Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangını Davasında Mutfak Çalışanlarının İfadesi
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otel yangını davasında mutfak çalışanlarının ifadeleri ve detaylar, olayın seyri ve soruşturma süreci hakkında bilgi veriyor.
Otel Yangını Davasında Mutfak Personelinin Detaylı İfadesi
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin ise yaralandığı büyük yangınla ilgili olarak, yargılanan 32 sanıktan 19’unun tutuklu olduğu dava kapsamında, otelin mutfak çalışanlarının savunmaları detaylı şekilde alındı. Bu duruşmada, sanıkların olayla ilgili çeşitli açıklamaları ve tanıklıkları ortaya çıktı.
Tutuklu sanık Faysal Yaver, mahkemeye yaptığı açıklamada, yangını ilk gören kişilerden biri olduğunu ve olayın nasıl gerçekleştiğine dair önemli bilgiler verdi. Yaver, “Aslında gözümüzün önünde, lavabonun altında yangın tüpü bulunuyordu, fakat o anda fark edemedik” diyerek olay anındaki şaşkınlığını ve bilinçsizliği dile getirdi.
Sanıkların Otel ve Yangın Hakkındaki Bilgileri
Mahkeme, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda özel olarak düzenlenen duruşma salonunda, mutfak çalışanlarının ifadelerine yer verdi. Tutuksuz sanık Enver Öztürk, kendisinin aşçı olarak görev yaptığını, otelin 4. katındaki 5 numaralı depoda kaldığını ve saat 03.35 civarında sesler duyup uyanarak, personel çıkış kapısından dışarı çıktığını anlattı. Yangının büyümesi üzerine, merdivenleri kullanarak kurtarma çalışmalarına katıldığını dile getirdi.
Sanık Öztürk, otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül ile yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül’ü tanıdığını, ancak kızları Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras’ı tanımadığını belirtti. Ayrıca, mutfakta kullanılan “grill plate” isimli cihazın ne zaman açıldığını bilmediğini, geçmişte cihazın açık bırakıldığını duymadığını ve her gün düzenli olarak temizlendiğini sözlerine ekledi.
Yangın Eğitimi ve Güvenlik Eksiklikleri
İfade sırasında, mutfak çalışanları, işletmede herhangi bir yangın eğitimi veya tatbikat yapılmadığını ve yangın müdahale ekibi ile alarm sistemi hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını belirttiler. Sanık Öztürk, “Sprinkler sistemi yoktu ve yangın anında kimin ne yapacağı belli değildi” diyerek, güvenlik ve önlem eksikliklerine vurgu yaptı.
Sanık Faysal Yaver’in Yangın Sırasında Yaşadıkları
Yangından yaklaşık bir ay önce, otelde kahvaltı baş yardımcısı olarak göreve başladığını anlatan Yaver, yangını gören ilk dört kişiden biri olduğunu ifade etti. Kendisine olayla ilgili bilgi veren Yusuf Karahanlı’nın “Yangın var!” şeklindeki uyarısıyla, hemen ikinci katta bulunan odasına yöneldiğini ve ardından garaj kapısından dışarı çıktığını belirtti.
Yangın sırasında insanlara yardım etmeye çalıştığını ve mutfakta çalışan kahvaltı şefi Salih Acar’ın işten çıkarıldığını, yerine yeni bir şef gelmediğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, mutfakta yangın tatbikatı yapılmadığını ve yangın müdahale ekiplerinin hazır olmadığını vurguladı.
Yangın Tüpleri ve Güvenlik Sistemleri Hakkında
Mahkeme başkanının “Yangın tüpü var mıydı?” sorusuna, Yaver “Aslında gözümüzün önünde, lavabonun altında yangın tüpü bulunuyordu, fakat o anda fark edemedik” şeklinde cevap verdi. Ayrıca, hakkındaki suçlamaları reddederek, “Izgarayı ben açmadım. Kamera kayıtlarında da bunun olduğunu görebilirsiniz” dedi.
Yangını tetikleyen elektrikli cihaz hakkında sorulan soruya ise, “Sabit benmariyi ben açtım. Şov alanının dışındadır ve 00.30 civarında açtım” yanıtını verdi. Mahkeme, sanık Yaver’in ifadelerinin ardından duruşmayı yarın sabah devam etmek üzere erteledi.