Bursa Mehter Takımında Aile Bağlarının Gücü ve Geleneksel Mirasın Yaşatılması
Bursa Mehter Takımında aile bağlarının önemi ve geleneksel mirasın yaşatılmasıyla kültürel zenginliğin korunmasını keşfedin.
Bursa Mehter Takımı ve Aile Bağlarının Gücü
Bursa Mehter Musikisi ve Halk Oyunları Derneği bünyesinde görev yapan babalar ve oğulları, yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli etkinliklerde birlikte sahne almanın gururunu yaşıyor. Bu geleneksel ekip, sadece bir müzik grubu değil, aynı zamanda ailesel bağların ve kültürel mirasın canlı bir temsilcisi olmaktadır.
Osmanlı’dan Günümüze Mehter Geleneği
Osmanlı’nın başkenti Bursa’da 1326 yılında fetihle kurulan Bursa Mehterhanesi, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla kapatıldı. Ancak, 20. yüzyılın ortalarında, 1963 yılında Muharip Gaziler Cemiyeti Bursa Şubesi Başkanı Ömer Sürel önderliğinde yeniden diriltilen mehter takımı, 1991 yılında Bursa Mehter Musikisi ve Halk Oyunları Derneği (BUR-HOY) çatısı altında resmi olarak teşkilatlanmıştır. Bu tarihsel dönüşüm, geleneksel müzik ve halk oyunlarının genç nesillere aktarılmasını sağlamıştır.
Aileden Çocuklara: Birlikte Sahne Alma Gururu
Takımda şu anda 5 baba ve oğulları bulunmakta olup, her biri farklı enstrümanları çalarak mehter marşlarının ruhunu yaşatmaktadır. Hüseyin İsmihan ve oğlu Yunus İsmihan gibi örnekler, aile içi uyum ve ortak tutkunun güzel bir yansımasıdır. Hüseyin İsmihan, “Oğlumla yan yana durmak bana büyük gurur veriyor” diyerek, mehter kültürünün nesiller boyu devam etmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Oğlu Yunus ise, “Mehter sayesinde birçok ülkeye gittim ve ailemin desteğiyle bu sanatı sürdürüyorum” ifadeleriyle, hem sahne hem de aile bağlarının önemini anlatıyor.
Üç Kuşak Bir Arada: Bir Aile Hikayesi
Mehter takımında 18 yıldır görev yapan Atilla Samur ise, oğlu Can Samur ve torunu Emirhan Samur ile birlikte sahne almanın duygusal ve kültürel önemine işaret ediyor. “Üç kuşak bir arada olmak, bana büyük bir mutluluk ve gurur veriyor” diyen Samur, “Hikayemiz, geleneksel müzik mirasımızın nesiller boyu aktarımını simgeliyor” şeklinde anlatıyor.
Gelecek Nesillere Miras ve Devamlılık
Torunu Emirhan, dedesi ve babasıyla birlikte sahneye çıkarken, “Yalnızca göz göze gelerek bile anlaşabiliyoruz” diyerek, aile bağlarının ve müzik tutkusunun güçlü bağlarını vurguluyor. Bu gelenek, sadece bir müzik performansı değil, aynı zamanda kuşaklar arası sevgi ve beraberliğin en güzel örneği haline geliyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Bu ailelerin hikayeleri, Bursa mehter kültürünün ve Osmanlı mirasının yaşatılmasında önemli bir rol oynuyor. Her neslin kendi zamanında bu müzik ve halk oyunlarını devam ettirmesi, geleneksel sanatların canlı tutulmasına katkı sağlıyor. Ailelerin gösterdiği birlik ve beraberlik, kültürel mirasımızın geleceğe taşınmasında büyük önem taşıyor.