DOLAR 32,5885
EURO 34,8412
ALTIN 2.508,17
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

Bülent Arınç’tan “FETÖ’cü müsünüz?” sorusuna yanıt

26.06.2020
A+
A-

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, AKP kurucusu ve Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Jülide Ateş’le 40” programına konuk oldu. Bülent Arınç, Melih Gökçek’le arasındaki husumet de dahil edinmek üzere bir fazla konuya ilişkin kayda değer açıklamalarda bulundu.

Arınç, Gökçek hakkında “Onun iftaraları sebebiyle damadım, kızım ve torunlarımı perişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor” ifadelerini kullandı.

İşte Bülent Arınç’ın açıklamalarından satır başları;

Çocukken idolünüz kimdi?

Çocukken kimseyi kendime misal seçmemiştim. Yıllar içinde gelişti.

Babanız yaşasaydı CHP’li mi olurdunuz?

Hayır olmazdım. CHP’li olmak o dönem memurlar için bir işti, bir meslekti, bir düşünceydi. Seçim olarak babam onları desteklediğini göstermişti. daha sonra hepimiz kendi yolumuzu çizdik. O zamanki hava öyleydi. 

Nur cemaati üyesi misiniz?

Üyesi değilim yalnızca derslerine gittim. Namazlar kılınır Risale-i Nur’dan bir birim okunur ve onlar bunun anlamını söylerlerdi. Ben yalnızca dinleyiciydim. Bir süre devam ettim. Fetullah Tebessüm Eden’in ortaya çıkması daha sonradır. 80-90’dan sonradan o cemaatten tard edilmiştir Fetullah Gülen. Nurcuları benzer kefeye koymak büyük bir yanlıştır. Nurcular siyasete hiç bir zaman talip olmamışlardır.

FETÖ binlerce insanın beynini nasıl yıkadı?

Bunun cevabı 2 dakikada verilmez. Kendilerini bu kadar gizleyen çok fena, fazla ekonomik bir örgütle karşı karşıyayız. İnsanlar bir yönüyle eğitime, bir yönüyle maneviyatına bakarak bunlara inandılar. Bunların karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz.

FETÖ’cü müsünüz?

Bu bana yapılabilecek en fena kötüleme olur. Bu sözün gerisinde başkalarına da sormanız gerekir. Türkçe olimpiyatlarının hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Çünkü Türkçe’nin konuşulması, Türkçe’nin milletlerarası bir dil haline gelmesi, İstiklal Marşı’nın okunması bizi etkiliyordu. Bunların okullarına da gittim. O okullarda da Türkiye aleyhine hiçbir etkinlik sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Şimşek da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Çünkü biz inanıyoruz. Biz zahire tarafından hareket ederiz. Zahire tarafından derken dış görünüşüne bakarız. Kimsenin kalbini yarıp da bakmadık. Hiçbir istihbarat raporunun, hiçbir emniyetin, askeriyenin istihbaratlarında bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir notun gelmediği MGK toplantılarına katılmış biri olarak söylüyorum. Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu kabahat bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik.

 

Ama 15 Temmuz’da bir facia yaşadık. Bu facianın yaşanabilir olduğunu kimse evvelden söylemedi. Evet emniyetteki, asker içindeki bir yapılanmadan ara sıra bahsedildi fakat böylesine bir 15 Temmuz alçak kalkışmasını kimse söylemedi. O yüzden kendimi bu noktada  bir suçlu olarak görmüyorum. Hele hele FETÖ’cü olarak görmüyorum.

Vaktiyle abilik ve vicdanı temsil ederken AK Parti’de şu lahza hangi değeri temsil ediyorsunuz?

Gene benzer şey. Bu partinin vicdanı, abisi diyorlar. Ben bugün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesiyim. Eski bir milletvekili sıfatının ötesinde eski bir Meclis Başkanıyım. AK Parti’nin kurucusuyum. Konuştuğu vakit konuşması günlerce gündem olan bir insanım. Herkesin vicdanına hitap ediyorum. Doğruların peşindeyim.

Damadınızın FETÖ sempatisini biliyor muydunuz?

Biliyordum bağlı. Sempatisi derken onların okullarına hayranlık duymuştu. Bunun ötesinde milyonlarca insanın yaptığını söylüyorum ben. Türkçe olimpiyatlarında ne konuştuysam konuştum hiçbirisini red etmem. Fakat siyasi olarak, fiziksel olarak ne verdim ne aldım. İnanın hiçbirimiz 15 Temmuz’da bunlar darbe yapar diye hiç düşünmedik. Şu televizyonlarda konuşan emekli albaylar vs. Hiçbir şey bilmiyorlar. Hepsi aldatıldı. Bugün en fazla bağıranlar vaktinde en fazla onunla sıkı fıkı olanlardı.

Ekrem Yeter damadınız olmasaydı temize çıkma eder miydi?

