Bursa’da Meydana Gelen Depremler ve Uzmanların Değerlendirmeleri

Depremlerin Hafif Şiddette Olması ve Çevre Ülkelere Yansıması

Deprem uzmanları, bölgede gerçekleşen sarsıntıların genellikle hafif şiddette olduğunu ve bu durumun, sarsıntıların yüzeye yakın noktalarda meydana gelmesinden kaynaklandığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, çevre illerde de hissedilmesi, doğal ve beklenen bir sonuçtur. Uzmanlar, özellikle Gemlik bölgesinde yaşanan depremlerin geçmişte de sıkça karşılaşılan olaylar olduğunu belirterek, en son 2006 yılında gerçekleşen ve büyüklüğü 5,2 olarak ölçülen depremin, bölgenin aktif fay hatlarıyla ilişkili olduğunu hatırlatmaktadırlar.

İznik-Gemlik Fayı ve Potansiyel Tehlike

Prof. Dr. Beyhan Bayhan, İznik-Gemlik fayının, Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolu olduğunu ve bu fayın yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda olduğunu açıklamaktadır. Bu fayın, Sakarya Geyve’den başlayıp İznik Gölü’nün güneyinden geçerek Gemlik ve Mudanya üzerinde devam ettiğini belirten Bayhan, ayrıca bu fayın hareketlerinin uzun dönemli ve net bir şekilde bilinmediğine dikkat çekerek, bu durumda büyük bir depremin ne zaman olacağının kesin olarak öngörülmesinin zor olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle, uzmanlar, fay üzerinde 7 ve üzeri büyüklükte depremler olabileceğine dair hazırlıkların yapılması gerektiğini ifade etmektedir.

Son Depremler ve Yapılan Araştırmalar

BTÜ Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, 1 Temmuz ve 2 Temmuz tarihlerinde, merkez üssü Gemlik olan ve 3,9 ile 4,3 arasında değişen büyüklüklerde depremler yaşandığını hatırlatmıştır. Ayrıca, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılında başlattığı Deprem Risk Azaltma Projesi kapsamında, İznik-Gemlik Fayı’nın, bölgedeki en önemli 9 faydan biri olduğu belirtilmiştir. Uzmanlar, bu fayda 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem olması halinde, yaklaşık 60 bin binanın orta ve yüksek düzeyde hasar görebileceğini öngörmektedirler.

Marmara Bölgesi ve Diğer Bölgelerdeki Etkiler

Bayhan, Marmara bölgesinde meydana gelecek büyük depremlerin, merkez üssüne 50-100 kilometre uzaklıkta bulunan diğer illere de ciddi etkiler yapabileceğini açıklamaktadır. Bu bağlamda, bölgedeki illerde yaşayanların, deprem riskine karşı hazırlıklı olmaları ve alınması gereken önlemleri bilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Kentsel Dönüşüm ve Risk Azaltma Çalışmaları

Türkiye’de, mühendislik hizmeti almadan inşa edilen birçok binanın riskli durumda olduğunu dile getiren Bayhan, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Özellikle Bursa ve çevre illerde, bu çalışmaların artmasıyla, riskli yapıların yenilenerek daha güvenli hale getirilebileceğini söylemektedir. Bayhan, sözlerine şu şekilde devam etmektedir: “Depremden korkuyoruz, fakat bu korkumuzu unutarak hareket ediyoruz. Bu nedenle, devlet, vatandaş ve belediyelerin el ele vererek, uygun finansman imkanlarıyla kentsel dönüşüm projelerini hızlandırması şarttır. Bu sayede, insanlar korkmadan, dayanıklı ve güvenli binalarda yaşamlarını sürdürebilirler.”

Deprem Gerçeği ve Binaların Sorgulanması

Depremlerin büyüklüğünün 6,7 ve üzeri seviyelerde olmasının, Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde sürekli yaşanan doğal olaylar olduğunu belirten Bayhan, küresel ölçekte her gün binlerce depremin meydana geldiğine dikkat çekmektedir. Bu depremlerin birbirini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, uzmanların odak noktası, insanların yaşadığı binaların güvenliği ve dayanıklılığı olmalıdır. Bu nedenle, binaların kalitesi ve yapı denetimleri üzerinde ciddi çalışmalar yapılması gerekmektedir.