DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Bulgaristan’daki Türk Azınlığa Karşı Sert Asimilasyon Politikaları ve Direniş Hikayesi

Bulgaristan’daki Türk azınlığın karşılaştığı asimilasyon politikaları ve direniş hikayeleri hakkında detaylı bilgi. Tarih ve kültür mücadelesini keşfedin.

28.05.2025
A+
A-

Bulgaristan’da Türk Azınlığa Yönelik Sert Asimilasyon Politikaları (1984-1989)

Bulgaristan, 1984 ile 1989 yılları arasında Türk azınlığa karşı uyguladığı baskıcı ve sert asimilasyon politikalarıyla tanındı. Bu dönemde birçok Türk ailesi kimliklerinden vazgeçmek zorunda bırakıldı, kültürel baskılar ve temel hak ihlalleri arttı. Bu acımasız politikaların ortasında direnmeye çalışanlar arasında Fatma Mutlu da yer aldı. Onun hikayesi, zorluklara rağmen direnişin ve mücadelenin simgesi haline geldi.

Bulgaristan'da Türk Azınlığa Yönelik Sert Asimilasyon Politikaları (1984-1989)

Mutlu Ailesinin Mücadele Dolu Hikayesi

68 yaşındaki Fatma Mutlu, Bulgaristan’da 1975 yılında Cevat Mutlu ile evlendi ve iki kız çocuğu dünyaya getirdi. Eşini 1982 yılında meydana gelen trajik bir trafik kazasında kaybetti. Çocuklarına hem annelik hem de babalık yapan Mutlu, aynı zamanda Bulgar hükümetinin Türklere yönelik baskı ve asimilasyon politikalarına karşı durmaya çalıştı.

Mutlu Ailesinin Mücadele Dolu Hikayesi

Kızlarını Güvenli Bir Yere Gönderme Çabası

Asimilasyon sürecinde büyük zorluklar yaşayan Mutlu, iki kızını Bulgaristan’dan uzaklaştırmak için büyük bir fedakarlık gösterdi. Kızlarını, otobüslerin bagajında bulunan bir alet sandığına saklayarak Türkiye’ye göndermeyi başardı. Kızlardan biri, yaklaşık bir hafta sonra ailesine ulaşmayı başardı. Günümüzde Kırklareli’nde çocukları ve torunlarıyla huzurlu bir yaşam sürdürüyorlar.

Kızlarını Güvenli Bir Yere Gönderme Çabası

İsim Değiştirmeye Zorlanma ve Baskılar

Mutlu, 1984-1989 yılları arasında yoğun baskılarla karşılaştığını anlattı. Asker ve polislerin evlerine baskın düzenlediğini ve baskılarını şu sözlerle özetledi:

“Bir gün işe gittiğimde, iki asker ve iki polis geldi. ‘Adını değiştireceksin’ dediler. Önüme kalın bir kitap koydular ve ‘Buradan isim seçeceksin’ dediler. ‘Seçmem, istemem’ dedim. ‘İstemediğin takdirde işten çıkarılacaksın’ diye tehdit ettiler. İki çocuğum olduğu için mecburen isim değiştirdim.”

Mutlu, Bulgar makamlarının Türkiye’ye gitmemeleri için kendilerine belge imzalatmak istediğini ancak buna izin vermediklerini belirtti.

Zorunlu Göç ve Çocuklarını Saklama Hikayesi

1989 yılında gerçekleşen zorunlu göç sırasında Türkiye’ye geçmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını anlatan Mutlu, süreci şu sözlerle dile getirdi:

“1989 yılında zorunlu göç kararı çıktı. Eşyalarımı hazırladım ve çıkış belgemi aldım, fakat o gün geçemedim. 1989’dan 1994’e kadar çeşitli uğraşlar verdim. En sonunda 1994’te vize alıp, ‘Geziye gidiyorum’ diyerek Türkiye’ye geçtim. Eşyalarımı sattım ve çocuklarımı gizlice sakladım. Çocuklarımı sakladığım yeri siz bir görseniz… Otobüsçülerin çekiç koyduğu alet sandığına yerleştirdik. İki çocuğum oradan geçti. Dayıları Edirne’de onları karşıladı. Ben de sonunda geçtim. Bir çantayla Türkiye’ye adım attım. Bugünlere şükrediyorum.”

Yaşanan Korku ve Psikolojik Zorluklar

Mutlu, o yıllarda sürekli korku içinde yaşadıklarını ve bu korkunun hafızasından silinmediğini ifade etti. Şöyle konuştu:

“O yıllar bana sorulduğunda beynimden kan fışkırıyor. Çok çile çektim. Çocuklarımı alıp saklamaya çalıştım, onları hiç konuşturmadım. Bir Türkçe kelime söyleyecek olsalar, cezalarla karşılaşacaklarını bildikleri için çok korkuyordum. O günler gözümün önüne geldiğinde beynim dönüyor. Hep korkuyla yaşadık.”

Dedelerinin İsminin Bile Değiştirilmesi ve Aile Büyüklerinin Acısı

Mutlu, Bulgaristan’daki baskılar sonucu dedesinin mezarındaki isminin bile değiştirildiğini anlattı. Günlerini şöyle özetledi:

“Köye gittim, babam ağlıyordu. ‘Niye ağlıyorsun baba?’ diye sordum. ‘Ölmüş dedenin bile adını değiştirdiler bugün’ dedi. ‘Adımı değiştirdiler, onun da adını değiştirdiler.’ dedi. Mezarda bile rahat bırakmadılar. Bu günleri hatırladıkça çok üzülüyorum. Bu yüzden evimi ve yerimi sattım, her şeyimi bırakıp bu ülkede yeni bir yaşam kurdum. Çocuklarımı kurtardım ve buna şükrediyorum.”

Türkiye’de Yeniden Doğuş ve Umut

Mutlu, Bulgaristan’dan geriye sadece ailesinin fotoğrafını ve anılarını bıraktığını belirtti. Şöyle dedi:

“Anlatılacak gibi değil. O yaşantıyı yaşamayan bilmez. Rabbim kimseye bu acıları yaşatmasın.”

Türkiye’ye ilk adımını attığında büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu ifade eden Mutlu, burada kendini yeniden doğmuş gibi hissetti. Yeni hayatında huzur ve özgürlük bulduğunu dile getirdi.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.