Yüzde yüz temize çıkma ederdi. Çünkü dosyayı biliyorum. Bu bilgi, belgelerin birçok sıcacık tanığa dayanıyor. Oradaki iddiaların hiçbiri ispatlanamadı. Derhal meslek istinaf mahkemesinde. Burada benim damadımın ismi üzerinden bu işin yürütülmesi fazla çirkin. Yargıya inanmak zorundayız. Başka ikinci bir yargımız yok.

Bülent Arınç KHK mağduru mu?

Ben KHK mağduru değilim. 2015 Haziran’ında siyasetten ayrıldım ve 2016 Temmuz’una değin hükümette değildim. OHAL’den sonradan yapılacak en doğru meslek tereddüd bile olsa bir takım ulus görevlileri hakkında önlem alınması gerekirdi. Ben o yüzden KHK’ları alışılagelmiş karşıladım. Lakin ne zamana değin? 4 yıl geçti aradan ve bu örgüte sempati duyduğunu zannettikleri ya da ilişki gördükleri insanları ihraç ettiler. Buraya değin dürüst.  Lakin ondan sonra işin hukuki boyutunun başlaması lazımç. KHK’lar bir faciadır sözünün önünde ve ardından 40 dakika var. Ben aracısız olarak faciadır demiyorum. Bu bir ihtiyaçtı lakin bir takım yerlerde pek fena kullanıldı oysa halk işsiz kaldı, aileler bölündü ve hükümetimizden takipsizlik kararı alan ve hakkında hiç dava açılmayan insanların görevlerine iade edilmelerini istiyorum.

Türkiye Bağırsaklarını temizledi mi?

Ben “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” sözünü  2009 Mart ayında finansal seçimler yapılırken Van’da söyledim.  Bu aylar yeni yeni bazı gazetelerde şu ortaya çıktı, bu ortaya çıktı, şurada cunta planları yapıldı… Bunların konuşulduğu bir zamandı. Cuntacılık Türkiye’de bir gelenektir. AK Parti iktidara geldi, cunta heveslileri bizi vesayet altına almak istediler. Biz onlara aleyhinde direndik ve başardık. Dolayısıyla bu planlar programlar özellikle Taraf gazetesinde yayınlanmaya başlayınca ben bu faaliyetlerin deşifre olmasından fevkalade hoşnut oldum ve bu sözleri söyledim. Bu sözlerin Ali Tatar’la  veya bir başkasıyla ilgisi yok. Bu o tarihlerde Balyoz’du şuydu buydu 2 çanta dolusu doküman gelip de onların üzerinden Fatih Camii şöyle olacak, Süleymaniye sorusu böyle olacak, ıslak imzalı bir takım belgeler ortaya döküldüğünde “Türkiye bağırsaklarını temizliyor bu operasyonlarla” dedim. Lakin bu operasyonlarda savcı ve baskın rolündeki alçaklar sonra herkesi aynı potaya koyunca meslek çığırından çıktı. Ve ortaya bir hukuk rezaleti çıktı.

Kozmik Odaya girmek için FETÖ tarafından kullanıldığınızı düşünüyor musunuz?

Ben işin mağduruyum. Evimin karşısına karargahlar kuruldu. Televizyonlar yayın yaptı. Bu yüzden evimden ayrıldım. daha sonra davalar açıldı. Bunlar oraya nasıl girdiler bilmiyorum. Fakat bu konuda en iyi tanıklık yapacak kişi İlker Başbuğ’dur. Başbuğ’a her zaman sordular. Kendisi de bu konuda kitap yazdı. Bu kitabında söylediği şudur; “Bir karar almışlardı kozmik odaya girilmesiyle ilgili. Biz bunu uygulamak istemedik. Bu konuyla ilgili dönemin Başbakan’ı Sayın Erdoğan’a gittik. O da, “Bu yanlış anlaşılır. Yani burada bir şeyler mi gizliyorlar? diye düşünürler. Siz mümkünse bu kararın uygulanmasını kabul edin’ dediğini söylüyor. Ve onun üstüne girdiler” diyor.  

Bu benim üzerime atılan kocaman bir yalan olarak duruyor. Sağolsun ama Sayın Başbuğ, benim bu konuda hiçbir dahilimin olmadığını açık yüreklilikle söylüyor.

Ekrem İmamoğlu İstanbul’u nasıl kazandı?

İstanbul’u büyük ayrım yaparak ikinci seçimde kazandı. Bunu görmemek için deli olmak lüzumlu. Biz geç kaldık. Bunu itiraf etmemiz gerekli. Bu öbür bir şey.  Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanması kendi stratejisi ve Kılıçdaroğlu’nun tutumuna tabi. Bu taktik Türkiye’nin her uygun netice verebilir. PKK desteği yok, HDP seçmeninin desteğiyle kazandığı dört mısra. Burada bir hata üretilmiş olabilir. HDP seçmeniyle PKK’yı  aynı kefeye düzenlemek büyük bir yanlıştır. İstanbul’daki kürt seçmen ya da HDP seçmeni tercihini ondan yandan kullandı.

AK Parti’nin alternatifi ne?

Cevaplandırması zor. Anketlere bakıyorum, AK Parti gövdesiyle duruyor, CHP yüzde 25’lerde duruyor. 

