Bir dünya, iki kardeş ve 115 şehir

Duygu ve Merve Yiğit kardeşler, işlerinden kazandıkları parayı seyahatlerine harcayacak kadar gezmeye tutkulular. Duygu endüstri mühendisi, Merve ise tiyatro oyuncusu… Seyahat planlarında ne beş yıldızlı otellerde konaklamak var ne de lüks gece kulüplerinde eğlenerek para harcamak… Daha önce adı pek duyulmamış saklı yerleri keşfetmeyi seviyorlar. Bugüne kadar Avrupa, Asya ve Afrika’da 34 ülke 115 şehir gezdiler. Yiğit kardeşlerle seyahat tutkularını konuştuk.

Fotoğraflar: Duygu ve Merve Yiğit

Nasıl geçiyor günleriniz, neler yapıyorsunuz?
Duygu: Kurumsal bir firmada 08.30-18.00 arasında yöneticilik yaparak kazandığım maaşı Merve ile birlikte yaptığımız seyahatlerimizin bütçesi olarak kullanıyorum. Mesai dışı zamanlarımda bir sonraki seyahatlerimizin planlamasını yapmak ve web sitemizde yazı yazmak gibi hobilerim var.

Merve: Oyuncuyum ama öncesinde istatistikçiydim. Şu sıralar ‘Kumbaracı50’ ve ‘D22’ ortak yapımı ‘Hayvan Çiftliği’ oyununda oynuyorum.

Farklı kültürleri tanımak, keşfetmek elbette çok önemli ama gezginler, seyahati daha farklı bir yere koyuyor. Seyahatin sizin için önemi nedir?
Merve: Önemli olan bir noktadan diğerine seyahat etmiş olmaktan çok, o seyahat sırasında kendimize ne kattığımız, neleri gözlemlediğimiz, deneyimlediğimiz…

Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi? misali sürekli öğrenmek ve tecrübelenmek için yollardayız. Tabi bunda babamızın katkısı büyük…

O da mı gezgin?
Merve: Babamız aslında bir gezginden çok yolcu… Üniversite yıllarında Fransa’ya taşınmış ve uzun yıllar yaşamış. Hatta annemiz Fransa’ya gelin gitmiş.

15- 16 yaşlarına gelene kadar her yaz babam sürekli direksiyonda, annem bir elinde harita yol tarifi yapar, bir eliyle de babam uyumasın diye ağzına meyve veya bisküvi tıkar halde özellikle Fransa- Türkiye arasında mekik dokurduk.

Peki siz de uzun yıllar Fransa’da yaşadınız mı?
Duygu: Dört yaşındayken geri dönüş yapmışız. Ama daha sonra ikimiz de öğrenci olarak Paris’te bir süre yaşadık. Seyahate olan tutkuyu bu dönemde keşfettik.

Nereleri gezdiniz Fransa’da?
Merve: Gitmediğimiz şehir kalmadı desek yeridir. Lyon, Trouville-Deauville, Versailles, Trappes, Chartes, Aix En Provence, Marseilles, Cannes, Nice, Monaco, Grenoble, Chambery, Alberville, Annecy, Strasbourg, Bourg En Bresse, Macon, Le Mans gibi birçok yeri gezdik.

Sonrasında 34 ülke ve 115 şehre ayak basmışsınız. Biraz aklınızda yer eden anlardan bahsedebilir misiniz?
Duygu: Her ülke aslında başka bir macera, en unutamadıklarımız: Alpler’de kayak yapmak, Hamburg’da yeni yıla girmek, Bali’de Lempuyang Tapınağı’na çıkmak, St. Petersburg’ da Beyaz Geceler’de tekne turu yapmak, Kuala Lumpur’da Thaipusam Festivali’nde Batu mağaralarına gitmek,

Hong Kong’da Çin Yeni Yılını kutlamak, Baltık şehirleri arasında araba kiralamak, Kopenhag’dan Malmö’ye Öresund Köprüsü üzerinden geçmek, Bali’de ilk kez muson yağmurlarıyla tanışıp yağmur altında parmak arası terliklerle motor kullanmaya çalışmamızı unutamıyoruz.

‘Gezi Kumbarası’ Blog’unuzda ‘ekonomik gezi rehberi’ diye bir bölüm var. Seyahatlerde bütçe önemli… Sizce cep yakmayan rotalar nereler?
Merve: Euro ve dolar uçmuşken önereceğimiz cep yakmayan rotalar:

Riga, Vilnius, Talin ve Helsinki’yi bir arada çıkartabileceğiniz bir Baltık gezisi ya da Viyana- Bratislava- Prag- Budapeşte gezi olabilir. Turlara da katılabilirsiniz ama kendiniz gezerseniz daha ucuza geleceğinin garantisini verebilirim.

Seyahatlerinizde ortalama ne kadar harcıyorsunuz?
Duygu: Genellikle uygun fiyatlı olsun diye, uçak biletini aktarmalı uçuş olarak olabildiğince erken alıyoruz. Uzak Doğu hariç uçak için kişi başı 800 TL’den fazla bir ücret ödemedik şimdiye kadar.

Genellikle couchsurfing, arkadaş evi ya da hostellerde konaklamayı tercih ediyoruz. Bunun için ise gecesi kişi başı 60-100 TL aralığından fazla ödemedik.

Araba kiraladığımız seyahatlerimiz dışında genellikle şehir içinde bisiklet ya da halk otobüsü kullanıyoruz.

Peki bir yere gideceğiniz zaman kriterleriniz nelerdir?
Merve: Biz genelde “Yahu orası da neresi?” diyeceğiniz ve belki de hiçbir zaman ayak basmayı bile düşünmeyeceğiniz yerlere gitmeyi seviyoruz.

Örneğin, Belçika’da Hassell, Hollanda’da Bergen op zoom, Almanya’da Braunschweig, İngiltere’de Colchester ilk aklıma gelenler.

Hassell’de gurbetçi vatandaşlarımızla birlikte Tarkan konserini izlemiştim.

Braunschweig’a neden gittiğimizi hiç hatırlamıyorum bile muhtemelen tren aktarması uzun sürelidir ve biz de meraktan “Bi’ bakıp çıkıcağız” demişizdir.

En etkilendiğiniz ülke?
– Yemyeşil doğasıyla cenneti andıran ve gayda sesleriyle İskoçya.

Bugüne kadar yaptığınız en eğlenceli seyahatiniz?
– Paris’ten Roma’ya yaptığımız araba yolculuğu…

Sıradaki rotanız?
– Nisan’nın ortaları gibi Oslo ve Bükreş, Ağustos’ta ise sekiz ülkeyi kapsayan Balkan turu yapacağız.

En büyük hayaliniz?
– Round the World bileti alarak bir yıl ortalıktan kaybolmak.

Bir cümleyle hiç yurt dışına çıkmamış olanlara ne söylersiniz?
– Andre Gide’in bir sözünü söyleyebiliriz: “Kıyıdan uzaklaşmayı göze alamayanlar yeni okyanuslar keşfedemez.”