DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Buket Uzuner son romanı ‘Hava’yı anlattı: Tabiat anaya ihanet, bütün destanlarda felaket getirir ve her destanın arkasında gerçek bir hikâye vardır

22.09.2018
A+
A-

Tabiat Dörtlemesi’ romanlarınızın üçüncüsü ‘Hava’, üç yıl aradan sonra yayımlandı. Neden bu kadar uzun sürdü?

– Son yıllarda bazı okurlar romanları ‘fazla uzun sürede yazıyorum’ diye ciddi ciddi sitem ediyorlar bana. Oysa on yıl öncesine kadar, bir yazara daha teri soğumadan bir sonraki romanı sorulmazdı, biz sormazdık hiç. Yazarın, yazdıklarını demlemesi gibi okurun da okuduğunu zihnen hazmetmek için zamana yayması doğaldı. Şimdi kitapların bile ‘raf ömrü’ diye bir kavram var! Bu belki her yıl bir roman yazan yazarların ortaya çıkmasıyla tıpkı fast-food tipi hızlı beslenme gibi kitaplar da çabuk okunuyor. Halbuki teknoloji ne kadar ilerlemiş, hayatlarımız hız kazanmış olsa da taş devrindeki insanın yediklerini hazmetme süresiyle bizimki arasında hiçbir sindirim evrimi geçirmedik. Kapitalist sistem daha çok satsın diye, hızlı yazan yazarlar istiyor ve bunları üretiyor. Ben onlardan değilim, olamam ve olmam da. Bir okur olarak benim sevdiğim yazarlar da yazıyı demleyenlerden.

‘Hava’ için de diğerlerinde olduğu gibi ön araştırmalarınız ve saha çalışmalarınız oldu mu?

class=’cf’>

– Hayır, ben Şaman değilim. Türkçe söylersek kam değilim. şamanlığın tabiata saygısı ve sevgisine, insanları cinsiyetlerine göre ayırmayan, fazla tüketmenin saygısızlık olduğu, başkalarını yargılamayan güçlü felsefesine hayranım.

Defne, bu kez bizi nerelere götürecek, ne gibi maceralar yaşayacak?

– Gazeteci Defne Kaman, edebiyatımızda adı ve soyadıyla anılan ender kadın kahramanlardan biri. Üstelik yetişkin bir kadınken macera yaşayan bir karakter. Macera, hayatta ve edebiyatta sadece oğlan çocukları ve erkekler için hoş görülür çünkü. Araştırmacı-gazeteci Defne Kaman bu kez nükleer enerji ve iklim değişikliği konularında çalışıyor. Eğer işler yolunda giderse yakında bir Netflix dizisi olma şansına kavuşarak, dünyaya da şanını duyuracak. Bu konuda yapımcı ve iletişimci arkadaşım Elif Dağdeviren’in Defne Kaman hayranlarına bir sürprizi olabilir, ben de bu kadarını biliyorum şimdilik.

Buket Uzuner son romanı ‘Hava’yı anlattı: Tabiat anaya ihanet, bütün destanlarda felaket getirir ve her destanın arkasında gerçek bir hikâye vardır

Sizce bugün Türkiye’nin en büyük çevre sorunu nedir?

– Bence öncelik, bizim enerji için fosil yakıt, petrol ve kömür kullanıyor olmamız. Bunların da ne sürdürülebilir  ne de  temiz enerji oluşuyla ilgili muazzam hava, toprak ve su kirliliğine bağlı ölümcül sağlık sorunları yaratması. Betonu ağaçla, toprağı GDO’suz atalık tohumla, suyu HES’siz akışıyla, börtü böceği tabiattaki değeriyle görmeye körleştiğimiz sürece hasta çocuklarımız, torunlarımız olacak. Tabiat anaya ihanet etmek bütün masal ve destanlarda felaket getirir. Her destan ve masalın arkasında gerçek bir hikâye vardır. daha çok karışıyorum.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.