorunu. Bu sorunlara kalıcı çözümler sunulmalı” diyor.

İBB’nin bisiklet politikalarını sert biçimde eleştiren Yargıç, “İstanbul’da belediye İSPARK bisikletlerini kaldırdı. Şimdi ise Adalar’daki bisiklet kiralama hizmetlerini de sona erdirmek istiyorlar. Ayrıca, Ulaşım Daire Başkanlığı’nda kurulan ve gösterge amaçlı olan, icraatı olmayan bir ‘Bisiklet Şefliği’ birimi var. Bu birim, gerçekten sorumluluk alıp adımlar atmalı; çünkü Büyükada, İstanbul’un bisikletle anılan önemli bir merkezi” şeklinde konuşuyor.

Minibüslerin Kaldırılması ve Ulaşım Sorunu

Yargıç, seçim vaatleri ve İstanbul’un trafik sorunlarına ilişkin olarak da uyarılarda bulunuyor. “Seçim döneminde trafik sorununu çözmek adına vaatlerde bulundular. Ama gelin, öncelikle burada, Büyükada’daki ulaşım sorununu çözün. Bu sorun, aslında var olan ve adanın ruhunu bozan minibüslerin kaldırılmasıyla çözülebilir. Yeni yatırımlar değil, mevcut durumu korumak ve iyileştirmek gerek. Büyükada’daki minibüsleri çekin, yeter” diye ekliyor.

Kayıtsızlık ve Halkın Talepleri

Adada yaşayanlar, esnaf ve ziyaretçiler, uygulamadan büyük memnuniyet duyarken, ilgili kurumların ilgisizliği dikkat çekiyor. Adalar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, UKOME, Ulaşım Daire Başkanlıkları ve Valilik gibi yetkili kurumlar, bu gelişmeleri görmezden geliyor veya dikkate almıyor. Adalar Sivil İnisiyatifi ve birçok sivil toplum kuruluşu, yetkililerin sorunları bildiği halde bilerek ilgisiz kaldığını belirtiyor. Bu kurumların, halkın isteklerini dikkate alıp, ortak çözüm üretmeleri gerektiğine vurgu yapılıyor.

Çağrı ve Gelecek Planları

Yargıç, hem yetkililere hem de bisiklet gruplarına seslenerek, “İstanbul’da bisikletli ulaşımı geliştirmek istiyorsak, önce var olan uygulamaları ve altyapıyı korumalıyız. Büyükada’da uygulanan bisiklet treni modelini, diğer bölgelere de taşımalıyız” diyor. Ayrıca, Büyükada bisiklet treni seferlerinin her hafta artarak devam edeceğini ve etkinliklerin bu yönde çoğaltılacağını belirtiyor.

Adalar Sivil İnisiyatifi, tüm İstanbul halkına seslenerek şu önemli çağrıyı yapıyor: “Gelin, öncelikle adalarımızdaki trafik karmaşasına son verelim. ‘Adalar İstanbul’un incisi’ derken, bu güzellikleri koruyalım. Adalara geldiğinizde minibüsleri kullanmayın. Yürüyerek ya da bisikletle gezmeyi tercih edin. Bizler, bu konuda destek olmaya hazırız; yetkililerin kayıtsızlığına rağmen, adaların ruhunu koruma yolunda birlikte hareket edebiliriz”.

Sonuç ve Gelecek Vizyonu

Bu projeyle adanın özgün ve sürdürülebilir ulaşım alternatifleri sunmayı hedefleyen Büyükada Bisiklet Treni uygulaması, yoluna devam ediyor. Bu girişim, adanın ekolojik yapısına uygun, güvenli ve ekonomik bir ulaşım yöntemi olarak, adanın doğal ve kültürel değerlerini koruma amacını taşıyor. Ayrıca, halkın ve ziyaretçilerin bilinçli ve sorumlu ulaşım tercihlerine yönelmesini sağlamak adına büyük bir adım olarak kabul ediliyor.