Akşener, Babacan ve Davutoğlu Sayın Erdoğan’a ihanet mi etti?

Hayır. Buna alçak diyenler bu partilerin kurulmasına dışarı giden süreçte sürekli bu cins çirkin sözlerle ve yaklaşımlarla bu insanları partiden uzaklaştırmaya çalışanlardır. İhanet kelişmesi öyle gelişi güzel kullanılmaz. Bu dek fazla kullanılırsa tükenir. Sayın Akşener’i bir kenara koyayım. Sayın Akşener, MHP’den ayrılarak bir parti kurdu. Fakat unutmayın Erkan Mumcu bizden ayrılıp parti kurdu. İdris Naim Şahin bizden ayrılıp parti kurdu. Yani bu son kurulanlar önceki 4-5 taneden daha sonra kurulandı. Hiçbirisinin sivri sinek ısırığı değin AK Parti’ye zararı olmadı.Derhal farklı. Acilen 2 tane AK Parti’de başbakanlık yapmış, başbakan yardımcılığı yapmış hükümetin içerisinde takdir görmüş millet AK Parti’nin yanlışlarını söyleyerek bir parti kuruyorlar. Ben yaptıklarının hatalı olduğunu düşünüyorum. Ben Erbakan’dan 4 saat konuşarak ayrıldım. Elini öptüm, kucakladı beni.

Siz Sayın Erdoğan’ın yanında mısınız, yahut aleyhinde mısınız?

Karşısında değilim. Ne kadar yanındaysam öyle yanındayım. Ben siyasette kendi başarımla geldim. Erdoğan başımızda olmasaydı başarılı olamazdık. Biz olmasaydık o da beceriksiz kalırdı. Aramızdan gidenler olabilir bu yaşanmıştır. Bu işin doğasında var.  

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete aleyhinde mısınız?

Asla. Cumhuriyetin ilanı bu ülkenin kuruluşudur. Manâlı olan Cumhuriyetin başına demokrasi tacını kurmak gerekir.

Melih Gökçek’le aranızdaki husumetin nedeni nedir?

Ben her yerde dönmeyeceğim bunlara. O benim hakkımda 30’a yakın tweet attı. asılsız şeyler söyledi.  O gün bakanlar kurulu vardı. Ben Sayın Davutoğlu ve bakanlardan, bu adamı çağırıp “Sen ne yapıyorsun? Bir başbakan yardımcısının istifasını isteyecek bir insan mısın? Kendine gel” demesini beklerdim. Onlardan böyle bir şey gelmeyince. Önemli bir meslek gerçekleştirmek gerekli dedim ve o konuşmayı yaptım. O konuşmaları tekrarlayacak değilim.

Onun iftaraları nedeniyle damadım,kızım ve torunlarımı biçare etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor.

Yeni partilerin başarılı olacağına neden inanmıyorsunuz?

Çünkü AK Parti’den ayrıldılar. Tek başlarına yüzde 10’u aşmaları hayal. Ama ittifakların içinde yer alırlarsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bezginlik çıkabilir.

Muhafazakar gençlik niçin dinden soğudu?

Deizmin yüksek olduğunu düşünmüyorum. Camilerde çevremize baktığımızdan gençlerimizin daha artı olduğunu görüyorum. 

sosyal medya fenomenleri siyasetçileri özendiriyor mu?

Hayır. Sosyal medyanın içine girdiğiniz vakit başınız dönüyor. İyiler de var kötülerde var. Lakin biz iyi misal olacağız. 

AK Parti’ye genel başkan almak ister misiniz?

AK Parti’ye genel başkan almak büyük bir asalet. Bunu ben ne düşündüm, ne reddettim ne kabul ettim… Böyle bir şey değil. Ama AK Parti’ye genel başkan edinmek kendimce çok onurlu bir atama olur. Bunu cümbür cemaat merak ediyor, “Sayın Erdoğan bir şekilde AK Parti Genel Başkanlığından gitmeyi düşünse acaba kim olur?” diye. Ben inanıyorum fakat bayrağı yere düşürmeyecek birisinin olması lazım. AK Parti’nin sorumluluğunu taşımak herkesin karı yok.

Siyaset arenasının emir eri misiniz?

Değil bu yakıştırma dürüst değil. Adı üstünde zaten “ekşi” olunca bu cins benzetmeler yapmış.  Bir yere varmak istemişsem geldim. Örneğin Meclis Başkanlığını bana önerge ettikleri vakit “Başkanım senden başkasını düşünmüyoruz. Oy vermeyiz” dediler. Ben de namzet oldum. Başkası beni itekledi, yakıştırması hatalı olur. Ekşi Sözlüğe uygu da bana yakışmaz.

MHP, AK Parti için önem mü?

Ben bunu 2 sebepten söyleyemem. Sayın Cumhurbaşkanımız MHP ile olan ittifaka çok ağırlık veriyor ve bu ittifaka hasar verecek söylemlerden herkesin kaçınmasını istiyor. Bu bizim için de bir açıklamalar. O yüzden içimizden ne düşünürsek düşünelim bunu dışarıya söylemek imkanından mahrumuz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.